Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış yaptığı konuşmada, dünyada ilk defa 16 Ekim tarihinde bir hastaya anestezi uygulanması sebebiyle Dünya anestezi günü olarak kutlandığını belirterek tarihte ilk zamanlar anestezinin büyücülük gibi algılandığı için toplum tarafından reddedildiğini hatırlattı.
Amaç, ani kalp durması durumunda farkındalık yaratmak
Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve himayesiyle “Hayata El Ver” kampanyasının başlatıldığını söyleyen Alkış, yaklaşık 2 yıl sürmesini planladıkları kampanya ile dünyada ve Türkiye’de çok önemli bir sorun olan ani kalp durması sırasında doğru müdahaleyi toplumun her kesimine anlatmayı öğretmeyi ve farkındalık yaratmayı hedeflediklerini ifade etti.
Ani kalp durmasının 18 yaş ve üzeri her yetişkinde görülme ihtimalinin yüksek olduğunu belirten Alkış, bu nedenle hemen hemen herkesin risk altında olduğuna dikkat çekti.
Başkan Alkış, ani kalp durmasının ne zaman başa gelineceğini bilinmediğini ancak bilinmesi gereken noktanın yakınımızdaki bir kişinin başına böyle bir sorun geldiğinde nasıl müdahale edeceğimiz ve ne yapmamız gerektiği olması gerektiğine dikkat çekerken, bu konudaki duyarlılık ve farkındalığın arttırılması gerektiğini, çünkü doğru ve zamanında müdahalelerle ani kalp durması yaşayan her yüz hastadan 50 ‘sine hayata döndürmenin mümkün.olduğunu belirtti.
“Bilinçli müdahale beyin hasarını önler”
Kalp durması durumunda yapılması gerekenleri anlatan Resüsitasyon Derneği Başkanı Prof.Dr. Agâh Çertuğ ise, temel yaşam desteğinin, yaşamı herhangi bir nedenle kesintiye uğramış bir kişinin hava yolu açıklığının sağlanması, solunumunun ve dolaşımının desteklenmesi eylemi olduğunu belirtirken yapılan müdahalenin bu kişilerde oluşabilecek oksijensizliğe bağlı beyin hasarını büyük oranda önleyeceğini ifade etti.
“Anestezistler gerçekten büyücüdür”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şehsuvar Ertürk konuşmasında, Anestezi uzmanlarının genel tıp bilgisinin çok iyi olması gereken hekim grubu olduğunu belirtirken, anestezistlerin dahiliyeyi, cerrahiyi uygulayabilecek ve bunun üzerine bütün insanı ayakta tutacak bilgi ve donanıma sahip olması gerektiğini kaydetti. “Hayata El Ver” kampanyasının önemli olduğunu çünkü; insanların kalbin durması sonucu öldüğünü vurgulayan Dekan Şehsuvar Ertürk, tarihte kalbi tekrar canlandıran anestezistlere yapılan ‘büyücü’ benzetmesinin doğru olabileceğini ifade etti.
Anestezi uzmanları Türkiye geneline yayılıyor
16 Ekim Dünya Anestezi günüyle ilgili Medimagazin’in sorularını yanıtlayan Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği Başkanı Prof. Dr. Neslihan Alkış, Türkiye’de anestezistlerin çok yaygın şekilde bulunduğunu, Türkiye genelinde yaklaşık 5 bin anestezi uzmanı olduğunu ifade etti.
Uzman olduktan sonra mecburi hizmet nedeniyle bütün devlet ve üniversite hastanelerinde çok sayıda anestezi ve reanimasyon uzmanlarının olduğunu da belirten Alkış, “Özellikle herhangi bir cerrahi müdahale geçiren ya da bir şekilde girişimsel bir tedavi görecek kişilerin tedavileri sırasında o tedaviyi planlayan yöneten ve o tedavinin güven içerisinde olmasını sağlayan doktorlarız. Bu anlamda da kendimize sadece anestezi değil preoperatif doktorlar olarak tanımlıyoruz.Bütün dünyada da bu yönde bir tanımlama var. Herhangi bir şekilde böyle müdahaleler geçirecek kişilerin mutlaka anestezi uzmanlarını bilmesi tanıması ve onlarla kontak halinde olmaları gerektiğini söyleyebilirim” diye konuştu.
Ameliyathanelerde preoperatif dönemleri yöneten doktor grubu olarak Algolojinin Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı’nın altında bir yan dal olduğunu ifade eden Alkış, şöyle devam etti:
“Akut ağrıda, kronik ağrı da, kanser ağrısında ya da tedavi edilemeyen ağrılarda müdahil olan girişim yapan doktorlar olarak görev yapıyoruz. Yoğun bakımla ilgili eğitim aldığımız için de Yoğun bakımlarda da aktif olarak çalışıyoruz”
“Mecburi hizmet sayesinde her hastanede anestezi doktoru oldu”
Türkiye açısından değerlendirildiğinde anestezi uzmanlarının görevlerini sürdürebildiklerini vurgulayan Alkış, “Dağılımı açısından da her hastanede eşit dağıldığımızı düşünüyorum. Bir dönem anestezist sayısı ile ilgili sorunlar yaşanıyordu. Bu hizmetler yardımcı sağlık personeli ile yürütülüyordu. Şimdi ise özellikle mecburi hizmetten sonra her hastanede yeterli sayıda anestezi doktorumuz var” dedi.
“Artık her türlü hastaya güvenle ameliyatlar yaptırtabiliyoruz”
Mecburi hizmeti, diğer uzmanlık dallarının olumsuz değerlendirdiğini ancak anestezi uzmanlarının bu konuda neler düşündüğünü sorduğumuz Alkış, “Sağlık hizmetleri açısından konuya baktığımda olumlu bir süreç olarak değerlendiriyorum. Çünkü biz artık her türlü hastaya güvenle ameliyatlar yaptırtabiliyoruz” diye konuştu.
Toplantı bitiminde katılımcılara ani kalp durmasıyla ilgili müdahele yöntemleri anlatılırken, aynı zamanda projenin gündemini oluşturan” Birinin kalbi durursa ne yaparsınız?” sorusuyla katılımcılara uygulamalı olarak ilk yardım eğitimi verildi.