Gündeme BOMBA gibi düşen tüm televizyonlarda, gazetelerde ve sosyal medyada 21.yüzyılın belki de en büyük skandal olayı olmaya aday(!) “Elazığ’da özel bir hastanenin yoğun bakımında yenen kebap” haberini okumayan duymayan görmeyen sanıyorum ki kalmamıştır.
***
Okuyucularım için şunu belirteyim ki; yaşanan bu olay tamamen yanlıştır, asla kabul edilemez, bir sağlık çalışanı olarak bu olayı kınıyorum. Çünkü yaşam ile ölüm arasındaki ince bir çizgi odası olarak nitelendirilen yoğun bakımlar işimizdeki özen ve ciddiyete, hasta hak ve mahremiyetine saygıya belki de en çok dikkat etmemiz gereken yerlerin başında gelmektedir. Bu hususları hastane içinde ayırmak çok doğru değil belki ama yoğun bakımların daha özel alanlar olduğunu, tıpkı ameliyathaneler gibi, vurgulamak için bu ifadeyi kullandım. Çünkü hasta yakınları hastasını artık sadece size emanet etmiştir. Dışarda kaygılı bir şekilde bekliyor, sizin ağzınızdan çıkacak en ufak bir cümlede hüznü ve mutluluğu yaşayabilecek ruh halindedir. Aklı fikri duaları o odanın içerisindedir. Dolayısıyla içerden gelecek mutlu bir haberi beklerken sosyal medyaya böyle bir fotoğrafın düşmesi herkesi şoke etmiş ve tüm tepkileri çekmiştir.
***
Tepki çekmesi normal peki o zaman burada yanlış olan ne?
Olayı tekrardan hatırlatacak olursam Elazığ’da özel bir hastanenin yoğun bakımında yaşanmıştır; yani bu demek değildir ki Tüm Türkiye’deki hastanelerin yoğun bakımlarında bu olay yaşanıyor!
Olay’da kebap yiyen iki sağlık çalışanı görülmektedir; yani bu demek değildir ki Tüm Türkiye’de hastanelerin yoğun bakımlarındaki sağlık çalışanları bu şekilde kebap yiyor!
Dolayısıyla özel bir hastanede gerçekleşen bu olayın medya tarafından sanki tüm hastanelerde oluyormuş gibi abartılarak servis edilmesi, yazıl, görsel ve sosyal istisnasız tüm medyada yer bulması, insanlarımızın da aynı şekilde bunu genelleyip tüm sağlık çalışanlarına saldırması çok büyük bir yanlıştır. Yapılan bu tür haberler sağlıktaki en büyük sorunların başında gelen “şiddet”e de çanak tutmaktadır! Yaşananlar tamamiyle lokal bir yerde kişisel bir olaydır bunu iyi idrak etmekte fayda var.
***
Bizler sağlık çalışanıyız, işimizi çok büyük bir özen ve dikkatle yapmalıyız. Şunu da vurgulayalım ki hepimiz etten kemikten insanlarız. İhtiyaçlarımız elbet olacaktır olmak zorundadır ama özellikle hastane içinde yiyip içerken yediğimiz içtiğimiz alanlara dikkat etmekle mesulüz. En ufak hatalarımız görüldüğü gibi medya tarafından affedilmiyor! Ve daha da kötüsü yaptığımız bireysel hatalar, malesef ki bu ülkede tüm sağlık çalışanlarına mal edilip genellenebiliyor! Bir diğer dikkat edeceğimiz husus ise sosyal medyanın bizleri sürekli teşvik ettiği bu fotoğraf paylaşımları, elbette herkes görevi başında fotoğraf paylaşabilir ama çektiğimiz karede ne var kimler var, hasta ve hasta yakını da o kareye girmiş mi bunu muhakkak gözden geçirmeliyiz. Yoğun bakımdan bu şekilde bir resmin sosyal medyaya aktarılması da bir o kadar yanlıştır, kebap yenmiyor dahi olsa arka planda görünen hasta sebebiyle!
***
Medya sağlık haberlerini sunmakta başarılı mı?
Kesinlikle hayır! Çünkü bir hekim olarak benim gördüğüm medya için asıl değerli olan sağlık alanında yaşanan kusur ve hatalardır! Asıl haber değeri taşıyan nadiren yaşanan bu tür olaylardır.
Her gün sağlıkta şiddet olaylarına ve haberlerine tanıklık etmekteyiz, hangisi bu kebap haberi kadar gündeme geldi?
Bu ülkedeki bilim insanları her gün bir başka yeniliğe ve gelişmeye imza atıyor, doktorlarımız çok önemli tıbbi yenilik ve gelişmelere imza atıyor, hangisi bu kebap haberi kadar değer gördü?
17 Nisan 2012’de görevi başında şehit edilen doktorumuz Ersin Arslan’a yapılan saldırı dahi acaba bu kadar tepki almış mıydı diye sorguluyorum mesela!
***
Özetle;
- Medyanın haberi ele alış şekli ve biçimi sayesinde; Sağlık çalışanlarının ve yoğun bakımların imajını ciddi derecede zedeleyen bir olay ve haberdir.
- Resimdeki arkadaşların dikkatsizliği ve özensizliği sonucu; sağlık camiasındaki tüm çalışanlar zan altında bırakılmıştır.
Yaşanan bu elim olayın hem Elazığ Valiliği hem Sağlık Bakanlığı hem de hastane idaresi tarafından soruşturmaya alındığını, bu hususta cezayi yaptırım neyse onun da verileceğini hatırlatarak şu cümle ile yazıma son veriyorum;
Eğer bu ülkede bir sağlık çalışanı isen, yediğin dayağın yediğin kebap kadar kıymeti olmaz…
*****
Uzm. Dr. Fatih BATI
Twitter: https://twitter.com/drfatihbati