Medimagazin logo

Aile hekimlerinden Bakana yanıt: Biz de aile hekimliğinden taviz vermeyeceğiz

Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Girginer Sağlık Bakanının 'Nöbetten taviz yok' açıklamasına yanıt verdi.
Aile hekimlerinden Bakana yanıt: Biz de aile hekimliğinden taviz vermeyeceğiz
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

 Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Murat Girginer Medimagazin'e yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

 


Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu AHEF olarak 13 Aralık Cumartesi günü Ankara’da herkesi Aile Hekimliğine Sahip Çıkmaya davet ediyoruz.

  Tüm medeni ülkelerin sağlık sistemlerinin temelinde yer alan Aile Hekimliği uygulaması ülkemizde son 2 yıldır yapılan yanlış düzenlemelerle bitirilme noktasına getirildi.  İstenen Eski Sağlık ocağı sistemine dönüş ise Aile hekimleri olarak biz yokuz, ve bir kez daha Aile Hekimliğinde Taviz Vermeyeceğiz diyoruz.
 Aile hekimliği uygulaması ile birlikte sahada özveri ile çalışan ve vatandaşa sahip çıkan  aile hekimleri ile ebe ve hemşirelerimiz ilesağlık göstergelerinde özellikle anne ve bebek ölüm hızlarını düşürdük, aşılamada ise son iki yıldır Avrupa şampiyonu olduk.


     Bu kadar başarılı bir aile hekimliği uygulamasına sahip çıkıp geliştirmek için çabalayan AHEF bir türlü derdini anlatamadığı gibi nedense bakanlık sürekli geriye gidecek adımlar atıyor. Aile hekimliği uygulamasından eski sağlık ocağı sistemine dönüş adeta Eski SSK hastaneleri dönemine dönüştür. O zamanları vatandaşlarımız çok iyi bilirler. Bitmeyen kuyruklar, ilaç sıraları, kalitesiz sağlık hizmeti... Aynı şey eski sağlık ocağı sisteminde de vardı. Hasta kuyrukları, bir gittiğin doktoru bir daha görememe, aşılanmamış bebekler, takip edilmeyen gebeler,  yoğunluk kalabalık, kalitesiz sağlık hizmeti sunumu… Amaç eski sağlık ocağı sistemine dönmek ise biz aile hekimleri buna izin vermeyeceğiz. Aile hekimliğinden memnun olan vatandaşlarımıza sesleniyoruz. ”Aile hekimliğine ve aile hekimliği çalışanı doktor, ebe ve hemşirelere sahip çıkın”


  Yaklaşık 12 yıl önce uygulanmaya başlayan Sağlıkta dönüşüm programının son iki yılda dışına çıkılmış ve hedeflerinden sapılmış durumda. Güçlendirilmesi gereken bir Aile hekimliği uygulaması hedef olması gerekirken, aile hekimliği uygulamasında olmaması gereken iş yükleri ile aile hekimleri bezdirildi, gerçek görevleri olan koruyucu sağlık hizmetlerini yapamaz hale getirildi. Bu Dünya Sağlık Örgütünün 2014 yılı Ekim ayında yayınlanan Türkiye raporunda da yer aldı ve” Kronik hastalıklardan hipertansiyon ve Diyabette aile hekimleri teşhiş ve tedavisini yönetememeye başladı” dendi. Bunun sebebi açıktır, aile hekimleri asli görevlerini yerine getiremeyecek kadar iş yükü altına sokulmuştur. Hipertansiyon yönetimini saat 5 den sonra tansiyon ölçmeyle endekslemek hekimlik sanatını küçümsemektir. Bırakın artık Aile Hekimliğimizi yapalım. Ailelerimize sahip çıkalım. Bırakalım artık nöbetsiz hekimlik olmazı, aile hekimliği nöbetsiz de başarılıdır çünki esas görevi koruyucu hekimliktir ve tüm dünyada mesai saatlerinde uygulanmaktadır.
  

Sağlık hizmeti sunulan değil talep edilen bir hizmettir. Bu güne dek aile hekimlerinin çalışma saatlerinden vatandaşların herhangi bir memnuniyetsizliği yoktur. 08-17 saatleri arasında herkes gelip sağlık hizmetini almaya devam etmektedir. Hasta Memnuniyet oranı %78 ile en yüksek aile hekimlerindendir. Hiç bir aile hekimimize de hastaların tarafından çalışma saatleri ile ilgili bir talep gelmemiştir. Unutmamalıdır ki Hasta memnuniyeti için hekimin mutlu, huzurlu ve görevini gelecek kaygısı olmadan yerine getirmesi esastır.
 

Bizler tek idelojisi vatandaşın sunduğu sağlık hizmeti kalitesini artırmak ve doğru aile hekimliği hizmeti sunabilmek olan hekimleriz. Aile hekimliği siyasetinden başka siyasetimiz yoktur.
 

Bu nedenle Aile Hekimliğinden taviz vermeyeceğiz. Bu nedenle biz aile hekimliğine sahip çıkmaya devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı da sahip çıkmaya davet ediyoruz ve aile hekimliği çalışanları ve hizmet sunduğumuz vatandaşlarımızı AHEF olarak 13 Aralık Cumartesi Ankara’da gerçekleştireceğimiz Aile Hekimliğine Sahip Çık Mitingine davet ediyoruz.
 
 

aile
hekimlerinden
bakana
yanıt:
biz
de
aile
hekimliğinden
taviz
vermeyeceğiz
Yorum (17)
yusuf yakupoglu
ALLAH ASKINA AILE HEKİMLİĞİ ÜLKEMİZDE VAR MI. AILE HEKIMINE GELMESI GEREKEN HASTALAR ACILDE. KARDIYOLOJI UZMANIYIM HER GUN EN ASAGI 10 HASTA MİYALJİ İLE POLİKLİNİĞİME GELİYOR. SU ANA KADAR AILE HEKIMINDEN TARAFIMA YONLENDIRILEN TEK HASTA OLMADI:(
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
İdeoloji ne demek ? İdeoloji, siyasal ya da toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir siyasi partinin, bir toplumsal sınıfın davranışlarına yön veren politik, hukuksal, bilimsel, felsefi, dinsel, ahlâki, estetik düşünceler bütünü. Siyaset ne demek ? Siyaset veya politika, devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış. Açıklama şöyle bitiyor. "Bizler tek idelojisi vatandaşın sunduğu sağlık hizmeti kalitesini artırmak ve doğru aile hekimliği hizmeti sunabilmek olan hekimleriz. Aile hekimliği siyasetinden başka siyasetimiz yoktur" Bu açıklamadan yani tanımlardan Aile hekimliği ve sağlık sisteminde aile hekimliği uygulamasının anlayış ve yöntem olarak aslında ideolojisi ve siyaseti olablir.Bu aslında tanıma göre çok doğaldır.Doğal almayan hekimlerin ve siyasi anlayışın buna mındar muamelesi yada dört beş yılda bir sandık aşkına müracaat edilen demokrasi ritüeli olarak bakmaktır. En okumuşumuzun ve dernek başkanlarının açıklaması böyleyse siyaset ve ideoloji için olumsuzlama dili kullanan bu tanımlama ve yaklaşıma aynı itibarı göstermek cahillikle , anlayışsızlıklarla ortak bir dil kullanıyoruz demektir. Herkesin bir ideolojik ve siyasal yaklalaşımı tanımların doğası gereği vardır.Demokrasi,katılım,siyaset,kültür ve ideoloji partilerin hegomonyasında belli alanlara hapsolmuş değerler hiç değildir. Bunları öğrenememiş kültür ve toplum kendini ve sorunlarını savunmada bu kadar sancılı süreç göstermesini de doğal karşılayabiliriz ama hiç hayra alamet göstergeler değildir. Bir ülkede Kanun Hükmünde Kararnameler hop ve cumbulop sağlıkta sancılı bir süreç başlamışsa ve veriler hiç olumlu değilse böylesi suya sabuna dokunmak yaklaşımı ile bir arpa boyu yol gidemeyiz.Bütünsel yaklaşan hekimlikte opurtinis-fırsatçı yaklaşıma dönebilir. En azından teknik olarak yanlış bulduğumu kullanılan kavramlarla ve tanımlarıyla göstermeye çalıştım. Türkiyede birinci basamağın bilgi ve sevk sistemiyle donatılması ihmal edildiği , sağlık konusunda donanımlı olanların özerklik ve ifade sorunları , sağlık sisteminin bu derece ticarileşme sorunlarını atlayarak yani suya sabuna siyasete ve ideoojiye dokunmadan bunları yapabileceğini sanmak safdillik olur. Türkiyede "nitelikli zmanda nitelikli iş" savunmak siyasal ve ideolojik bir konudur.Çünkü Dünya sistemi ucuz emeği dayatıyor.Sağlıktada , bol ölümlü maden kazalarında da bu durum böyledir.Sağlıkta eğer Acı Badem hastanesi gibi büyükbir zincir yabansılar satın alıyorsa konu ticari , sağlık hizmetinni sunumu ve öne çıkardığı değerler anlamında siyasal ve ideolojik konu haline zaen dönüşmüştür.Daha önce sağlık ocaklarında ikende ticari olmak anlamında siyasal ve ideolojik ise şimdi performans ve özel hastaneler sistemiyle yine başka biçimde ama siyasal v ideolojik konudur.tanıma bakarsanız ve sağlık gibi birçok enstrümandan etkilnen konuyu yeniden ele alıp dallandırısanız bu sonuca kolaylıkla varabilirsiniz. O zaman "Bizler tek idelojisi vatandaşın sunduğu sağlık hizmeti kalitesini artırmak ve doğru aile hekimliği hizmeti sunabilmek olan hekimleriz. Aile hekimliği siyasetinden başka siyasetimiz yoktur." açıklamasınında kendi ideolojisi ve siyaseti çok doğal olarak olmak zorunda. Daha önce "bu güne cemaat ne dedi de yapmadık " diyenlerin bana göre öne çıkardıkları siyaset biat siyaseti ve onun çeşitli biçimlerde ideojisi oluyor. Sağlığında aynı biat tutumuyla yaklaşımıyla arıza aldığını düşünürsek (!) Aile hekimleri derneğinin açıklamasının , bu kadar suya sabuna dokunmama kültürünün bizi nereye getirdiğini ve getireceğini anlamakta zorlanıyorum.Saf bir "sağlık hizmeti kalitesini artırmak" yada "Aile hekimliği siyasetinden başka siyasetimiz yoktur" açıklamalarının tuhaf , tanımsız, belirsizliğe hizmet ettiğini ve "sağlık alanında" olması gereken ve olan ihtiyaç ve kavramları ne kadar bulandırdığına dikkatinizi çekiyorum.Olmuyor. En basitinden sağlıkta dönüşüm adını lan ve çok siyasal bir halde övünülen bu siyasal programın ve safdil uygulayanların karşısında bu kadar safdil olmak ve safdil kalmak ne kadar mümkün ? Amaç hemhal olmak ise o zaman bu itiraz niye?Biat edin gitsin.Neye itiraz ediyorsunuz ? Sağlıkta iş yüküne itirazınız yoksa ,acilde bir ülke nüfusunu bir yılda katlayan acile müracaat olgusuna itirazınız yoksa , yanlış diyemiyorsanız söylenenleri de yapmak durumundasınız.Zira arada siyasal ve ideolojik yaklaşımın sebeb sonuç ilişkisi var.Bu yaklaşımın sonucu acilde iş yükü katlanmıştır.Size karşılamanız gerektiği söyleniyor.Bu mesele bu kadar basittir. Kasmayın.Bu siyaset , ticaret , idelojik yaklaşımın , ticari olmayan ve bilimsel olan yaklaşımla çatışmalar yaşadığını , yaşayacağını , böyle sürerse iş yükünün bitmeyeceğini kabül ve deklare edin yada biat edin. Siyaset yapmayı kuru taraftarlığa indirgemeyelim.Hekim olrak bugün bu kadar iş sağlığı ve güvenli sorunu olan ülkemizde eğr birileri "nitelikli zmanda nitelikliiş olgusunu" ısrarla öne çıkarıp taviz vermek istemiyorsa bu sağlıkta dönüşüm medeliyle çatışma yaşaması kaçınılmazdır.Türkiyenin iş sağlığı ve güvenliği soeuun Dünyada iş kazalrında ölümlerde ilk üç sırayı hep elinde tutması skorundan görüyoruz.Bu basit gerçeği kabul edelim. Ayrıca sağlıkta bilimsel bir değer yerine pazar , müşteri , iş olgusuna dönüşüyor.O zaman "nitelikli zamanda nitelikli iş " sorunu iş ssağlığındaki bugüne kadar gösterilen özenle birlikte ele almak ve gerçekçi olmak zorundayız.