Sağlıkta dönüşümün biz hekimlere dayattığı önemli sorunlardan birisi de hastane nöbetleridir. Daha doğrusu nöbetlerin şu an ki uygulamalarıdır. Eskiden de nöbet vardı. Zaten nöbetsiz sağlık sunumu olur mu? Ama bu kadar kuralsız ve acımasız değildi. Sağlıkta dönüşümden önce mesleğimizde ‘’Deontoloji,Etik değerler ve Geleneksel Yaklaşımlar’’ vardı. Örneğin; meslekte 25-30 yılını doldurmuş ya da 55-60 yaşına gelmiş hekimlere nöbet tutturulmazdı. Dönüşen sağlık sistemimizde bu konuda 2005 yılında yayınlanmış ne demek istediği pek belli olmayan ‘’25 yılını doldurmuş sağlık çalışanlarını mümkün mertebe nöbet hizmetlerinden muaf tutulması’’ şeklinde bakanlık genelgesi dışında bir şey bulunmamaktadır. İlk yayınlandığı zaman cılız uygulamalar oldu ama devamı gelmedi.
Ülkemizde bazı meslek gruplarında belli bir kıdemden sonra nöbet muafiyeti yazılı olmayan kural şeklinde uygulanmaktadır. Tıp çevrelerinde ise muafiyet konusu, pek övündüğümüz tıbbi etik ve deontoloji dersini okumuş olmamıza rağmen ilgi görmemektedir. Genç hekimlerin çoğu ‘’geleceğinde bir gün geleceğini’’ düşünmemekte, zamanın geçerli kuralı gereği günü kurtarmanın en puan getirici hareket olduğunu sanmaktadırlar. Bazı hekimlere getirilecek nöbet muafiyetinin kendilerine ek nöbetler getireceğini düşünüp, aslında böyle olursa ileri yaşlarında tutacakları nöbetleri şimdi tutacaklarını anlamak istememektedirler.
Aşağıdaki kanun maddelerinin noktasını bile uygulamayan bir sistem biz 50-65 yaş aralığındaki ‘’yaşlı sağlık çalışanlarını’’ acımasızca 24 saatlik nöbetlere zorlamaktadır. İleri yaştaki çalışmak zorunda kalan hekimlere yapılan haksızlığın derecesini görmek için ülkemizde 22/05/2003 tarihinden beri yürürlükte olan 4857 Sayılı İş Kanunundan sadeceiki madde yazıyorum. Yorum size kalmış.
Ara dinlenmesi
Madde 68 - Günlük çalışma süresinin ortalama bir zamanında o yerin gelenekleri ve işin gereğine göre ayarlanmak suretiyle işçilere;
a) Dört saat veya daha kısa süreli işlerde on beş dakika,
b) Dört saatten fazla ve yedi buçuk saate kadar (yedi buçuk saat dahil) süreli işlerde yarım saat,
c) Yedi buçuk saatten fazla süreli işlerde bir saat, Ara dinlenmesi verilir.
(Nöbette aranmama garantili bir dakika dinlenebilme şansı olan var mı?)
Gece süresi ve gece çalışmaları
Madde 69 - Çalışma hayatında "gece" en geç saat 20.00'de başlayarak en erken saat 06.00'ya kadar geçen ve her halde en fazla on bir saat süren dönemdir.
İşçilerin gece çalışmaları yedi buçuk saati geçemez.
(Doktorlar makine olduğu için saatin önemi yoktur mu?
İş Sağlığı ve İş Güvenliği kavramı sadece çok sayıda ölümlü kazaların gündeme geldiği iş kollarında mı geçerlidir. Gelişmiş modern ülkelerde ’’8. saat sendromu’’ denilen nöbet sonu vaka atlama olayı bizde ‘’ 24. saat faciası ‘’olarak dillendirilebilir.Sağlık sistemimizde nöbet olayının masaya yatırılmasının zamanı gelmemiş midir.Konuya eğilmek için medyatik bir ölüm mü beklenmektedir.
Bu derecede hekimin sırtına yüklenen bir sistem düzgün ve doğru yürüyebilir mi? SGK reformundan sonra 58-60 hatta 65 yaşında çalışanların bol miktarda olacağı bir yapı doğmuştur. Bu kadar yaşlı çalışanın olduğu sektörde nöbet işlevinin insan odaklı bir hale getirilmesini genç çalışanların insaflarına bırakılması doğru mudur? Belli bir sistematiğin oturtulması gerekmez mi?
Nöbet tutamıyorsan emekli ol, diyenleri duyar gibiyim. Hekim emekli maaşı ile geçinebilme becerisinde olan birisi zaten nöbet muafiyeti için bu kadar laf üretmez. Servislerimizin çoğunda denge unsuru olan ileri yaşlardaki hekim ağbi ve ablalarımızı, ya nöbet tut bizim gibi ya da çek git ikileminde bırakmamız doğru mudur?
Ölene dek nöbet tutmak ya da nöbette ölmek seçimi ileri yaştaki meslektaşlarımıza uygun olmayan,hiç de hak etmedikleri bir dayatma gibi görülmektedir.Ben çözümün genç meslektaşlarımızın hoşgörüsüyle olacağını beklemiyorum. Ama sağlık bakanlığının yapacağı düzenleme sorunu kökten halledebilir.
Sağlıklı günler umuduyla….
Saygı ve sevgilerimi sunarım
Dr.Özcan Yılmaz