Medimagazin logo

Müezzinoğlu: 2-3 ay içinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulacak

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 3 saatlik uçuş mesafesinde, yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı coğrafyada Türkiye'yi bölgenin sağlık merkezi yapabilecek tıbbi birikimin, hekimleri dünyayla yarışabilecek mesleki birikimleri olan bir ülkenin zenginliğini yaşadıklarını belirterek, "Bunları 4-5 yıl içinde bir araya getirdiğimizde, koordinasyonu güçlü yaptığımızda inanıyorum ki sağlık turizmini 2018'de inşallah 9-10 milyar dolar, 2023'te de 20-25 milyar dolar yapmayı hep birlikte başaracağız" dedi.
Müezzinoğlu: 2-3 ay içinde Sağlık Bilimleri Üniversitesi kurulacak
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Müezzinoğlu, Türkiye'nin kredi sözleşmesi tamamlanan ilk kamu-özel işbirliğiyle yapılacak "Mersin Entegre Sağlık Kampüsü Projesi"nin finansman sözleşmesi için düzenlenen imza törenindeki konuşmasında, son 7 yıldır kamu ve özel sektör işbirliğiyle sağlık yatırımlarında çekilen sıkıntıların artık bittiği bir günü yaşadığını söyledi.

Ülkenin sağlıktaki gelecek vizyonuna güven duymaları nedeniyle ilgili firmalara teşekkür eden Müezzinoğlu, Türkiye'nin 12 yılda sağlıkta önemli bir vizyonu yakaladığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da 2023 vizyonundaki en büyük görevi yaptığını kaydetti.

Müezzinoğlu, Erdoğan'ın, adeta sağlık bakanından daha güçlü bakanlık yaparak, sağlıkta dönüşümün gerçekleşmesini sağladığını ifade ederek, "Bu vizyonun oluşmasında temel ruh, temel konsept ona ait. 2023 vizyonundaki sürecimizde tek bir sorunumuz olabilir. Özellikle finansörlerin hata yapmaması, risk almaması için bu sorunumuzu paylaşmak istiyorum. Türkiye'nin bu süreçleri nasıl başarıyla atlattığını görüyorlar. Türkiye'nin 2023'te 2 milyar dolar gayrisafi milli hasılası sağlık turizminde ve sağlıktaki hedefleriyle birlikte. Bu hedefler birilerini rahatsız ediyor. Bu rahatsız olanların önümüze çıkaracakları engeller, istikrarın bozulmasıyla kazanım elde etmek isteyenlerin dışında bir engelimiz yok" diye konuştu.

İstikrarı bozmak isteyenlere, Türkiye'nin vizyonunu okuyamayanlara, yürütmeyi durdurma kararlarına ve yasal düzenlemelere rağmen çekilen sıkıntıların nihayet son noktaya geldiğini belirten Müezzinoğlu, kamu olarak 32 bin yatak kapasiteli hastane inşaatlarının devam ettiğini söyledi.

Kamu olarak, bir yıl içinde 10 bin yatağı kapsayan ilave projeyle ihale süreci başlatılarak toplam 42 bin yataklı hastanelerin 2016-2017 ve en geç 2018'de tamamlanacağını anlatan Müezzinoğlu, 16 şehir hastanesinin artık finans sürecine geldiğini, her türlü sözleşmelerin imzalandığını, bir yıl içinde 24 bin yatak kapasiteli şehir hastanelerinin de ihale süreçlerinin bitirilerek, gelecek yıl bu dönemde inşaatlarının başlayacağını kaydetti.

- Sağlık turizmi

Müezzinoğlu, gelecek 4 yılda 90-95 bin yatak kapasiteli, ileri teknolojiyle, son derece modern ve çevre dostu hastaneler yapılacağını belirterek, "77 milyon için sağlık hizmetlerindeki standardı çok daha iyi noktaya taşımayı beklerken, diğer taraftan 3 saatlik uçuş mesafesinde, yaklaşık 1,5 milyar insanın yaşadığı coğrafyada da Türkiye'yi bu bölgenin sağlık merkezi yapabilecek tıbbi birikim, hekimleri dünyayla yarışabilecek mesleki birikimleri olan bir ülkenin de zenginliğini yaşıyoruz. Bunları 4-5 yıl içinde bir araya getirdiğimizde, koordinasyonu güçlü yaptığımızda inanıyorum ki sağlık turizmini 2018'de inşallah 9-10 milyar dolar, 2023'te de 20-25 milyar dolar yapmayı hep birlikte başaracağız."

Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı'nın kurulduğunu, 2-3 ay içinde Türkiye Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin de kurulacağını ifade eden Müezzinoğlu, 59 eğitim ve araştırma hastanesine de üniversite dinamikleri statüsünün kazandırılacağını aktardı.

Müezzinoğlu, sağlık alanındaki çalışmalarla Türkiye'nin sağlıkta tüketici olan bir ülke değil, dünya sağlık endüstrisine, sağlık bilimine katkı sağlayan bir vizyonun önümüzdeki süreçte başarılmış olunacağını belirtti.

Konuşmaların ardından toplamda 15 yıl vadeli ve 272 milyon avro tutarındaki kredi sözleşmesi, Sağlık Bakanı Müezzinoğlu, DİA Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Bayar, DenizBank Genel Müdürü Hakan Ateş ve Yapı Kredi Genel Müdür Vekili Carlo Vivaldi tarafından imzalandı.

müezzinoğlu:
2-3
ay
içinde
sağlık
bilimleri
üniversitesi
kurulacak
Yorum (12)
fzt mahmut
hocam aman fizyoterapi açayım demeyin bölüm olarak zaten istihdam yok
0
Cevapla
mehmet demirde
Haydaaa, bir sağlık üniversitesinden vazgeçtik diyorlar bir de 2-3 ay içinde kurulacak diyorlar. Ne iş anlamadık.
0
Cevapla
kamil karabulut
Çok yakında sağlık bilimleri üniveritesi kuracağız,2-3 ay içinde sağlık bilimleri üniversitesi kuracağız.Sayın bakan devamlı olarak bu demeçleri veriyor,ancak meclis gündemine gelen kanunu son anda iptal ediyor.O zaman bu ne perhiz,bu ne lahana turşusu diye adama sorarlar.Yeter artık,sayın bakan bu konuda inandırıcılığını kaybetmiştir.
0
Cevapla
aka
Ülkemizde, uzun zamandan beri asistan yetiştiren deneyimli, belli başlı Eğitim ve Araştırma Hastaneleri, günümüzde bir üniversitenin tıp fakültesi hastanesi gibi çalışmaktadır. Özellikle son 10 yıl içinde, bu hastanelerde çalışan hekimler güncel tıp literatürünü daha sıkı takip etmekte, klinik çalışmalarını gittikçe artan sayıda bilimsel makalelere dönüştürerek uluslar arası düzeyde saygın dergilerde bilim dünyası ile paylaşmaktadır. Kuşkusuz, bu çalışmaların sayısından ziyade objektif olarak kalitesinin de ortaya konulması yani bu çalışmaların bilim dünyasında bir ses getirip getirmediğinin belirlenmesi daha önemlidir. Bu durum, ulusal ve uluslararası arena saygın merkezlerde çalışan bilim adamları tarafından, hekimin bilimsel makalerine yapılan “atıf sayısı” ile değerlendirilir. Her hekimin bilim dünyasından aldığı atıflar, Alıntı endekslerindeki durumu, daha önemlisi “h-endeksi ve i10-endeksi” sınıfına girmiş atıfların sayısı ortadadır. Aynı zamanda, bu hekimler kimi zaman panelist, kimi zaman konuşmacı, kimi zaman moderatör olarak yurt içi ve dışı kongrelerde görevler almaktadır. Çoğu zaman kendi imkânları ile yurt içinde ve dışında saygın kurumlarda, teknolojinin getirdiği yenilikleri bizzat yerinde öğrenmekte ve kazandığı deneyimleri çalıştığı Eğitim ve Araştırma Hastanesindeki asistanlar ve uzman hekimlerle paylaşmaktadır. Bu şekilde çalışan hekimler mesleki durumunu daha ileriye taşıma isteğiyle, Üniversiteler Arası Kurulun Doçentlik kriterlerini fazlasıyla karşılayarak doçentlik sınavlarına girerek ve başarı elde ederek doçentlik ünvanı almaktadırlar (aynı tıp fakültesinde çalışan meslektaşları gibi). Malesef bu hekimlerin çok az bir kısmı, bir üniversitenin tıp fakültesi kadrosuna geçerek profesör ünvanını elde etmekte ve YÖK ile Sağlık Bakanlığı arasındaki özel bir maddeye istinaden, yeniden daha önce çalıştığı eğitim araştırma hastanesinde aynı kadroya görevlendirmesi yapılarak profesör olarak çalışmaya devam etmektedir! Bu bağlamda, son 10 yıl içinde belli başlı Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde çalışan doçent ve profesör hekim sayısının hızla artmaktadır. Artık bu hekimler mesleki durumunu daha da ileri taşıyıp, aynı üniversite kadrosunda çalışan bir akademisyen gibi tıp fakültesi öğrencilerine teorik ve pratik ders anlatmayı ve tıp fakültesi öğrencisi yetiştirmeyi istemektedirler. Kuşkusuz aynı özlük haklarını da… Yani, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinin, bir Üniversite çatısı altında birer tıp fakültesi şeklinde yeniden yapılanması ve hali hazırda ki akademik kadronun tıp fakültesi öğrencileri ile buluşturulması zamanı gelinmiş hatta geç kalınmıştır… Ancak bu sayede Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde çalışan doçent ve profesör hekimlerimizin “1 saat ders anlatma” imkânı olacaktır! Sonuçta, Sağlık Bakanlığının ve hükümetin bu konudaki kararlılığı ve ısrarı oldukça yerinde iken muhalefet partilerinin ise bu kanuna dogmatik bir biçimde karşı durması yukarıda özetlenen durumun farkında olmadıklarını yani gerçek durumdan bi haberdar olduklarını göstermektedir. Bugün değil de başka ne zaman Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde çalışan hekimleri dinleyecekler! Karşı çıkmak yerine, Eğitim ve Araştırma Hastanelerinde çalışan doçent ve profesör arasından YÖK’ün akademik kadrosuna yapılacak atanmalarda “liyakatın nasıl belirleneceğine” ve olabildiğince “özerk bir yapının” nasıl kurulacağı konusunda desteğe çok ihtiyaç vardır. Sağlık Bakanlığının ise akademik kadrolara yapacağı atamalarda kullanacağı liyakat sistemi ile atayamadığı akademisyenlerin vicdanını kanatmamalıdır…
0
Cevapla
esatb
sayın bakanım yapılması gereken bu olmalı. EAH lerindeki hocaların mutsuzluk, tükenmişlik, asistanına yeterli olamama duygusu, haksızlığa uğradığı inancından ve sadece poliklinik , performans sarmalından kurtulması, çalışmalara ve eğitime daha fazla zaman ayırabilmesi gerekiyor. bu sadece para ve emeklilikte yetecek maaş anlamına da gelmiyor. Bir çok eğitim görevlisi kendilerini daha çok motive edecek bu kanunu umutla bekliyor.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir