Medimagazin logo

Antibiyotik yerine el temizliği

Ebola ve MERS gibi salgın hastalıklar bir yandan dünyada korkuya yol açarken diğer yandan gelecek 10 yılda antibiyotik direncinin, en basit enfeksiyonlar karşısında bile insanlığı tehdit edeceği bildiriliyor.
Antibiyotik yerine el temizliği
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sağlık Bakanlığı, özellikle grip mevsiminin başladığı, MERS şüphelilerinin ortaya çıktığı dönemde hem hekimlere hem de topluma yönelik önlemleri hayata geçirmeyi planlıyor.

AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, akılcı ilaç kullanımı için eylem planı hazırlayan Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu, çalışmalarını hedef grup olarak belirlenen anneler ile grip ve soğuk algınlığında antibiyotik kullanımının azaltılması üzerine yoğunlaştıracak, bu rahatsızlıklarda boğazdan örnek alınmasını sağlayan pratik testler hekimlerin kullanımına sunulacak.

Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu ile yürütülen ortak çalışma kapsamında, hastanelerin antibiyotik tüketim miktarı sistemden derlenerek 100 yatak başına 1 günde düşen antibiyotik tüketimi hesaplanacak.

Reçete Bilgi Sistemi üzerinden yazılan antibiyotik miktarını takip eden kurum, bu konuda istatistiki çalışma, il, ilçe ve bölge dağılımı gibi saptamalar yaparak yol haritasının belirlenmesine katkı sağlayacak.

Gelecek 10 yılda antibiyotik direncinin en basit enfeksiyonlar karşısında bile insanlığı tehdit edeceği uyarısında bulunan Dünya Sağlık Örgütünün önerisi doğrultusunda el temizliğinin önemi vurgulanacak. Bunun için bilinçlendirme ve farkındalık kampanyaları düzenlenecek.

-Geniş katılımlı toplantı

Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumunca düzenlenen 4 günlük toplantıda, gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçilmesi için önlemler masaya yatırıldı.

Akılcı İlaç Kullanımı Farkındalık Projesi kapsamında 81 il temsilcinin katıldığı değerlendirme toplantısında, "Akılcı İlaç Kullanımı ve Eylem Planı", "Antibiyotik Kullanımında İzleme ve Değerlendirme Çalışmaları" ele alındı.

Toplantıda ayrıca, Türkiye'de ilk kez akılcı ilaç kullanımının işlendiği tiyatro oyunu da sergilendi. Oyunun, ilk ve orta okul öğrencileri başta olmak üzere toplumun farklı kesimlerinde farkındalık yaratılması amacıyla farklı illerde gösterilmesi planlanıyor.

-Reçetelerdeki antibiyotik oranı

Sağlık Bakanlığının Reçete Bilgi Sistemine göre geçen yıl oluşturulan reçetelerin yüzde 40'a yakınında, antibiyotik bulunuyor.

Antibiyotik bulunan reçete yüzdesi en yüksek iller sırasıyla Diyarbakır (yüzde 55,18), Şanlıurfa (yüzde 52,42), Gaziantep (yüzde 52,05), en düşük iller ise sırasıyla Artvin (yüzde 20,45), Sinop (yüzde 22,75) ve Rize (yüzde 23,23) oldu.

Güneydoğu Anadolu en yüksek, Karadeniz Bölgesi ise en düşük yüzdeye sahip bölgeler olarak belirlendi.

Geçen yıl antibiyotik bulunan reçete yüzdesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yüzde 51,65, Akdeniz'de yüzde 41,07, Doğu Anadolu'da yüzde 33,84, İç Anadolu'da yüzde 32,32, Marmara'da yüzde 31,38, Ege'de yüzde 30,35 ve Karadeniz'de ise yüzde 25,48 düzeyinde oldu.

