Medimagazin logo

İstanbul'da aile hekimleri iş bırakma eylemi başlattı

Aralarında aile hekimleri, ebe ve hemşirelerin de bulunduğu bir grup sağlık çalışanı, Beşiktaş'taki Demokrasi Meydanı'nda üç günlük iş bırakma eylemi başlattı.
İstanbul'da aile hekimleri iş bırakma eylemi başlattı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Beşiktaş Demokrasi Meydanı'nda toplanan bir grup sağlık çalışanı, iş bırakma eylemi başlattı.

Aralarında aile hekimi, ebe ve hemşirelerin de bulunduğu grup, "iş yoğunluklarının arttırıldığı ve fazla çalıştıkları" gerekçesiyle meydanda bir araya geldi.

"Grevdeyiz" yazılı yelek giyen gruptakiler, üzerinde "20-21-22 Mayıs günleri ve cumartesi günleri hizmet üretmeyeceğiz", "35 ceza puanı, 100 işten atma puanını kabul etmiyoruz", "Aile hekimliği ceza yönetmeliği geri çekilsin" yazılı dövizleri taşıdı.

Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Genel Başkanı İlknur Çabuk, grup adına yaptığı açıklamada, Türkiye genelinde eş zamanlı başlayan eyleme, aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinde görevli sağlık çalışanlarının katıldığını söyledi.

Sağlık çalışanlarının tek sorununun nöbet olmadığını belirten Çabuk, şöyle devam etti:

"İş güvencemiz elimizden alınmış, keyfi uygulamalarla sağlık çalışanları işsiz bırakılmaya çalışılmış, emeklilik hakkımız ve yıpranma payımız verilmemiştir. Nöbetlerle angaryalarla, insanlık dışı çalışmak koşullarına sürüklenen aile hekimliği çalışanları, gerçek görevleri olan koruyucu sağlık hizmetlerine yetişemez olmuştur. Bu nedenle yıllardır Avrupa ortalamasının üzerindeki başarı düşmeye başlamıştır."

Çabuk, belirttiği gerekçelerle 20-23 Mayıs'ta hizmet üretmeyeceklerini ifade etti.

Geceyi Beşiktaş'ta açtıkları stantta geçireceklerini belirten gruptakiler, basın açıklamasının ardından gökyüzüne sarı, kırmızı ve beyaz balon bıraktı.

