Vatandaşın sağlık hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştıran yeni sağlık sistemi ne yazık ki savurganlığı da beraberinde getirdi.
Giderek artan sağlık harcamaları, sağlıktan ödün verilmeden kısılmaya çalışılıyor. Ancak istenilen sonuca bir türlü ulaşılamıyor. Hastalar, hastaneler, ilaç ve tıbbi cihaz firmaları adeta kıtlıktan çıkmışçasına sağlık için ayrılan kıt kaynakları tüketiyor. Süreç giderek içinden çıkılmaz bir hale doğru ilerliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) sağlıkta dönüşümün ilk başladığı günlerde atması gereken adımı nihayet atıp vatandaşı bilinçlendirmeye yönelik bir çalışma başlattı. Bu çalışmayla hastaneler, eczaneler, ilaç ve sağlık alanındaki kurum ve kuruluşlar cephesindeki tasarruf mücadelesi nihayet vatandaşa doğru genişletilmiş oldu. Sözünü ettiğimiz çalışma "Sağlıklı Yaşam Bilgileri" ismini taşıyan bir kitapçık. İçeriği son derece zengin ve o ölçüde çarpıcı. Kitabın 2 milyon vatandaşa ulaştırılacağı duyuruldu. Ancak kitaptaki bilgilerin genci yaşlısı 75 milyona öğretilmesi gerekiyor. Aksi halde hem sağlığımızdan hem paramızdan olacağımız gibi hem de Maliye'nin vergi baskısını daha fazla üzerimizde hissetmek durumunda kalacağız.
Önce sağlıklı vatandaş
Sağlık hizmetlerinin bilinçli bir şekilde alınması, bu yolla gereksiz harcamaların önlenmesi hedeflenen kitapçıkta öncelik sağlığına dikkat eden vatandaş tipine verilmiş. Düzenli beslenen, sigara ve içki içmeyen, spor yapan, düzenli yaşayan, uykusuna dikkat eden, egzersiz yapan, stresten uzak duran, iklim ve dış ortam koşullarına uygun giyinen, kişisel bakımına (el tırnak bakımı, ağız diş bakımı, banyo, ev temizliği vb.) dikkat eden bir vatandaşın hastaneye işi düşer mi? Çok zor. Düzenli beslenmeden kişisel bakıma kadar yukarıda saydığımız sağlıklı yaşam için gerekli sistemin tüm detayları kitapta ayrıntısıyla yer alıyor. Milyonlarca vatandaşın kurallara harfiyen uyup sağlığını korumaya aldığını bir düşünün. En büyük tasarruf, yapılmayan harcamadır.
Kitapçıkta, hastanelerin yanlış sağlık uygulamalarından yanlış ilaç tüketimine kadar birçok konuda tespitler var. Bu tespitlerin birçoğuyla her hastaneye gittiğimizde, her ilaç aldığımızda zaten bireysel olarak karşılaşıyoruz. Tespiti bizzat SGK'nın yapmış olması önemli. İşte kitapta dikkatimizi çeken bazı tespit ve öneriler:
Tomografinin inanılmaz zararı
"Ülkemizde her yıl 500 milyon dolarlık hatalı ilaç kullanılmaktadır. Tüm ilaçların yarısından fazlası uygunsuz reçeteleniyor, satılıyor ya da dağıtılıyor. İlaç bir zehirdir, ilaçla zehir arasındaki fark miktarıdır. Antibiyotik kullanımı nezle ve gripte etkisizdir. Gereksiz antibiyotik kullanımı karaciğerinize ve böbreklerinize zarar verir. İlaç yazdırma konusunda hekime baskı yapmayın. Hekim önerisi olmadan ilaç kullanmayın."
"Sağlık kuruluşlarından size ve yakınlarınıza gereksiz işlem, tetkik yapıldığını düşünüyorsanız en yakın Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü'ne başvurun. Sadece bir tomografi taraması sonucu 14-21 miligray radyasyon alırsınız. Bu doz Japonya'ya atılan atom bombalarının 2,5 km uzağında yaşayan insanların aldığı dozdur."
