Anayasa Mahkemesi’nin bu kararını ‘isabetli’ bulduğunu belirten Medimagazin Köşe Yazarı Prof.Dr.Hakan Hakeri tıp hukukunda tıbbi müdahalelerde aslolan rıza olduğunu ve bu yetkinin de çocuklar açısından ebeveyn tarafından kullanılacağını dile getirdi.
Ebeveynin bu yetkisini kötüye kullanması halinde, Çocuk Koruma Kanunu hükümleri gereğince hakimin sağlık tedbiri uygulayabileceğini belirten Prof.Dr.Hakan Hakeri Anayasa Mahkemesi kararını şöyle yorumladı:
“Rutin, genel önleyici aşılar, çocuğun sağlığı bakımından acil ve zorunlu nitelikte değildir. Bu nedenle, ebeveynin bu aşıların uygulanmasını reddetmesi velayet yetkisinin kötüye kullanılması niteliğinde değildir. Dolayısıyla bu çerçevede Medeni Kanun veya Çocuk Koruma Kanunu hükümleri çerçevesinde zorunlu müdahale kararı alınamaz.
Rutin, genel önleyici aşılar kanunla zorunlu olarak öngörülmediği için de, zorla yaptırılamaz. Kanun koyucu bunların yapılmasında zorunluluk görüyorsa, Umumi Hıfzıssıhha Kanunu’nda diğer bazı müdahaleler açısından yaptığı gibi, bir kanun hükmüyle ve meşru bir amaca yönelik olarak zorunlu tıbbi müdahale hükmü sevk edebilir. Böyle bir hüküm olmadığı müddetçe yapılan zorla müdahaleler, başta Anayasa’mız olmak üzere, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne ve ülkemiz tarafından da onaylanan Biyotıp Sözleşmesi’ne aykırılık oluşturmaktadır.
Genel nitelikli Çocuk Koruma Kanunu hükümleri, zorla önleyici nitelikli aşı yapılmasında araç olarak kullanılamaz. Konuya ilişkin açık kanun hükmü olmadığı müddetçe, yapılacak müdahaleler hukuka aykırıdır. Anayasa Mahkemesi de bu görüşlere paralel olarak, Anayasanın 13 ve 17.madde hükümlerini esas alarak, temel hak ve hürriyetlere yapılacak müdahalelerin ancak yasal bir hüküm esas alınarak yapılabileceğine karar vermiştir. Bu karar, bizim yıllardır savunduğumuz, ancak idari mercilerin inatla aksine uygulamaları sürdürdüğü görüşe uygundur”