Genel durumu bozulan hastanın erken belirlenmesi ve kardiyak arrestin önlenmesi yaşam zincirinin ilk halkası.
Kocaeli Derince Eğitim ve Araştırma Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Kliniğinden Dr. Osman Esen ve arkadaşlarının, Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Dergisi’nde yayımlanan “Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Mavi Kod Uygulaması ve Sonuçlarının Değerlendirilmesi” başlıklı çalışmasına göre, hastanede ani olarak kötüleşen hastaya doğru ve hızlı müdahale yapılması için mavi kod ekibinin eğitimi ve becerisi en önemli etken.
Dört aylık çalışma süresince geriye dönük olarak incelenen kayıtlarda toplam 237 mavi kod çağrısının yapıldığı saptanan çalışmada; hastaların yaş, cinsiyet, yer, tarih, saat, mavi kod ekibinin olay yerine ulaşma süresi, hastaya yapılan uygulama, kardiyopulmoner resüsitasyon [cardiopulmonary resuscitation (CPR)] yapılma durumu, süresi, sonucu ve CPR’de kullanılan ilaçlar incelendi.
Yapılan incelemelere göre en çok mavi kod dâhiliye kliniğinden verilirken, psikiyatri, plastik ve rekonstrüktif cerrahi ve dermatoloji kliniklerinden ise hiç mavi kod verilmediği gözlemlendi. Mavi kod verilen diğer kliniklerde ikinci sırada göğüs hastalıkları kliniği yer alırken, üçüncü sırada enfeksiyon hastalıkları kliniği yer alıyor.
Olay yerine ulaşma süresi ortalama 3,45 dakika
Çalışmaya göre, mavi kod verildiğinde mavi kod ekibinin olay yerine ulaşma süresi ortalama 3,45 dakika. Hastaya bir dakikadan daha kısa sürede müdahale edilebildiği gibi, en uzun süre 15 dakika. Ekibin olay yerine ulaşma süresi ne kadar kısa sürede olursa, CPR’ye yanıt alınması da o kadar artış gösteriyor.
Dr. Osman Esen’e göre, “Kardiyopulmoner arrestlerin erken tanınması, CPR’nin hızlı ve doğru olarak uygulanması gerekli. Akut olarak kötüleşen hastayla ilk karşılaşan sağlık personelinin hızlı ve doğru müdahaleyi yapabilmesini sağlayacak tedbirler artırılmalı.”