aile hekimliği
grev
istanbul
iş bırakma
Yorum (41)
aras çeliker
Merhaba. Ben genel cerrahi uzmanıyım. Ben de öncesinde pratisyen hekim olarak 2 yıl görev yaptım. Bugünün parasıyla 2000tl alıyordum. Üstelik mecburi hizmet yaparak zorlu şartlarda soğuk, terör vs...hizmeti tamamladım. Sonra kendimi kapatarak TUS a hazırlandım. O stres ve çalışma temposu, bütün TUS'la uzman olan arkadaşlar hatırlayacaklardır, insan fizyolojisine aykırı bir biçimdeydi. Kazandığımıza sevindik ama asistanlığı yaşamaya başlayınca sevincimiz nerdeyse kursağımızda kaldı. Günaşırı nöbetler, uykusuz güne devam etmeler, hoca baskısı, stresi vs... Aldığınız maaş yine içler acısı... Sonra tez hazırlama süreci, yine bir sınav...Uzmanlık sınavı...Sonra mecburi hizmet. Şimdi devlette yine nöbetler ve çıplak maaş 2000 tl civarı. Herkes topu size atar, hayata geç başlarsanız. Ben de pratisyenlik yaptım. Küçümsemiyorum ama benim arkadaşlarımdan da pratisyen kalmayı tercih edenler oldu. Turistik bir ilçenin 1 cm doğusuna gidip doğu hizmeti yapmadılar. Evlendiler, çoluk çocuğa karıştılar. Deniz kenarında yaşam kurdular. Bizim gibi ordan oraya sürüklenmediler. Sonra 6 aylık kursla TUS heyecanı yaşamadan, kamp stresine girmeden, uykusuz, aç susuz günaşırı nöbet tutmadan uzman oldular. Ve hala alamadığımız kadar, bizden 2-3 kadar fazla maaş aldılar. Nöbetler, atamalar, stres yüzünden kaç arkadaşımız eşinden boşandı, kaç çocuk, anne baba sevgisinden uzak haftasonları, geceler yaşadı. Bu arkadaşlarla konuştuğumda günde 40-50 hasta baktıklarını, çok yoğun ve yorgun olduğunu söyledi. Oysa biz öğlene kadar 40-50 hasta bakıyorduk ve gece de devam ediyorduk. Bizim nefes alacak mecalimiz kalmıyordu ama hastalara nefes aldırıyorduk.Mecburi hizmette sayımız yetersiz olduğu için destek istendiğinde gelmediler, gönderilmediler. "Nöbet tutamazlarmış" Tabi, fizyolojileri bizim gibi zorlanmadığı, sefillik, açlık, uykusuzluk, stres yaşamadıkları, birden ve çok emek vermeden uzman oldukları, dahası uzmanların alamadıkları maaşa sahip oldukları için tatil beldesinde veya istanbul semalarında günde 30-40 hasta bakmak (bir kısmı rpt olan)hele ki nöbete kalmak zor ve yorucu gelir. TUS la uzman olanlar, daha fazla risk aldılar, nerdeyse hastaneden çıkamadılar, bıçaklandılar ama hiçbir zaman GREV yapmadılar...6 ayda, üstelik sınavsız, uzmanlığı ve yıllardır 7000-8000 tl almayı kabul eden; nöbeti de, uzmanların yasadıklarının bari çeyreğini çekmeyi de kabul etmeli...
0
Cevapla
kral
Değerli cocuk uzmanı kardeşim yaşadığın sıkıntıların sebebi aile hekimleri değil.Bu senin tercihindi.Yaptığın tercih sebebi sen olduğuna göre suçlusu niye ben olayım...
0
Cevapla
İLKER ATASAYAR
Dr.Aras Meslektaşıma;12 yıl Acil Servis Doktorluğu yaptım,her nöbette ortalama 24 Saatte 200 Hasta muayene ederdim,görev yaptığım Hastane İl terminal Hastanesiydi(tüm sevk vakalarının gelip sizi bulduğu,oradan başka noktaya sevkte zor idi)gece adli vakalar,trafik kazaları,resusitasyonlar(Klinikte yatan hastalar dahil),alkollüler,serseriler...Birde sizi adam yerine koymakta zorlanan bazı Uzmanlar icaplarının gereğini yerine getirmezler,bütün ihale size kalır.Bayramlarda,Yazın size ek Doktor verilmesinden geçtim,izinlerde 3-4 Acilci Doktor kalırdık,1e 1 nöbet gülü olurduk.Birde Mahkemelerde Hakaret davalarına,bilirkişi davalarına,şikayetten olan davalara gitmeside cabası(bunlar 1500-2000 lira döner için) Anafikir:Bu insanlar bir gecede kendiliklerinden lutfe uğramadılar,çoğu sizin benim gibi Emektar insanlar,dahada fazlasını hakediyorlar(Yerinizde olsam 1 gün Asm Doktorlarının yanına gider şartlarını yerinde görürdüm)Aynı ülkede,aynı yöneticilerle,aynı insanlarla yaşıyoruz,gemici kavgası gemilerde olur.Saygılarımla
0
Cevapla
murat b
Sayın genel cerrah arkadaşım, Ben bir KVC uzmanı olarak senin anlattığın gerçeklerin çok daha ağırını yaşadım. Üstelik akademik kariyer de yaptım. Ama ben sana değil aile hekimi arakadaşımın yorumuna destek vereceğim. Aile hekimi uzmanlık yapmayarak kendi tercihini yaptı daha kazançlı çıktı, sen uzman olmayı tercik ettin şikayetçisin. Ama unutma aile hekimi arkadaşın dediği çok doğru. Herkes tercih ettiği hayatı yaşar....
0
Cevapla
şükrü
Sayın Aras Çeliker arkadaşım,yıllardır mesleğimizle ilgili hiç bir sorunlara el atmadık.Başkasının zaten umrunda değil,işin içinde biziz.Ne kendimize göre kanun ve ne yasa.Kanunlar hep hizmete yönelik.Hiç özlük hakları veya kendimizi savunacağımız hiçbir şeyimiz yok.Sorunlar içinde debelenip duruyoruz.Niye bir tıp mesleği bu kadar sorun çek,mahkemelerle uğraş,gelen küfür giden küfür,2 bin tl maaş vs.Sorunları çözmek için uğraşmamışız,içinde boğulmuşuz.En basit bir memur kadar özlük hakkımız yok.Sen bağırmazsan kimse birşey yapmaz,bağıracaksınki meclis sabah toplanıp hemen yasa ve kanunları çıkaracak..Hepsi bizim elimizde.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir