Medimagazin logo

Küçükusta: Tam güne tam destek!

Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta'nın HABERTÜRK'teki yazısı..
 Küçükusta: Tam güne tam destek!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Sitemizdeki “Sessiz sedasız tam gün” başlıklı habere göre bugün Resmi gazete’ de yayımlanan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa bağlı olarak kamu sağlık kuruluşlarında çalışan hekimlerin mesai dışında muayenehane açarak ya da bir kuruluşta çalışarak meslek icra etmeleri yasaklandı.

Buna göre üniversite öğretim üyesi, muayenehane açması durumunda kendi üniversitesinde sadece eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunabilecek, hasta bakamayacak ve ameliyat yapamayacak. Daha önce sadece devlet hastaneleri başhekimlerine getirilen "muayenehane açamama" yasağı genişletilerek rektör, dekan, enstitü, bölüm, anabilim ve bilim dalı başkanları ile GATA' daki doktorlar için de geçerli olacak.

Yerinde bir uygulama

KHK, öğretim üyeleri üniversitelerde araştırma ve eğitime katılabilecek ama döner sermaye faaliyetleri kapsamında gelir elde edilen faaliyetlerde bulunmayacak ve hiçbir biçimde ek ödeme almayacak diyor.

Burada yanlış değerlendirmeye müsait bir nokta var. KHK, öğretim üyelerinin hasta muayene etmelerini, tıbbi girişim veya ameliyat yapmalarını değil bu tür işlemlerden maddi menfaat temin etmelerini yasaklıyor.

Tıpta hastaya dokunmadan “jest ve mimiklerle” eğitim veya araştırma yapılması hiçbir şekilde mümkün değil. Öğretim üyesi elbette hastaların her türlü sorunu ile ilgilenecek, gereken her türlü tıbbi müdahaleleri bizzat uygulayarak gösterecek ve öğretecektir.

KHK’ nin öğretim üyelerinin hastalara dokunmasını yasaklıyor gibi yorumlanması yanlış olacaktır. Böyle bir durumda öğretim üyelerinin üniversiteye girmesi dahi mümkün olmaz; ancak camdan kaş göz işareti ile eğitim ve araştırmalara katılabilirler.

Gelelim neticeye

Ben bu KHK’ yi son derece yerinde buluyorum. Zaten birkaç hafta önce burada okuduğunuz “Sözleşmeli öğretim üyeliği çare olabilir” başlıklı yazımda aynen bu sistemi tarif etmiştim. Acaba benden kopya mı çekmişler diye düşünmedim de değil.

Öğretim üyeleri unvanları ne olursa olsun üniversitelerde tam gün çalışmalıdır. Bilim üretme, bilim öğretme ve bilim uygulama iddiasındaki “bilim adamlarına” elbette tam gün çalışmak yakışır; aksi düşünülemez bile. Muayenehanede hasta bakarak, özel hastanelerde ameliyat yaparak üniversiteye de şöyle bir “ceee” diyerek bilim adamlığı olmaz.

Ben bir “bilim adamı olmadığım” halde Tam Gün Kanununu destekliyorum; işin doğrusu budur.

Öğretim üyeleri kesin bir tercih yapmak zorundadır: Ya üniversite ya da muayenehane veya özel hastane. İkisi bir arada olmaz!

Hem yarım gün çalışıp hem bilim adamı olduklarını iddia edenler bakalım ne diyecekler?

küçükusta:
tam
güne
tam
destek!
Yorum (13)
şahin öztürk
küçükusta hoca siz şimdi buna güzel bir bayram hediyesi oldu diyorsunuz..evet muayenehane düşmanlarına çok güzel bir hediye oldu..hukuku arkadan dolanarak..sizinde bunu alkışlamanız çok manidar..tuzunuz kuru nasılsa..uğraşa uğraşa % 4 lük bir kısımla uğraşın bakalım..bizim gibi performansı kötü bir hastanede çalışıpta muayeneden elde ettiği ek gelirle çoluk çocuğunun rıskını sağlamaya çalışanların ahını alın..sapla samanı haklıyı haksızı yaşı kuruyu bir yere koyup yaktınız..ALLAH a havale olasınız..
0
Cevapla
ss
SAYIN KÜÇÜKUSTA Bahsettiğiniz güzel şeylerler! dışarıdan bakınca çok hoş ve mantıklı görünüyor.Ama hiç unutmayın- ki siz bir profosorsünüz daha iyi bilirsiniz !- bu kanunlarla esas olarak yapılan sağlığın tamamen büyük sermayeye pazarlanması ve çalışanların birer **çalışan** haline getirilmesidir.Hepimizin yakın geçmişten hatırlayacağımız gibi, mahalle bakkalı vardı, market açIldı ,bakkal yokoldu,süpermarket açıldı ,market yok oldu,hipermarket açıldı,hepsi yok oldu.Bu KURULUŞLAR üretenin ürettiğini, gücü nedeniyle istediği ucuz fiyata alıp ,istediği fiyata satma özgürlüğüne !!sahip oldu.Sayın Küçükusta ülkemizdeki hipermarketlerin bir elin parmaklarını geçmediğini biliyor ve sahiplerini de biliyoruz. Sağlıkta da neredeyse 10 u geçmeyen oluşumlar ülkeye hakim oldu.Siz bir hekim olarak -yaklaşık 3-4 kat normal fakülte eğitimini en ağır şekilde almış doktorların sıradan birer memur,işçi,çalışan haline getirilip,aldıkları bu ücretlerle çalıştırılmalarını sindirebiliyormusunuz. Bilim sizce bulunduğu mevkide belirlenmiş zaman geçirenler tarafından mı üretilir .Koşulları yeterli olmayan insanların ne düşüneceği belli değilmi.**Cee* yapanlarmıdır yalnız var olanlar.Ne güzel de kaliteli çalışanlar da gümbürtüye götürülüyor...Bazılarının yanlış veya olumsuzlukları nasılda bir mesleğin çalışanlarına mal ediliveriyor.... Hekim hasta arasında ekonomik ilişkinin olmadığı,herkesin sağlık hizmeti alabildiği,çalışanlarının hakettikleri değere ulaşabildiği bir sistem her hekimin arzusudur... SAYGILAR
0
Cevapla
Yıldırım Demir
Sayın Küçükusta kanunu tekrar okursanın sizin belirttiğiniz gibi ücret almadan hasta işleri yapılabilirden çok döner sermaye kapsamındaki işlerin (hasta bakmak, ameliyat yapmak, vizit yapmak gibi) yapılamayacağı belirtilmekte, ayrıca bilimdalı anabilimdalı başkanlarının bir çoğunun görevinin düşmesi neticesinde muhtemelen özellikle büyük hastanelerde (Hacettepe, Çapa, Cerrahpaşa ) ciddi sorunlar yaşanacağını ve hükümetin acilen kanunu değiştireceğini düşünüyorum.
0
Cevapla
Alp tural
Bir fikrine katilmak istiyorum ,kendisi malesef bilim adami degildir, ama bize hala anlatmadi nasil yayin yapmadan prof oldugunu
0
Cevapla
uzman
Bilim adamı değilsen neden Profluk titrinden yaralanıyorsun hala. Bu ünvanın olmasa sana köşe verirler miydi? Tam sana yakışan bir köşe yazısı. Hiç şaşırmadım Ahmet Rasim Küçükusta
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir