Türk hekimlerden jinekolojik endoskopideki uluslararası başarı

İZMİR-Bilindiği gibi ,laparoskopik cerrahi hasta açısından daha az ağrı, normal yaşama erken dönüş, daha iyi kozmetik sonuç gibi birçok avantajı olduğu bilinmektedir. Hasta açısından bu avantajların yanında bu operatif teknik cerrah açısından bazı zorlukları bünyesinde barındırmaktadır. Bu zorlukların başında ameliyat sırasında karın içerisinden patolojik dokuların karın dışına alınması sırasında yaşanmaktadır. Özellikle Jinekoloji pratiğinde çokça meşguliyet alanı yaratan myom nedeniyle yapılan ameliyatlarda (myomektomi ve histerektomi) bu dokuların çıkartılması için yaklaşık 30 yıldır elektro-mekanik doku parçalayıcılar kullanılmaktadır. Karın içerisinde patolojik dokunun küçük parçalara ayrılması sırasında bu patolojik dokunun karın içerisine yayılma ihtimali ve hatta olası bir kanser durumunda bu kanserin karın içerisine yayılması riskini de beraberinde getirmektedir. 
2014 yılında Amerika Birleşik Devletlerin de Anestezi Uzmanı olan bir hastaya yapılan laparoskopik histerektomi (rahim alma ameliyatı) sırasında bu elektro-mekanik doku parçalayıcı kullanılarak rahim karın dışına çıkartılmış ve maalesef ameliyat sonrasında dokunun incelenmesinde kanser tanısı konmuştur. Ameliyat sırasında dokunun karın içerisinde parçalanması neticesinde hastanın kanserli dokularının karın içerisine yayılması nedeniyle başlayan süreçte yaklaşık 30 yıldır kullanılan bu cihazlar 2014 yılından bu güne ciddi anlamda sorgulanır duruma gelmiştir.  Nihayetinde 2014 yılında FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) elektro-mekanik doku parçalayıcıların kullanımı ile ilgili güvenlik uyarıları yayınlamıştır
Bu duruma bir çözüm önerisi ve yöntemi ülkemizden geldi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yard.Doç.Dr.Ali Akdemir’in uygulama tekniği çözüm sürecine ciddi katkı sağlayacak. Yard.Doç.Dr.Ali Akdemir Jinekoloji alanında en saygın dergilerinden “Obstetrics and Gynecology” (Green Journal)’de yayınladıkları orijinal makalede ,kapalı poşet içerisinde elektromekanik laparoskopik doku parçalayıcı kullanım yöntemlerinde cerrahi eldiven kullanımını önermektedir.. Bu teknikte cerrahi eldiven karın içerisine alınmakta ve patolojik doku eldivenin içerisine yerleştirilmektedir. Daha sonra eldivenin bilek kısmı laparoskopik kamera için kullanılan kesiden dışarı alınmakta aynı zamanda eldivenin başparmağı da farklı bir laparoskopik kesi yerinden dışarı alınmaktadır. Sonrasında laparoskopik kamera eldivenin içerisine yerleştirilmekte ve karın dışında ki başparmak tepesi kesilerek başparmak kanalı yoluyla da doku parçalayıcı eldivenin içerisine alınmaktadır. Bu sayede doku parçalama işlemi poşet delinmesine gerek kalmadan tamamen kapalı bir ortamda gerçekleştirilebilmektedir. 

EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, kliniğin Avrupa Asistan Eğitimi akreditasyonu almış bir merkez olarak, yıllardır sadece kendi asistanlarına değil, Türkiye’nin her yerinden başvuran uzmanlara yönelik de endoskopi eğitim kursları verdiğini söyledi. Prof. Dr. İtil, 1 ay süren kursların bu konudaki en gelişmiş kurslar olduğunu ve her dönem 5 uzmanın başvurduğu kursların kontenjanının hemen dolduğunu belirtti. Her kursa içerisinde dünyaca ünlü bir cerrahı da davet ettiklerini, Kasım 2016’da yapılacak kursa endoskopinin dünyadaki öncülerinden Farr Naezhat’ın davetli olduğunu söyledi.
EÜTF Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Dr.Akdemir gibi innovatif fikirleri olan genç ve yetenekli akademisyenlerin buluşları için patent çalışmalarının daha da hızlanması gerektiğini belirtti. Prof.Dr.İtil , “Arkadaşımızın geliştirdiği yeni teknikler, hem endoskopik ameliyatlar sırasında maliyeti düşürüyor, hem de kompliklasyonları azaltıyor” dedi.