antibiyotik
yerine
el
temizliği
Yorum (1)
Mücahit Altuntaş
Bakanlığın bu konuda çalışma yürütmesi önemli.Antibiyotik yerine el temizliği doğru bir yaklaşımdır.Bunları artırmamız gerekiyor. Bazı soruları sorarak bu yılların kronikleşen sorununa bir yaklaşım sergileyeceğim. Neden ve nasıl sorularını daha çok ve kendimize de sormamız gerekiyor.Bu kuru tavsiyenin çalışmadığı ortadadır. Bu çalışma(ma) gerekçeleri ne olabilir? Bilgi şu :"Sağlık Bakanlığının Reçete Bilgi Sistemine göre geçen yıl oluşturulan reçetelerin yüzde 40'a yakınında, antibiyotik bulunuyor." Sanıyorum Avrupa'da da en fazla Antibiyotik kullanan ülke biziz. En çok iş kazasıdan ölümün olduğu ülke de ! Enteresan mı? O yüzden bu yazı farklı alanlardaki alt katman sorunlarımıza değinerek farklı perspektiflerde bu alt katman sorunlarında küçülüp büyüyerek gidecek. Sağlıkta fetişleştirmenin ve iki yüzlü tutumlarımızın göstergesi ve geldiği noktadır.Yüzleşme zorundayız.Yüzleştiğimiz eleştiri , katılım ,karşılıklı denetim değil , maalesef sadece ölümler oluyor. Rakamalar , maruz kalanlar he ölümden sonra kuru taziye ve tazminat ötesine geçemiyor. Şimdi konumuz çok antibiyotik kullanımı !Antibiyotik konusunda basit bir soru sormasını ve yönetmelik çıkarmasını öğrenmek ve öğretmek gerekiyor. Kullanıcılar yani hastalar doktora soracak neden antibiyotik başlıyorsunuz ? Bu konuda en çok izlenen zamanda plastik boru reklamı kadar reklam verseler( doktorunuza sorun .Ab neden kullanıyoruz? Kullanmadan olmaz mı? ) bu işte hekim ve hastalar düzen girer. Diğer ve çok önemli olan nokta ise sorun ise ilaç firmalarıyla hekimleri derneklerin doğrudan görüşmelerinin ve promosyon , kongre ilişkilerinin kesilmesidir. Çok fazla Ab yazmanın maalesef "bilimsel "! irrasyonel gerekçelerinden biri de budur Bunlar yapılsın sağlık bakanlığının hiç kıvranmadan önemi gereksiz antibiyotik kullanımında bir gerileme ve bilinç elde edeceğini sanıyorum. Hep beraber hızlı bir bilinç edineceğiz. Tüketici bilinci ve suistimal konularına odaklanmak gerekiyor. Karşılıklı denetleme ve gereksiz ilişkilerin tasfiyesi bilimsel bir sıçrama yapacaktır. Kanıtın ne denirse bu güne kadar yapılan bilimsel toplantıların etkisizliğini öne sürüyorum. Bilmiyorum yeterli mi! Bakın uzmanlar diyor ki günlerce fırtına koparılan iki konuda MERS ve EBOLA için "el yıkamak" önemli. Hastane enfeksiyonlarında da öyle.Bu kadar basit. Geçenlerde bir meslektaşımız kroner arter hastalığının risklerinden dolayı " koruyucu hekimlik ve yaşam tarzı yerine "antipidemik ilaçların kesilmesini" vebal sorunu haline getirmişti. Oysa damar içi enflamasyonun artması , HsCrp yada aterosklerozun ve toplamda kümülatif olarak hastalık haliyle ile ilişkili olan aslında beslenme ve yaşam tarzı.Meslek deformasyonundan yada bir şekilde kendi mesleğimize odaklanan bıkış açısından dolayı bunlara odaklanamıyoruz. Enfeksiyonda da , influenza da , tranforme olan diğer virüslerde de el yıkamak ve temas ilişkisi en önemli konu oluyor. Bu kadar basit. Ama sağlığı hastaneye ve hekime gitmeye , tetkik yapmaya indirgemiş bir ahlak ve yaklaşımla karşı karşıyayız. İşte sağlık yada sağlıklı olamamak riskinde vebal ilişkisi hastalık ve sağlık sorununda domino etkilerini görme ile ilişkilidir. Biz hastaneleri sıradan sağlık için gidilen yerlere çevirmiş durumdayız. Çok övünülen "sağlıkta dönüşüm" rezaletinden dolayıdır. Hastane enfeksiyonlarında da ameliyat enfeksiyonlarında da en önemli konu basit ve karşılıklı denetleme mekanizmaların çalıştırılması edinilmesi ve kontrol edilmesidir. Denetleme mekanizmaları karşılıklı bilinçlenme ile gelişir. Bir ülkede bir parti yada bir lider yada bir bilim adamı öne çıkarsa , hegomonik değerler ön plana çıkarsa , biz yaparız ahlakı ve yaklaşımı meşru olursa bu ülkede kafasızlık hakim olur mers , ebola ile gerekli gereksiz yaygara koparılırken çok daha fazla ölümlerin olduğu başka alanda üç maymuna yatılır. Bugüne kadar bu yaygara koparılan konularda kaç kişi öldü ! Peki her gün 4 kişinin öldüğü ve 4x10 kişinin dolaylı olarak yaralanma ve meslek hastalığını edindiği görmezden geldiğimiz iş kazalarına maruziyeti ne olacak ? Türkiye'de Dünyada iş kazalarından günde 4 kişi ölmektedir ve bunun sebebi Türkiye'de "o konuyla ilgili basit şeylerin" ihmal edilmesi ve karşılıklı denetleme mekanizmalarının çalışmamasıdır. Türkiye'de ve Dünyada insan fıtratından dolayı , beyni kendi kişisel yada zümre anlamında çıkarına odaklanan ve her geçen gün daha hedonist bir yaratığa dönemsinden dolayı kitlesel zararlar verebilmektedir. Gücün , insanın ve insan aklının denetlenmesi , karşılıklı denetlenmesi gerekir. Buna yapan siyasi , idari , ahlaki dini yönetimler daha başarılı ve tutarlı olacaktır. Anlamı varsa eğer Dünya için de daha hayırlı olacaktır. Dr. Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir