Medimagazin logo

Diş hekimliğinde röntgen polemiği

Uzman konuk eşliğinde yapılan ana haber bülteninde, diş röntgeninin tiroid kanserine davetiye çıkardığı yönünde ifadelere yer verilmesi diş hekimlerinin sert tepkisine neden oldu. Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Nuri Yazıcıoğlu, yanlış verilen bilgilerle diş hekimleri ile hastaların karşı karşıya getirildiğini savundu
Diş hekimliğinde röntgen polemiği
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Uğur Dündar’ın sunduğu haber bülteninde diş röntgeninin tiroid kanserine davetiye çıkardığı yönünde ifadelere yer verilmesi diş hekimlerinin tepkisine neden oldu.

Ekranda “diş röntgeni kanser nedeni” yazısına yer verilmesinin ağız - diş hastalıklarının tedavi işlemlerini baltalayacağı öne sürüldü. Diş hekimleri ile hastalarını karşı karşıya getiren yanlış bilgilendirmenin acilen düzeltilmesini talep eden Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Öğretim Üyesi ve Oral Diagnoz ve Maksillofasial Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. A. Nuri Yazıcıoğlu, Uğur Dündar’ın 5 Kasım 2010 tarihli Star TV haber programı konuğu Prof. Dr. Cumali Aktolun’un iddialarının da gerçekçi olmadığını öne sürdü. 


Açıklamada, diş hekimliği radyolojisinde kullanılan röntgen tetkiklerinin tiroid kanseri görülme sıklığını arttırdığına dair Aktolun’un iddiasının kanıtlanmamış bir iddia olduğu belirtildi. 

 

“Kanıtlanmış bir sonuç yok”

Yazıcıoğlu açıklamasında şunları kaydetti:

“Sayın Aktolun’un belirttiği  Acta Oncologica isimli bilimsel dergide A. Memon ve arkadaşlarının yapmış olduğu ‘Dental x-rays and the risk of thyroid cancer: A case-control study’ başlıklı araştırmada araştırıcılar diş hekimliğinde kullanılan radyografilerin tiroid kanserine neden olduğunu değil, tiroid kanseri olma riskini arttırabileceğini anlatmışlar, iddialarının gelecekte yapılacak geriye dönük çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini belirtmişlerdir. Halbuki haber, sanki bu konuda pek çok çalışma yapılmış ve tüm bilim adamları tarafından kabul edilerek kanıtlanmış bir sonuç gibi sunulmuştur. Böyle bir durum kesinlikle söz konusu değildir.”

 

Hastaların radyografi ihtiyacı var

Aktolun’un açıklamaları nedeniyle periapikal radyografi çektiren hastalarda tiroid kanserinin arttığını kanıtlayan bir çalışma varmış gibi izlenim uyandırıldığını belirten Yazıcıoğlu, “Kendisi de bu yanlışlığı düzeltecek bir girişimde bulunmamıştır. Bir bilim adamı olarak sayın Aktolun da kabul etmelidir ki, tek bir çalışmayla böylesine iddialı bir savın kanıtlandığını söylemek mümkün olmadığı gibi, bizzat makalenin yazarları bile bu görüşte değildir. Diş hekimine başvuran hastaların yüzde 95’inden fazlasının radyografi ihtiyacı olduğu gerçeği göz önünde bulundurulursa, milyonlarla ifade edilen toplumların 313 kişilik araştırma grupları ile değerlendirildiğinde, elde edilen sonuçlarda rastlantısal faktörlerin de rol oynayabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle bu tür araştırmalar çok daha fazla çalışmayla test edilmelidir”dedi.

 

Çocuklardan radyografi alınması

Aktolun’un çocuk hastalarla ilgili söylediklerinin bir kısmının doğru olduğuna işaret eden Yazıcıoğlu şunları kaydetti:

“Özellikle çocuklardan gereksiz radyografi alınmaması, diş hekimliği fakültesi 3. sınıf öğrencilerinin çok iyi bildiği bir konudur. Diş hekimliği radyolojisi müfredatı kapsamında çocuk, genç ve doğurganlık çağındaki kadın hastalarda, radyasyondan korunma önlemleri, doz azaltmaya yönelik önlemler (film endikasyonunun azaltılması, ışınlama süresinin düşürülmesi, tekrarı önlemek için dikkatli uygulama, kurşun önlük ve yakalık kullanımı..) açısından çok daha dikkatli davranılması gerekliliği konuları yer almaktadır.

Radyasyon güvenlik ölçümlerinde temel ilke olarak ALARA (As Low As Reasonably Achievable) prensibini benimseyen Türk diş hekimleri, maksimum müsade edilen dozun çok çok altında kalınsa bile yine de hastalarını en az radyasyona maruz bırakmak için mümkün olan her çabayı göstermektedirler.”

 

Diş hekimlerine mesleki hata suçlaması

Yazıcıoğlu, tiroid koruyucularının kullanılmasının faydalı olduğunu belirterek, “Ancak ortodontik amaçla çekilen sefalometrik filmler ile rutin kullanımda olan panoramik grafilerin çekimi sırasında kurşun boyunluğun kullanılması, görüntüyü kapatması nedeni ile mümkün değildir. Sayın Aktolun’un bu kadar küçük dozlarla alınan diş radyografileri ile tiroid kanseri arasında kurduğu ilişki, bunlara göre çok daha fazla iyonlaştırıcı radyasyon oluşturan nükleer tıp (sintigrafi) uygulamalarında ve bilgisayarlı tomografi tetkiklerinde acaba hangi boyutlara ulaşmaktadır? Sayın Aktolun tiroid bezinin görüntüleme alanına girdiği hiçbir organın radyolojik tetkikinin yapılmaması gerektiğini söyleyebilmekte midir?

Bu haberle halkımız gereksiz bir şüphe ve endişeye sürüklenmiş, hastalarla diş hekimleri arasında gereksiz tartışmalar ortaya çıkmış, diş hekimleri mesleki hata suçlaması ile baş başa bırakmış, bu alanda kariyer yapmış öğretim üye ve yardımcıları sanki kanıtlanmış bir konuyu bilmiyormuş veya bildiği halde umursamıyormuş gibi olumsuz bir duruma sokulmuştur” diye konuştu.  

 

Radyasyona bağlı malignite riski

Yazıcıoğlu, çeşitli radyolojik incelemelerde radyasyona bağlı malignite risk değerlendirmelerini şöyle ifade etti:

Dental intraoral ( x 2 )              1:  2 000 000
Dental panoramik tomograf      1:  2 000 000
Kafatası (PA)                            1:     670 000
Kafatası (Lat)                            1:  2 000 000
Göğüs (PA)                               1:  1 000 000
Lumbar spine (AP)                    1:       29 000
Barium swallow                         1:      13 000
Barium enema                          1:        3 000
CT göğüs                                  1:        2 500
CT kafa                                     1:      10 000

  

diş
hekimliğinde
röntgen
polemiği
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir