Medimagazin logo

Eski il sağlık müdürü "Hırsız" dedi, 1500 YTL ödedi

İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcılarından Dr. İlhan Eğilmez, Ümraniye Devlet Hastanesi Başhekimliği sırasında kendisini fotokopi paralarını zimmete geçirmekle suçlayan eski İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Erman Tuncer aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı
Eski il sağlık müdürü "Hırsız" dedi, 1500 YTL ödedi
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
İstanbul İl Sağlık Müdür Yardımcılarından Dr. İlhan Eğilmez, Ümraniye Devlet Hastanesi Başhekimliği sırasında kendisini fotokopi paralarını zimmete geçirmekle suçlayan eski İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Erman Tuncer aleyhine açtığı tazminat davasını kazandı.

15 bin YTL tazminat isteğiyle dava açan Dr. Eğilmez, kendisini hırsızlıkla itham eden Prof. Dr. Tuncer’den 1500 YTL almaya hak kazandı. Dava devam ederken fotokopi hırsızlığı gerekçe gösterilerek görevden alınan Dr. Eğilmez, göreve iadesi amacıyla İstanbul 4.İdare Mahkemesi’ne de dava açtı. 23 Mayıs 2005’te Dr. Eğilmez’in fotokopi gelirlerini döner sermaye işletmesine kaydetmesi nedeniyle devleti zarara uğratmadığına ve göreve iade edilmesine karar verildi. Farklı bir gerekçeyle yeniden görevden alınan Dr. Eğilmez’in son davası da önceki gün sonuçlandı ve yine göreve iade kararı alındı.

Hürriyet
eski
il
sağlık
müdürü
"hırsız"
dedi
1500
ytl
ödedi
Yorum (4)
Mehmet Mahir Atasoy
Ahmet Bey’in yazısında teşhisin doğru yapılması için deneyimli bir radyoloji uzmanının gerekliliğinin altı çizmiş olması önemli. Aksi takdirde gerçekten yanlış tanılar hatta gereksiz ya da yanlış tedaviler söz konusu olabiliyor. Yazının en önemli sıkıntısı varisin oluşumu ile ilgili bilgiler yeterli ve güncel değil. Bu eksikliğin giderilmesi adına varisin teşhisi ve tedavisi ile yoğun bir şekilde uğraşan bir hekim olarak şunları belirtmeliyim. Doppler tetkikinin yaygın olarak kullanılması ile yapılan bilimsel çalışmalarda anlaşıldı ki Ahmet bey in onarmaya talip olduğu kapak o kadar da önemli değil. Bu kapak/lar ( doktorlar için belirteyim Safenofemoral bileşkedeki terminal ve/veya preterminal kapaklar) ciddi varisli olguların sadece %50 sinde hasarlı. Aynı zamanda tamamen şikayetsiz olguların da %15 inde yine hasarlı olabiliyor. Bu çalışmalar sonucunda kapağın tek suçlu ilan edildiği yukarıdan aşağıya inen venöz yetmezlik teorisi çok ciddi yaralar aldı ve yerine parietal teori konmaya başlandı. Modern yöntemler ile Doppler ve ultrasonografiyi iyi kullanabilen hekimler bu parietal teori rehberliğinde hasarsız kapakları bulunan sağlıklı safen damarlarlarını tamamen ya da kısmen korumaktadır. Ayrıca Doppler çalışmaları Ahmet Bey in bahsettiği kapağın dışında reflüye yani kaçağa neden olan 5-6 adet daha kaynağın olduğunu tespit etti. Operasyon sonrası daha kötü olduğunu belirten hastalarımızda da genellikle sebep ihmal edilen bu reflü kaynaklarıdır. Bir de söz konusu kapak ameliyatı yapılınca 15-20 mm ye kadar genişlemiş safen venleri rahat bir şekilde by-pass da kullanacak bir damara mı dönüşecek ki onları korumaya çalışıyoruz. Hastalarımıza doğru bilgi vermek adına söylenebilecek şey, varis hastalığında en önemli konu teşhisin doğru yapılmasıdır. Teşhis ile reflü gösteren damar segmentlerinin tam bir haritası çıkarılmalı ve hedefe yönelik modern ameliyatsız yöntemler ile tedavi planlanlanmalıdır. Hastalara gereksiz anestezi riski mümkünse yüklenmemelidir. Yazıda bahsedilen kapak onarımı uzun yıllardan beri var olan ancak pek rağbet edilmeyen bir cerrahi yöntemdir. Yeni bir yöntem değildir.
2
Cevapla
şeyda demir
Dr. Ahmet bey ve aşağıda yorum yapmış olan radyoloji uzmanı sayın Mehmet Mahir ATASOY beyfendinin yorumunu büyük bir dikkatle okudum. Ne yazık ki günümüzde hala cerrahlarımızın her şeyi keserek halletme çabaları devam etmektedir. Bunu söylemek istemiyorum ama, artık bir rant kapısı olarak görülen hastaların her şeyde ameliyat olmaya diretilmesi çok acı verici. Bence çok ilerleme sarf etmiş ve gayet konforlu ve risksiz bir yöntem olan lazer ile varis tedavisi işleminin karalama çabaları bir son bulmalı. Aksine daha fazla hastaya ulaşması için bu işlemi yapan doktorlarımıza destek olunmalıdır. Saygılar.......
6
Cevapla
Ersen Alp Özbalcı
Öncelikle Sayın Hocam Prof. Dr. Ahmet Akgül' e teşekkür etmek istiyorum. Konuyla yakından ilgili bir Radyoloji Uzmanıyım. En sık karşılaştığım sorun kendi kendilerine Doppler incelemesi yapan klinisyenlerin 'konunun ehli' bir Radyoloji uzmanının da hastayı görmesine gerek görmeden, kendi bulgularına'aşırı' güvenerek tedavi planlamaları ve bu tedavilerin eksik ya da yanlış olması. Bir önceki yorumda Sayın Mehmet Mahir Atasoy, bence kapaklarla ilgili mevzuyu yanlış anlamış ya da ben yanlış anladım. Sayın Hocam' ın belirttiği kapaklar Ana femoral vendeki kapaklar olsa gerek. Valsalva ile safenofemoral bileşkesinde reflüsü olan hastanın SFJ si uygun şekilde kapatıldığında, valsalva ile ana femoral vende SFJ öncesinde olan reflü de mi kesilmiş oluyor diye sormak istiyorum kendisine.Hocam sanırım kapak onarımı derken SFJ yetersizliklerinde ana femoral vendeki kapağa uygulanan 'Akgül yöntemi' ya da external cuffingden bahsediyor olsa gerek.Aynı yöntemin çapı genişlememiş ancak reflü gösteren VSM nin terminal ya da subterminal kapağına da uygulanması mümkün olabilir. Kısaca şunu söylemek istiyorum. Varis tedavisi multidisipliner olarak tedavi edilmelidir. İşinin 'ehli' kalp damar cerrahisi uzmanlarıyla, işinin 'ehli' Radyoloji uzmanları birlikte çalışmalıdır. Bazen cerrahi yöntemler, bazen endovenöz yani girişimsel radyoloji yöntemleri kullanılmalıdır diye düşünüyorum.
2
Cevapla
hüseyin berfin
Bistüriyi eline almadan önce bin defa düşün, amaç rantsa da hiç düşünme.
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir