2007 yılından bu zamana kadar gündemde olan ve 16.Temmuz 2010 tarihinde Anayasa Mahkemesinin bazı maddelerini iptal ettiği “Tam Gün”, 18 Ocakta Torba Yasayla birlikte tekrar kanunlaştırıldı.
Bugün Tam Gün Yasasıyla mücadele amacıyla kurulan Uzmanlık Dernekleri Platformu basın toplantısı düzenleyerek, geçmişte yapılanları ve geleceğe dair planlarını anlattı.
Platform sözcüsü Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Başkanı Prof.Dr.Cansun Demir daha önce gazete ilanları vererek Tam Gün konusunda görüşlerini açıkladıklarını ve serbest çalışma hakkından asla geri dönmeyeceklerini söyledi.
TTB yüzünden bu zamana gelindi
Daha önce TTB ile birlikte de hareket eden Uzmanlık Dernekleri Platformu adına açıklama yapan Prof.Dr. Demir, kendilerinin Tam Güne tam olarak hayır dediklerini ancak Türk Tabipleri Birliğinin “Biz de Tam Gün’den yanayız ama……” diye başlayan konuşmaları yüzünden bu zamanlara gelindiğini söyledi.
Türk Tabipleri Birliği’ne olayın ciddiyetine vardığını ama geç kaldığını söylediklerini belirten Prof.Dr.Demir “Ama Türk Tabipler Birliği’nin son gönderdiği yazı ile bu konudaki kaygılarımızın boş olmadığı görülmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanından olumsuz yanıt
Son Yasa’yla ilgili olarak Cumhurbaşkanına yazı ile bu kanunun onaylamamasını istediklerini ancak olumsuz sonuç aldıklarını da belirten Demir “Tam Gün için Türk Tabipleri Birliğin’den yarar göremeyeceğimiz belli olduğundan uzmanlık derneklerinin bir araya gelmesinin uygun olduğunu düşünüyoruz.” diye konuştu.
Daha önce iptal edilen maddeler var
Prof.Dr.Demir, 18 Ocakta Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Tam Gün Yasasının bir çok maddesinin Anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Prof.Dr.Cansun Demir şöyle konuştu:
“Öğretim Üyelerinin başka yerlerde çalışmayacakları, Serbest Meslek icra edemeyeceğini belirtmektedir. Bu Anayasa Mahkemesinde daha önce iptal edilmiş bir maddedir. Yine daha önce Anayasa Mahkemesi yalnızca bir yerde çalışması gerekliliği iptal etmiştir. Üniversite Öğretim Üyelerinin yüzde 50’sinin özel hastanelere yönlendirilmesi işçisin ya devlette ya Özelde dayatmasıdır. Hekimlerin Özel Hastanelere ucuz iş gücü olarak peşkeş çekilmektedir.” dedi.
Eğitim kötüleşecek
Tıp Fakültelerinde iyice azalan eğitim kalitesinin bu yasa ile daha da kötüleşeceğini savunan Prof.Dr. Demir şöyle devam etti:
“Bu sistemde çalışmak istemeyen öğretim üyesi sayısı artacak, sistem içerisindekiler de mutsuz bir çalışma ortamına sürükleneceklerdir. Bunun en önemli ve tehlikeli sonucu ise tıp fakültelerindeki eğitim kalitesinin düşmesinin ortaya çıkaracağı ağır bedeller olacaktır. Hekimlik gibi insan hayatını doğrudan etkileyen bir meslekte bu durumun geri dönüşü ve telafisi mümkün olmayan olumsuz sonuçlar doğurması konusunda ciddi endişeler taşımaktayız”.,
Eşitliğe aykırı
Hukuki anlamda en büyük problemin ise Anayasanın eşitlik ilkesinden hareketle üniversitelerde bir ikilik yaratılmakta olduğunu savunan Demir “ Hukuk, Mühendislik, Ziraat Fakültesindeki Öğretim Üyeleri mesai sonrasında kendi ofislerinde, bürolarında çalışabilecekken, örneğin Avukatlık yapabilecekken, hekim öğretim üyeleri bu haktan yoksun bırakılmaktadır. Bu Kanun daha öncede Anayasa Mahkemesince aykırı olduğu için reddedilmiş bir yasadır” dedi.
Hasta bakmak suç
Yasanın getirdiği üç ay içinde serbest meslek faaliyetlerine son vermeyenlerin üniversite ile ilişiğinin kesilecek olmasının da Anayasaya aykırı olduğunu vurgulayan Demir, Torba Yasayla birlikte hekimin komşusuna yada yolda rahatsızlanan birine bakmasının da suç olacağını belirtti.
Dernekler ortak eyleme geçecek
Uzmanlık Dernekleri Platformu olarak ortak eylem planı da oluşturulan toplantıda bundan sonraki aşamada medyada bu konunun anlatılması ve CHP ile Anayasa Mahkemesine gitmesi için görüşüleceği belirtildi.