Alanında tek olan hekimlere icap nöbeti tutturulmasın

Peki bir kafa travmasında beyin kanaması geçiren bir hastaya tek olan beyin cerrahı gelmesin de hasta ölsün öyle mi? Ya bu ölen TTB zihniyetinde muhtelif örgütlerden biri olsa yine TTB merkez konseyi gelmeyen hekimi savunur mu?

http://www.izmirtabip.org.tr/userfiles/file/dava1.pdf Danıştay kararı, 12 daire Tarafından verilen benzer eski bir karar da vardır, bu karara rağmen hala tek hekime icap Nöbeti ısrarı sürmekte

bu gecikmiş doğru bir karar.aynı şekilde büyük şehirlerde icap nöbeti olmaz olmamalı.çünki her hastane tam teşekküllü değil.Zaten büyük şehirlerde büyük hastanelerd ebranş nöbeti tuutlurken yeterli hekim sayısı olmayan hastanede hala icap uygulaması komedi.Zaten o branşta başka hastaned enöbetci varken diğerini evden çağırmanın anlamı yok.112 ACİLİN BİR KURALI VAR: EN YAKIN HASTANE.ASLINDA ORADA DEMEK İSTENEN : HASTANIN TEDAVİ EDİLEBİLECEĞİ EN YAKIN HASTANE.İCAPCIYI EVDEN ÇAIRIP GERLENE KADAR HASTA DİĞER HASTANEYE NAKLEDİLİR ZATEN.ÖZELLİKLE 3 BÜYÜK ŞEHİRDE IZDIRAP.DÜŞÜNÜNCE VAHAMETİN BOYUTLARI DAHADA ARTIYOR.BİR HASTANEDE 92 KİŞİ İCAP NÖBETİ TUTTABİLİRMİ HEMDE EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİNDE?İŞİN GARABETİ BU 92 KİŞİDEN EN AZ SAYID AHEKİME SAHİP OLAN BÖLÜMDEN GELMESİ İSTENİYOR.DİĞERİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOK.

Dava, mahkeme de bir yana, bu işte samimiyet gerekli. Bir hastanede alanında tek olan doktor icap tutabilir. O an müsaitse, acil olan hastaya gidip bakabilir, bakmalıdır da. Ancak yine alanında tek olan doktor o gün müsait değilse, ne bileyim o hafta sonu ailesiyle bir yere kısa bir tatile gitmişse o anki icaba katılmaması da doğaldır. Kimse o zaman için niye gelmedin diyemez. Sanırım bu dava da buradan türedi. Ancak, eğer durum böyleyse, mahkemenin aldığı karar makül. Değilse işin ucu sürekli bir şekilde özel hayata tecavüze girer ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinden döner. Özetle "icap nöbeti" adı altında kimsenin bir diğerinin özel hayatına tecavüz etmeye, yaşadığı yeri bir açık hapishaneye çevirmeye hakkı yoktur. En nihayetinde, konu sağlık da olsa, verilen bir hizmettir. Bu da imkan nispetinde yapılır. Bunun istisnası seferberlik, ağır deprem,sel gibi şeylerdir. Bu türden bir şey olmadıkça, kimsenin bir diğerinin hayatını "hizmet aksamayacak" diye cehenneme çevirmeye hakkı da yoktur. Bir gram mantığı-muhakemesi olan yönetici bunu zaten tartar ve işi mahkemeye kadar taşımaz. Sanırım sorun, oturduğu makamı haketmediğini bilinçaltından da olsa bilen, bu nedenle koltuğunu korumak için üstlerine yaranmaya çalışan işgüzar yöneticiler nedeniyle çıkıyor. Siz, mantığı, muhakemesi, insiyatifi olmayan adamlara koltuk verirseniz, böyle boş yere mahkemeleri de meşgul edersiniz.

Abdullah rumuzlu kişi hekim değil bence...