.jpg&w=3840&q=75)
Demircan, Bakanlığın Bilkent yerleşkesinde düzenlenen "2. Tıpta Uzmanlık Dallarının Sorunları Çalıştayı"nın açılışına katıldı.
Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de 150 bin doktorun 80 milyon insana hizmet etmek için 24 saat durmaksızın çalıştığına dikkati çeken Demircan, insan hayatının söz konusu olduğu çok hassas bir alanda çalışıldığını ve hekimlerin bu yönünü takdirle karşıladığını dile getirdi.
Kendisinin de doktorluk mesleğini icra ettiğini, nöbetlerin getirdiği zorlukları çok iyi bildiğini vurgulayan Demircan, "Türkiye'de Türk hekimlerinin gerçekten Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de ifade ettiği gibi can emanet edilebilecek vasıfta bir camia olduğunu da biliyoruz. Sorunlarımız var, olacak. Çünkü biz dinamik bir iş yapıyoruz, insan sağlığı gibi önemli bir alanda çalışıyoruz." diye konuştu.
Sorunlara yönelik çözümlerin üretildiğini vurgulayan Demircan, bu süreçte sadece yönetimin, idarenin değil herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini söyledi.
- "İdeali molekülden ilaç üretmek"
Bakan Demircan, sorunları hep birlikte tartışacaklarını ve çözüm yollarını bulacaklarını belirterek, Türkiye'de sağlığın standardını dünya standartları seviyesine ve hatta üstüne çıkarma hedefini yakalayacaklarını vurguladı.
Türkiye'nin son yıllarda sağlıkta çok önemli mesafeler kat ettiğini ve yüzlerce yıl önce de Anadolu Selçuklular ve Osmanlı döneminde sağlıkla ilgili önemli adımlar atıldığını, sağlık insanlarının yetiştirildiğini dile getiren Demircan, bugün de genç nesillere sağlık alanında yeni mesafeler alma, tüm insanlığa katkı sağlama görevinin düştüğünü ifade etti.
Demircan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye, sağlık altyapısını yeniliyor. İnanıyorum ki önümüzdeki beş yıl içinde bu sorun da önemli ölçüde çözülmüş olacak. Donanım ihtiyacını da çözmek için gayret ediliyor, bu konuda da önemli adımlar atılıyor. Malzeme, ilaç tüketimi konusunda önemli adımlar atıyoruz. Şu anda evet, arzuladığımız bu değil ama geldiğimiz noktayı da görmezden gelmeye gerek yok.
Tükettiğimiz ilacın miktar olarak yüzde 80'ini yerli üretiyoruz ama ideali, molekülden ilaç üretmek. Yani sıfırdan ilaç üretebilmek. O noktada daha epey mesafe var önümüzde, bunu da kapatmak zorundayız. Yüzde 80'ini kendimiz ürettiğimiz bu ilaç sanayinde rakam olarak, ödediğimiz para olarak o yüzde 80'in karşılığı ödediğimiz paranın yüzde 50'si."
- "Yeniden bilgi üreten toplum olmak zorundayız"
Türkiye coğrafyasında insanların özellikle son 200-300 yıllık dönemde yaşadığı zorlukların en önemli sebeplerinden birinin bilgi üretiminden kopmak olduğunu söyleyen Demircan, "Yeniden bilgi üreten toplum olmak zorundayız. Sağlık ise bunun için pek çok yönüyle önemli bir alan ve zemin." şeklinde konuştu.
Bakan Demircan, genç kuşağın bu açığı kapatmak zorunda olduğuna ve bu noktada çözümün bilimde olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Mesleğimizi dünya standardında tartışmasız hale getirmemiz, onun için de belli normları üretmemiz lazım. Bu normları biz üreteceğiz. Peki sıfırdan mı üreteceğiz, hayır. İnsanlığın tecrübesinden yararlanmak da en akıllıca harekettir. O deneyi biz yapmayalım, yapılmışsa orada bir çalışma onu da değerlendirelim ama kendi zeminimizi, imkanımızı, gücümüzü, kapasitemizi de işin içine katalım. Biz de bir şeyler ekleyelim, bu işin norm standardını oluşturalım. Hizmette de yönetiminde de diğer alanlarda da bunu yapabiliriz."
Hızlı adımlar atılması için organize olmanın ve sivil toplum kuruluşlarının önemine dikkati çeken Demircan, çalıştaydan ülkenin, mesleğin bütününü, ihtiyaçlarını da dikkate alarak iyi neticeler çıkması temennisinde bulundu.