İş sağlığı ve güven konusuna özen yerlerde sürünmektedir. Bunu açıklamak bir gerçekliktir .Siyasal ve ideolojik konuysa benim ve dernek başkanı oalrak sizin yapacak bir şeyiniz ve çekinceniz olmamaması gerekiyor.Zira sağlık kamusal alandır. Sağlık kamusal alandır açıklamasıda siyasal ve ideolojik açıklamadır. Bakın ABD gibi sağlığın en pahalı olduğu ülke sigortacılığı biraz tabana yaymanın maliyetini siyasal bir kriz ile Obama başkanlığında yaşadı.Ters köşe bir sistem ve yakalaşım ilişkisi görünüyor.Ama bir mantığı ve ihtiyacı var.Maliyetler çok arttı ve artıyor.Bu artışın önüne geçmek istiyorlar.Yani yine duygusal konuya dönüyoruz.Para ve maliyet. Bizde ise sağlık sistemini konuşmak siyasal ve ideolojik konu diye ince ayarlar yaparak konuşuyoruz.Oysa için birde ekonomik boyutu var.Biat , cemaat , kültüre , siyasal ideolojik ne derseniz deyin ama konuşmak ve tartışmak ihitiyacındayız.Maliyet ve eşgüdüm , empati ,şiddet sorunları tisunamigibi üzerimize geliyor , gelecek.Bakın Medimagazine sağlık çalışanlarını hoşgörüsünün ne düzeylere getirmişiz. Aman kimse duymasın siyasal ve ideolojik konulardır.Ama komik olan hepsini hergün zaten yaşıyoruz. Yol hangi yol olabilir ?En basitinden bunları tartışmak ve makul toplumun uzun vadeli çıkarlarıyla karşılıklı olarak ele almakla mümkündür.Bu açıklamada ister istemez hangi toplum , hangi sınıf , hangi çıkarlar sorununu ortaya atıyor.İdeolojik ve siyasal karşılıkları olmak zorunda ! Yani işin doğasında bu var.Olmak zorunda.Doğasında olan şeyleri yoksaymak biziilerigötürmez ama çok hızlı geriye götürür.Bu safdille epey geriye gittiğimzi anlamış oluyoruz.Yüzde %90 dışa bağı sağlık ekonomizde bu durum olağan mı ?Bu tutum ilerde bize maliyeti daha artan dışa bağımlıktır. Biz kaybeden pazar figurü olarak yerimizi alacağa benziyoruz.Zira son on yılda hasta katılımla frenlenmeye çalışılan sekiz kat artan sağlık maliyetleri var.Rakamlarında ideolojisi ve siyaseti olabiliyor.Ne olacak şimdi? Dr.Mücahit Altuntaş
0
Cevapla
Ali oflu
Sayin kardiyolog dr arkadasim. brans uzmanlarina yeterince ve gerektigi durumda sevk yapiyorum,ve yapiyoruz.gögüs agrisiyla basvuran hastanin anemnezini alip muayane edip ekg ve bazende kardiaklarini calismadan sende Myalji var kardesim güle güle mi diyorsunuz.demekki acil hekimleri onca tetkikten sonra hadi kardesim gule gule sende birsey yok deyip yollamiyor ve sizden kons istiyorlar.ayrica 15 yil acilde calistm hastalarda bir algi vardir gögsü agriyan mi sanip panikle acile duser.bu yillarin sorunu.yine 15 yillik tecrubelerimle klinigi uymayan o kadar mi yada uns anjina gördümki.asil koruyucu hekimliktir aile hekimligi. ht ,dm kronik hastaliklari benekleri gebelerin takibini yapmali asilari kanser taramalarini yapmali.oncelikle tum hekimlere aile hekimligi nedir o ogretilmeli.sizin gibi aile hekimligini poliklink hekimliginden ibaret sanan bir bakan ve burokrasisinin sayesinde isimizi gucumuzu enerjimizi tarafli ve yalnis yapilan uygulamalarla ugrasmaya harcar olduk.biz gelip geciciyiz bugun variz yarin yok.ama aile hekimligini 1 basamagi baltalamak saglik sisteminin kokune dinamit koymaktir.saygilar
0
Cevapla
Fatih
Kardiyolog kardeşim yarın sana Göğüs ağrısı ile gelen hastalara tetkik,EKG yaptırırsan tüm aile hekimlerinin laneti üzerine olsun.sadece muayene ile ayırt etmelisin miyalji ile mi ı tamam mı?ayrıca eminim senin de miyalji diye gönderdiğin mı lar olmuştur.hemde sen Nirvana'ya ermiş bir uzman olduğun halde.
0
Cevapla
Dr.Cevdett
Helal olsun aile hekimi arkadaşlara. Hastane acillerine gelmeyeceğiz dediler yasaya rağmen pek çoğu gelmedi. Grev yapacağız diyorlar yapıyorlar. Artık şu SEVK ZİNCİRİ gelse de onlarda gerçek işlerini yapsalar.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir