Geçtiğimiz Cumartesi günü (2 Ağustos 2014 tarihinde) Bingöl Adaklı Entegre Hastanesi hekimi Dr. Mehmet Aksu sokak ortasında 6-7 kişinin saldırısına uğramıştır. Saldırganlardan birisinin aynı hastanede idari ve mali işler müdürü olarak görev yapan Murat Becerikli olduğunu, bu şahsın kardeşlerini ve yakınlarını toplayarak meslektaşımıza planlı bir saldırı gerçekleştirdiğini, saldırganların bir bölümünün de kamu görevlisi olduklarını öğrenmiş bulunuyoruz.
Yine öğrendiğimize göre, Sayın Sağlık Bakanı mağdur meslektaşımızı telefonla arayarak kendisine “Geçmiş olsun” demiş, saldırıyla ilgili olarak soruşturma açılacağını bildirmiştir.
Saldırgan müdürün hastanede çalışan hekimlerin amiri gibi davranmaya ve onları denetlemeye kalkıştığı, saldırının günler süren bir dizi tehdidi izleyerek meydana geldiği, saldırganların mağduru takip ederek planlı bir eylem gerçekleştirdikleri ifade edilmekte, saldırının mobese kayıtlarının da bulunduğu söylenmektedir. Hal böyle iken saldırgan görevini yapmaya devam etmektedir. Bu şahsın görevine devamında bir sakınca görülmediği anlaşılmaktadır.
Zaman zaman medyaya Sağlık Bakanı Dr. Müezzinoğlu’nun hekimler ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddete karşı açıklamaları yansımaktadır. Örneğin; 26 Eylül 2013 tarihli Anadolu Ajansı haberine göre Sayın Bakan yaptığı bir açıklamada, sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarını tepki ve üzüntü ile karşıladıklarını vurgulamış, “ 'Acaba, evinde annesine, babasına, ailesine bu kadar şefkatle davranabiliyor mu’ diye düşünülen bu insanlara zaman zaman şiddet uygulanıyor olmasından rahatsızlık duyuyoruz. Bununla ilgili kamuoyu duyarlılığının artırılması gerekir. Kamuoyunun, sağlıkçıları sahiplenen, evladı gibi koruyan, kendisine gönülden hizmet eden bir yapı olarak görmesini istiyoruz. Bu nedenle kamuoyu duyarlılığı bizim için en önemli emniyet sibobu, en önemli güvenlik tedbirimizdir.” demiş, şiddete kesinlikle göz yummayacaklarının altını çizmiştir.
Bekleyelim. Soruşturma yapılsın. Herkesin zaten bildiği gerçekleri bir de soruşturmacılar rapor etsin. Ama herkesin gözü önünde cereyan eden bu olay nedeniyle öncelikle bu saldırgan ve olaya karışan diğer kamu görevlileri işten el çektirilsin. Sayın Sağlık Bakanı’na düşen ilk iş budur. Açıklamalarında sağlıkçıya toz kondurmayan Sayın Müezzinoğlu’ndan bu samimiyeti ve tutarlılığı bekliyoruz.
Belki bu sayede mecburi hizmet yükümlülüğünü tamamladığı halde, “Burada bana ihtiyaç var” diyerek başka yere tayin istemeyen fedakar genç bir hekimin yaraları soğur. Belki bu sayede meslektaşımız yakınlarının, onu sevenlerin, onun da bir insan olduğunu bilenlerin “İstifa et” çağrılarını göğüsleyecek gücü kendisinde bulur.
Sayın Bakan’dan,
şiddeti ciddiye almasını,
demeçlerine uygun davranmasını,
saldırganların soruşturma tamamlanana dek açığa alınması için gereğini yapmasını bekliyoruz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi
