Medimagazin logo

Bebeğin 'yanlış verilen kandan öldüğü' iddiasına ilişkin dava başladı

Antalya'da özel bir hastanede ameliyat edilen 2,5 aylık İzzet Emre Tuncer'in hastanede yanlış kan verilmesi sonucunda hayatını kaybettiği iddiasına ilişkin açılan tazminat davasının görülmesine başlandı.
Bebeğin 'yanlış verilen kandan öldüğü' iddiasına ilişkin dava başladı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Antalya 3. Tüketici Mahkemesinde görülen duruşmaya, İzzet bebeğin annesi Derya Tuncer, baba Mehmet Tuncer, aile avukatı Fırat Kılıç ve davalı özel hastanenin avukatı Özgür Taşçı katıldı.

Duruşmada aile avukatı Kılıç, hatalı teşhis, tedavi ve ameliyat nedeniyle vefat eden müvekkillerinin bebeği için 1 milyonluk tazminat talep ettiklerini ifade etti.

Özel hastanenin avukatı Özgür Taşçı da yaşanan acı olayla ilgili hastane ve hekimleri tarafından verilen sağlık hizmetinde hiçbir tıbbi müdahale hatası olmadığını savunarak, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddini istediklerini söyledi.

Duruşma, evrakların incelenmesi ve eksik evrakların tamamlanması için ertelendi.

Duruşma sonrası basın mensuplarına açıklama yapan anne Derya Tuncer, gözyaşları içinde bebeğinin hastanede yaşadığı süreci anlattı.

Bebeklerini özel hastaneye götürdükleri ilk zamanlar yüzde 99 kurtulma ihtimali olduğunu doktorların kendilerine söylediğini aktaran Tuncer, daha sonra bebeğinin yaşama şansının sıfıra düştüğünü ve 1 hafta sonra da bebeğinin ayaklarında kangren oluşmaya başladığını anlattı.

Yeşil kartlı oldukları için hastanenin bebeklerine yeterince özen göstermediğini öne süren Tuncer, "Ben yeşil kartlıyım, devletin koruması altındayım güya. Nerede devlet ki benim çocuğumu korumasız bıraktı, beni savunmasız bıraktı. Bizim yalvarmalarımıza rağmen başka bir hastaneye sevk etmediler. Bizim uğraşımız sonunda İstanbul'da bir hastaneye sevk ettirebildik." dedi.

Anne Tuncer, her şeyin bebekleri İzzet Emre'yi kendi çabaları ile İstanbul Koşuyolu Kalp Hastanesine sevkini gerçekleştirdikten sonra ortaya çıktığını belirtti.

- "İki defa ameliyat oldu A pozitif kan arattırdılar"

Hastanede bebeklerinin artık organ yetmezliği ile mücadele ettiğini İstanbul'daki doktorlardan öğrendiklerini vurgulayan Tuncer, şöyle devam etti:

"İstanbul'daki doktorlar tekrar ameliyat edilmesi gerektiğini söylediler ve bunun için bizden kan istediler. 'Kan grubunu biliyor musunuz?' diye sorunca biz de A rh pozitif dedik. İstanbul'daki hastanede 3 defa yapılan test sonucunda bebeğimin kan grubunun "0 Negatif" olduğunu öğrendik. Oysa ki o ilk ameliyatta bebeğime yanlış kan vermişler. Ben her yerde bangır bangır A rh pozitif kan aradım. Çocuğum iki defa ameliyat oldu A pozitif kan arattırdılar. Ben çocuğumu iyi etsinler diye götürdüm, öldürsünler diye mi. Hastane, devletten daha çok para almak için benim çocuğumu parça parça ettiler. Hiç mi çocuğumun canının değeri yoktu."

Baba Tuncer ise bebeklerinin Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde, 8 Eylül 2015 tarihinde normal doğumla sağlıklı bir şekilde dünyaya geldiğini, evde 9 gün boyunca da hiçbir sorun olmadan bebeklerine baktıklarını söyledi.

Daha sonraki günlerde bebeklerinin aniden fenalaştığını ve Antalya Eğitim Araştırma Hastanesine götürdüklerini anlatan baba Tuncer, "Devlet hastanesinden özel hastaneye sevk ettiler. Biz seviniyorduk özel hastanede çocuğumuza daha iyi bakarlar diye ama biz çocuğumuzu kendi elimizle ölüme götürmüşüz oraya. Özel hastanede, bebeğimizin aort damarında daralma var acil ameliyata alınması gerektiğini söylediler." dedi.

