Marmara Üniversitesindeki “Acilde Hekim Hasta İletişim” konulu toplantıda konuşan Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Polat, www.kazabam.com’da yayımlanan programda çeşitli örneklerle empati konusunu vurgulayarak, açık iletişimin karşılıklı yanlış anlamalara engel olacağını örneklemelerde bulunarak anlattı.
Videonun tamamına ulaşmak için TIKLAYINIZ
İletişimin en önemli olduğu ancak şartların iletişim açısından en elverişsiz olduğu bölümün acil servis olduğunu belirten psikiyatrist Doç. Dr.Aslıhan Polat, iletişim becerilerinin basit ve öğrenilebilir, ancak önemsenmez olduğunu ve teknik becerilerin kişiler arası becerilerden daha önemli olduğunu ifade etti.
Yoğun olarak çalışılan klinik ortamlarda sorunsuz süreçler için iletişimin önemli olduğuna dikkat çeken Dr. Polat, “Çıkan sorunların sebebi nadiren tıbbi ihmal, çoğunlukla iletişim kaynaklı sorunlar, malpraktis davalarının sebebi ise tıbbi hatadan ziyade iletişim biçimi (hasta memnuniyeti) olarak tespit edilmiş” dedi.
“İnsanlar arası iletişim tecrübe ile kazanılan bir şeydir. Yetkin (tecrübeli) acil servis doktoru hastayla karşılaşmasının ilk birkaç dakikasında tanı ve tedavi için gereken bilgiyi toplarken, iyi bir Tx ve güven ilişkisi de kurar” şeklinde konuşan Doç. Dr. Polat, etkili iletişimin, kötü iletişimden daha fazla zaman almadığını, zamandan kaynaklı olmasından ziyade beceri sorunu olduğunu ve kişilerin strateji ve tarz meselesine bağlı olarak iletişimin şeklinin değişebileceğini (açık uçlu sorular, başvuru şikâyetini anlattırma, destekleyici tarz) de belirtti.
Bilgi toplamaya bilgi vermekten daha fazla zaman ayrıldığını ifade eden Dr. Polat, etkili iletişim için ayrılan fazladan saniyelerin; gereksiz araştırmayı önleyeceğini, kişiler arası problem ve şiddeti azaltacağını ve Tx uyumunu arttıracağını belirtti.
Doç. Dr. Polat, “İletişim sorunu, tek başına iletişim sorunu değildir. Hekimler için neden önemlidir? İnsanlar genellikle kendilerine de faydalı olacak şeyleri öğrenme ve geliştirmeye eğilimlidirler. Hâlbuki biz, iletişimi hasta için faydalı bir şey olarak düşünüyoruz. Hasta ve yakınlarına bir şeyler anlatalım ki öğrensinler; hastalıklarının tanılarını söyleyelim vb., bunun için iletişime geçelim. Bununla birlikte iletişim, bence hekimin kendisini de koruyan bir şey. Nasıl koruyor diye düşündüğümüzde, hasta ile iletişimde problem yaşadığımız takdirde bir kere şiddete uğrama riskinin arttığını görüyoruz. Hasta ile problemli bir ilişkimiz varsa, hastalardan ya da hasta yakınlarından şiddet görme olasılığınız garanti artıyor. Demek ki ben dikkat edersem kendimi de korumuş olurum.” diye konuştu.
Tükenmişliğin belirtilerinden, sonuçlarından en önemlisinin duyarsızlık ve robotlaşmayla birlikte hekimlerin artık hastaları insan gibi değil de, üç numarada yatan hasta vs. gibi kalıplaştırarak duyarsızlaştırmak olduğunu ifade eden Dr. Polat, konuşmasına şöyle devam etti:
“Duyarsızlaşma ne oluyor? Ben artık hastaları umursamıyorum. Umursamadığım kişiyle iletişim kurar mıyım? Ne yaparım? Bu kadarının fazla olduğunu düşünür, bakmamayı tercih ederim. Bu da bakım kalitemi otomatik olarak düşürüyor. Bakım kalitesi düştüğü zaman da hasta memnuniyeti azalıyor. Hasta memnuniyeti azalınca hasta bana kötü davranmaya başlıyor. İletişim sorunumuz artıyor. Memnuniyet azalınca otomatik olarak şiddetin en önemli nedenlerinden birisi kişilik özellikleri ve yine diğer ortamla ilgili durumlar dışında, hastanın yakın dönem içinde hatalı tedaviye maruz kalması ve hastanın haksızlığa uğraması söz konusu oluyor. İletişim becerisinin bu anlamda önemli olduğu ortada.”