Aile hekimleri Sağlık Bakanından umudu kesti, Avrupa Sağlık Bakanlarından randevu isteyecek!

Alıntıyla başlıyorum... "Söz (word) özgürleştirici dialogun özüdür ve sözün iki boyutu vardır: düşünce ve eylem. Eğer söz eylem boyutundan arındırılırsa boş bir gevezeliğe (verbalism) dönüşür, eğer yalnızca eylem boyutu vurgulanırsa söz aktivizme (eylem için eylem) dönüşür. Diayalog dünya üzerine düşünen (reflection) ve onu dönüştüren (transformation) bir söz içermelidir, dolayısıyla bir praxistir. Birisi kalkıp da diğerleri adına doğru bir söz söylediğini iddia edemez, çünkü doğru söz diğerleri adına, onlar için söylenemez, birlikte dialog yoluyla söylenir. Diyalog, diyaloğa katılanların düşünce ve eyleminin dönüştürülecek ve insanileştirilecek dünyayı birlikte ele aldıkları bir süreçtir, ve bu nedenle birilerinin kendi fikirlerini diğerlerine empoze ettiği bir eylem olamaz. Bir yaratım sürecidir ve bir grup insanın diğerleri üzerinde hakimiyet kurmasının bir aracı olamaz." "Paolo Freire ve Ezilenlerin Pedagojisi" - Nuri Ersoy Brezilyalı bir eğitimci olan Friere (1921-1997) Sağlık sisteminde aşırı iş yükü , taşma etkisi , yine bu alan yansıyan aşırı on yılda %800 artan maliyet, yine son on yılda %300 artan işlem miktarı , Dünyada eşi benzeri olmayan bir yılda bir ülke nufunu aşan acilere müracaat oranları var. Bu gerçeklere üniversiteler , dernekler ,ve neyazık hekimler de sessiz kalmaktadır.Her zaman olduğu gibi en haksızlığa uğrayan en çok tepki veren kesim oluyor.(Genel kural) Türkiyede uygulanan sağlık politikasıyla seçilmiş zor bir sınavdan sonra , 6 yıllık zor bir eğitim alan , zor sınavlardan geçen ,Türkiyenin en eğitimli , sınav süzgecinden %2-3lük oranda süzülerek gelen hekimi çok daha iyi istihdam ,baz ücret ve prestij , çalışma koşulları sağlamanın gereği açıktır. Oysa ortada , tabloda olağanüstü bir durum var ! Rakamlar bunu dillendirmektedir.Sağlık sisteminde pramidin tabanı sıkıntılıdır.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Diğer kısımlarda da sorun aynıdır. "Nasıl bir sağlık sistemi ?" sorusu artık ülkemiz için mecburiyet haline gelmiştir ! Nasıl bir sağlık sistemi ? Bütünsel yaklaşımı olan ve bütünsel yaklaşımı merkeze koyan Diğer 2.ve 3. basamaklarca desteklenen hasta tedavisi ve yönlendirmesi yönünden sürekli kayıt ve bilginin kullanılması yönünde ilişki içinde olan Hasta kayıt , bilgi aktarmı ,sevk sistemi , hekimler arası "geri ve ileri" bildirimin standartı işlevselliği olduğu Sağlıkta ticari ve siyasal yaklaşımların özerk komisyonlarca engellenebildiği Sağlık sisteminde işleme göre ücretlendirmenin ve ticarileşmenin etkisini yitirdiği Özerk kurul , kişi ve değerlerin özerklik kavramlarının önemsendiği A dan Z ye farklı bir sağlık sistemi ihtiyacı çok açıktır. Bugün , olmazsa yarın... Sağlıkta en önemli kriter empati ve eşgüdümdür.Sağlık sistemi yüzleştiği şiddet olgusu bir yana , burada yazanların dominan aktardığı sorunlardan da anlaşılacağı üzere bu kavramları yitirmiş görünüyoruz. Yine alıntının son cümseyle bitiriyorum. "Diyalog, diyaloğa katılanların düşünce ve eyleminin dönüştürülecek ve insanileştirilecek dünyayı birlikte ele aldıkları bir süreçtir, ve bu nedenle birilerinin kendi fikirlerini diğerlerine empoze ettiği bir eylem olamaz. Bir yaratım sürecidir ve bir grup insanın diğerleri üzerinde hakimiyet " "Paolo Freire ve Ezilenlerin Pedagojisi" - Nuri Ersoy Brezilyalı bir eğitimci olan Friere (1921-1997) Sağlık ortamına iletiyorum. Dr.Mücahit Altuntaş

Avrupa sağlık bakanları ziyaret sonrası 'nöbet iyi bir fikir, Neden bizde böyle yapmıyoruz diyorlarmış' :) (zaten İngiltere'nin böyle bir düşüncesi var)

Koruyucu hekimliği pratisyen hekimliği itibarsızlaştıran her politika bir çıkmaza neden oluyor.Nasılki uzman hekimliği itibarsızlaştırıp yan dal uzmanlığı yapmaya ve ya akedemisyen yapmaya zorlamak mantıksızsa bu da böyle.Her dahiliyeci romatolog ,nefrolog vs olmaya kalkarsa nasıl olacak bu iş.

Sağlık sisteminde aşırı iş yükü , taşma etkisi , yine bu alan yansıyan aşırı on yılda %800 artan maliyet, yine son on yılda %300 artan işlem miktarı , Dünyada eşi benzeri olmayan bir yılda bir ülke nufunu aşan acilere müracaat oranları var. Bu gerçeklere üniversiteler , dernekler ,ve neyazık hekimler de sessiz kalmaktadır.Her zaman olduğu gibi en haksızlığa uğrayan en çok tepki veren kesim oluyor.(Genel kural) Türkiyede uygulanan sağlık politikasıyla seçilmiş zor bir sınavdan sonra , 6 yıllık zor bir eğitim alan , zor sınavlardan geçen ,Türkiyenin en eğitimli , sınav süzgecinden %2-3lük oranda süzülerek gelen hekimi çok daha iyi istihdam ,baz ücret ve prestij , çalışma koşulları sağlamanın gereği açıktır. Oysa ortada , tabloda olağanüstü bir durum var ! Rakamlar bunu dillendirmektedir.Sağlık sisteminde pramidin tabanı sıkıntılıdır.Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.Diğer kısımlarda da sorun aynıdır. "Nasıl bir sağlık sistemi ?" sorusu artık ülkemiz için mecburiyet haline gelmiştir !