Ameliyat için özel hastanenin kendilerinden 3 ünite A rh pozitif kan istediğini öne süren Tuncer, kanı hastaneye teslim ettiklerini, ameliyatın yapıldığını fakat ameliyattan sonra çocuğunun böbreklerinin iflas ettiğini savundu.

Baba Tuncer, ilerleyen süreçte çocuğunun ayak ve vücudunun farklı yerlerinde kangren oluşmaya başladığını dile getirerek, "Ayakları kangren oldu, sol ayağının topuğu kangren oldu. Böyle olunca 'ayaklarını keseceğiz' dediler. Biz bebeğin yüzde 1 ihtimal bile olsa kurtarılmasını istedik. Hatta daha önce ameliyatı yapan doktor 'yüzde 98 kurtulur, yüzde 1 ihtimal ölür, yüzde 2 felç kalır' dedi. Çocuğum ameliyata girdi çıktı yaşama ihtimali yüzde 1'e düştü." diye konuştu.

Bebeklerinin başka bir hastaneye sevkini istediklerini, bu isteklerinin hastane yönetimi tarafından reddedildiğini öne süren Tuncer, daha sonra kendi uğraşları sonucunda İstanbul'da bir doktorun kendilerine yardımcı olduğunu ve sevk işlemlerinin bu şekilde yapılabildiğini ileri sürdü.

Çocuklarının özel hastane tarafından bile bile ölüme götürüldüğünü savunan Tuncer, bununla ilgili gerekli görüntü ve hastane raporlarının da ellerinde bulunduğunu iddia etti.

Ailenin avukatı Fırat Kılıç da Tuncer çiftinin bebeklerinin yanlış tedavi sonucunda hayatını kaybettiğini ve kendilerine verilen hastane raporlarının da bunu ortaya koyduğunun savundu.

Bunun sonucunda Cumhuriyet Savcılığına "ihmalli davranışla ölüme sebebiyet verme" ile ilgili hastaneye suç duyurusunda bulunduklarını anlatan Kılıç, ayrıca hastane yönetimine bebeğin ölümüyle ilgili 1 milyon liralık maddi ve manevi tazminat davası açtıklarını kaydetti.

tıp hukuku
dava
yanlış kan
antalya
Yorum (5)
bozeren
artık alma gözünü! avukatlara da iyi iş çıkar buradan.
1
Cevapla
RKTR
Ne yazık ki hastalara ve yakınlarına karşılaştıkları tüm doktorları sınırsız suçlama hakkı verildi. Hiçbir şikayet mahkemeye gitmeden önce değerlendirilmiyor haklı mı, haksız mı diye. İstedikleri gibi suçluyorlar, itham ediyorlar, para istiyorlar.
2
Cevapla
bg
Kanlar ben asistanken (10 sene önce) hastalara getirttilebiliyordu. Şimdi hala öyle mi? Kan merkezleri hasta yakınlarına kan veriyorlar mı ? ben bu değişti diye biliyorum. yeni doğan bebek TUS bilgilerimden hatırladığım kadarıyla 80 ml hadi 100 ml civarında kanı var? 1 torba 450ml x3 = 1350ml / 100 = 13 defa kanını tam yenileyecek kadar miktar. Diğer tarafı da mutlaka dinlemek lazım. Neler yapldığı ne kadar kan verildiği...
2
Cevapla
aydin sinal
ben burada yanlis kan verme degil ameliyat sonrasi görülen DIC(disseminierte intravasal coagulopathy) düsünürüm.uznca aciklama yapmayacagim,meraklisi zaten bulur okur.
2
Cevapla
postenflamatuar
1 milyon liralık tazminat eskilerin parası ile 1 trilyon. Büyük paraymış. Karşı tarafın iddiası olmadan tek taraflı iddiaların bir değeri yok, bana pek inanılır gibi gelmedi. gerçek doğru mahkemede neticelenir artık. Ailenin başı sağ olsun. Allah kimseye böyle acı vermedin. Allah doktorlara da yardımcı olsun. Çünkü suçsuz olsalar bile bayağı yıpranacaklar. Bu tür bir davada doktorlar hatalı olsa sigorta nekdarını karşılar, avukatlık ücretlerini kim karşılar? Benim bildiğim manevi tazminatları zmss karşılamıyor. Hoş maddiyi de karşılayacağına inanmıyorum. TTB dahil meslek odaları bu konu ile ilgilenmediğine göre hekimlik meselğini sürdürmenin artısı nedir?
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir