Akdağ'dan Danıştay'ın Kararına Yorum

Yazıda hiç profesör DOKTOR titrinin geçmemesi çok manidar!Ömrünüzün sonuna kadar sadece, EMEKLİ SİYASETÇİ olarak anılmak yeter size!

ücretsiz olan internetten randevu alma işi, alo 182 ile paralı hale getirildi. basın da dahil kamuoyu bunu sessiz bir kabulle karşıladı. demek doğru olan buymuş. randevu almak da paralı olmalıymış. telekom daha çok para kazansın ki ülkemize nice telekom arena gibi stadlar yapsın. mümkünlü kasabası reklam filmleriyle muhsin bey ve yanındaki oyuncu nice kazanımlar elde etsin.telekom wirofon saim orhanı ayna programıyla tüm dünyayı gezdirsin biz de seyredelim. ülkenin tüm gazete ve görsel basınına milyarlarca lira aktarsın.yüzlerce basın emekçisi bu tür reklamların dolaylı getirisiyle geçimini sağlamakta. bizler halk olarak 182 yi kullanarak günde 10 milyonları geçen aramalarla telekoma destek olmalıyız .

"Aman vatandas odemesin" diye muayenehaneler kapandi. Peki, isyeri hekiminin parasini da mi gariban vatandas oduyor? Amac sadece gariban vatandasa para odetmemekse, isyeri hekimligi niye yasaklaniyor? Buna da bir aciklama yapilacak mi acaba?

DİDDK gerekçeli kararını açıklayıp, davayı esasten görüşüp karara bağlaması için danıştay 5.dairesine dosyayı geri gönderiyor.Bizim bakanımız çıkıp olay bitti,bu nihai karardır konuyu lütfen artık uzatmayalım diyor.Aynı bakan,anayasa mahkemesi hocalar dışında kamu hekimleri de mesai sonrası özelde çalışabilir diye karar açıklayınca ''CHP'nin kendilerine başvurmadığı bir konuda(hocalar dışındaki hekimlerin özelde çalışması)bile anayasa mahkemesi bir karar almışsa ben bunu tanımıyorum ve tanımak zorunda da değilim''demiştir..Yani bakanımız da,anayasa mahkemesinin biz kamu hekimlerinin verdiği sağlık hizmetinin ve hastaların bize serbestçe ulaşma hakkının hocalardan farklı görülemeyeceğini söylemiş ve bakanımız da bunu gayet iyi anlamışken koskoca danıştay iddk nasıl böyle bir karar almıştır? Görünen o ki DİDDK da anayasa mahkemesinin kararı konusunda net bir değerlendirme yapamamıştır.Adaletin geldiği duruma bakar mısınız?Yasalar konusunda en yetkili mahkeme olan anayasa mahkemesi önce aleyhimizdeki yasanın yürütmesini durdurıyor,sonra gerekçeli kararını açıklıyor,peşinden danıştay 5. dairesi bizim hakkımızı teslim ediyor,akabinde DİDDK bir gerekçeli kesin karar vermek yerine,anayasının kararının tam anlaşılamadığı izlenimi veren,bir ''yorum karar'' benzeri karar açıklıyor. Devlet kurumları birbirleriyle küs mü?Yargı organları her istediği kurumdan bilgi-belge isterken,hatta uzmanlık gerektiren konularda bilirkişiden,adli tıptan,yüksek sağlık şurasından,üniversitelerden vs. görüş istenirken danıştayın anayasa mahkemesinden kararıyla ilgili görüş sorması absürd bir olay mı?komik mi?yoksa öyle bir uygulama yok mu?bilemiyorum.gerçi artık hiçbir şey bilemiyorum. kimsenin bildiğini de sanmıyorum. hemen her meslek grubunda bir kaos ve güvensizlik önünü görememe durumu hakim.bundan hekim grubunu soyutlamak imkansız.üniversiteler,askerler,adalet sistemi ve mahkemeler,gazeteciler,eczacılar ne haldeyse tabii ki biz de benzer durumda olacağız.. batıda aydınlanma 200 yıl sürmüş hala devam ediyor.bizde BÜYÜK ATAMIZ sayesinde 80 yıldır,fakat aşağıdan yukarı halk hareketi değil de yukarıdan aşağıya halka hediye laik demokratik sosyal hukuk devletinin hem de bu coğrafyada kurulması kolay olmayacak tabii.biz kendi üstümüze düşeni yapıp 13 martta ankarada olalım. karanlığın en koyu olduğu an, aydınlığın en yakın olduğu zamandır herkese sevgi saygı ve bol güneşli günler..

bundan sonra yaşanacak herşeyin vebalini sizindir. halk çabuk unutur ama biz asla unutmayacağız. sadece performansa dayalı bu sistemi kabul etmeyeceğiz. benim için hiçbirşey değişmeyecek, daha fazla kazanayım diye daha fazla hasta bakmayacağım. dünya büyük, ben hakkımı bu ülkede alamayacaksam emeğimin hakkını başka yerde ararım, bunada engel olamayacaksınız.herkesi küstürdünüz, mutsuz ettiniz, hekimlik böyle yapılamaz yapılır diyorsanız ve zorluyorsanız, sonuçlarınıda ilerde göreceğiz,