Medimagazin logo

'Yan dal kadrosu açılmazsa bu branşın nesli kaybolacak!'

Kaynak: AA - YEŞİM SERT KARAASLAN
'Yan dal kadrosu açılmazsa bu branşın nesli kaybolacak!'
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türk Gastroenteroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Serhat Bor, Türkiye'de gastroenteroloji uzmanı sayısının giderek azaldığını belirterek, "Avrupa ülkelerinde gastroenterolog sayısı incelendiğinde Türkiye, yüz binde birin altında olan tek ülke durumunda." dedi.

Türkiye'de reflü sıklığının yaklaşık yüzde 23 olduğunu anlatan Prof. Dr. Bor, "Ülkemizde kabızlık sıklığı yüzde 9, altına büyük abdest kaçırma oranı yüzde 3,5, hassas bağırsak hastalığı sıklığı yüzde 15'tir. Bunun yanı sıra safra taşı, hepatitler, kanserler olmak üzere, nerdeyse her 10 kişiden 6-7'sinde de sindirim sistemi hastalığı olduğu öngörülüyor." diye konuştu.

Türkiye'de bu hastalıkların tanı ve tedavisi için yeterli sayıda gastroenteroloji uzmanı bulunmadığını vurgulayan Bor, "Ülkemizde bu alanda görev yapan uzman sayısı yaklaşık 761'dir. Bu sayı ne tanı ve tedavi ne akademik çalışma ne de araştırma geliştirme yapılabilmesi için yeterlidir." değerlendirmesinde bulundu.

 

Prof. Dr. Bor, şu bilgileri verdi:

"Avrupa ülkelerinde gastroenteroloji uzmanı sayısı incelendiğinde Türkiye, yüz binde birin altında olan tek ülke durumunda. Bu oran Macaristan'da yüz binde 20, İtalya'da yüz binde 8, Belçika'da yüz binde 6, Avusturya'da yüz binde 5, Fransa'da yüz binde 5, İsrail'de yüz binde 4, Portekiz'de yüz binde 4, Romanya, İsveç ve İsviçre'de yüz binde 3 iken Türkiye'de yüz binde 0.9'dur. Bu oran daha da düşmeye başladı. Çünkü ihtisasa ayrılan yan dal kadroları azaldı. 2012 öncesi, yılda 110 gastroenteroloji yan dal asistanı için kadro açılırken, son 4 yılın ortalaması 23'e düştü. Mesleği bırakan, hayatını kaybeden, emekli olan, yurt dışına giden meslektaşlarımız hesaplandığında, gastroenteroloji uzmanı sayısı daha da azalmaktadır. Bu hem kaliteli, doğru, zamanında verilebilecek hizmet sunumunu aksatmakta hem hasta mağduriyetine hem de maliyet kaybına neden olmaktadır."

Başta karaciğer olmak üzere, birçok hastalığın tedavisinin oldukça pahalı olduğunu, bunların hasta olmadan önlenebilmesi için uzman hekim ihtiyacının karşılanması çağrısında bulunan Bor, "Bunun için vakit kaybetmeden yan dal kadro sayısının artırılması gerekir. Aksi takdirde gastroenteroloji giderek nesli kaybolmakta olan bir branş haline gelecektir." ifadesini kullandı.

- "Gereksiz endoskopi uygulaması önlenebilir"

Sindirim sistemi hastalıklarına tanı koyarken en çok kullanılan yöntemlerden olan "endoskopi"nin alanında uzman hekimlerce yapılmasının önemini vurgulayan Bor, işlemin doğru tanı konulmasında hayat kurtarıcı olduğunu bildirdi.

Endoskopik girişimlerin, yemek borusu, mide ve onikiparmak bağırsağı rahatsızlıklarında nedenin ortaya çıkarılması amacıyla yapılan güvenilir bir yöntem olduğununu kaydeden Bor, "Bu işlem, hekimin doğru teşhis koymasını ve sağlık sorununun tedavisinin planlanmasını sağlar. Endoskopi'nin başarısı ve hastanın endoskopi'den rahatsızlık duymaması kimin yaptığına, nerede yapıldığına, nasıl yapıldığına ve deneyimli bir yardımcı ekibinin olup olmadığına göre değişir. Zamanında ve işin uzmanı tarafından yapılan endoskopi ile gereksiz uygulamalar da önlenebilir." ifadelerini kullandı.

Bor, bu yöntemle kolonoskopi olarak adlandırılan tüm kalın ve ince bağırsağın son 20-30 santimetresinin görülebildiği alt sindirim sistemi ve safra yollarına yönelik uygulama yapılabildiğini de anımsatarak, ileri endoskopik girişimlerle de kalın bağırsak ya da sindirim sistemindeki 10-15 santimetre büyüklüğündeki tümörlerin çıkartılabildiğini anlattı.

Bunların, ileride kanserleşme riski bulunan tümörler olduğunu bildiren Bor, uygulamaların yerinde ve tam olarak yapılabilmesi, kime ne zaman uygulanacağının belirlenebilmesi için mutlaka alanda eğitim almış hekimlerce gerçekleştirilmesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.

Gastroenteroloji eğitiminde üç yıl boyunca endoskopi eğitimi verildiğini, çok kısa süreli ve yetersiz eğitimler sonucu yapılan endoskopi uygulamalarının ciddi sorunlara yol açabileceğini belirten Bor, şunları söyledi:

"Ülkemizde endoskopi bu işin eğitimini alan uzman hekimler tarafından yapılırken, maalesef geçerliliği bilimsel açıdan şüpheli çok kısa süreli eğitimlerle sertifika alan hekimlerce de yapılmaktadır. Bu ise hem halk sağlığı açısından hem de mali kaynağın akılcı kullanımı açısından ciddi sorunlara yol açmaktadır. Bu konuda Sağlık Bakanlığının çıkardığı yönetmelik izlenmelidir."

gastroenteroloji
turk gastroenteroloji dernegi
prof. dr. serhat bor
gastroenteroloji uzmani
Yorum (7)
Dr.Cevdett
"Ülkemizde endoskopi bu işin eğitimini alan uzman hekimler tarafından yapılırken, maalesef geçerliliği bilimsel açıdan şüpheli çok kısa süreli eğitimlerle sertifika alan hekimlerce de yapılmaktadır.'' diyor sayın dernek başkanı. Hem sayımız çok az diyor hem de endoskopileri sadece gastroenteroloji uzmanları yapsın diyor. Hatta genel cerrahları endoskopi yapmasınlar diye mahkemeye verdiler. Bu dernek 2002 yılında kongrelerinde endoskopi sertifikası vereceğiz diye 100 USD'ye kurs verdiler. ''Sertifika'' yerine elimize ''kursa katılım belgesi'' tutuşturdular.
34
Cevapla
Genel cerrah
Sadece kendilerinin endoskopi yapabileceğini iddia etmek komik. Her genel cerrah ameliyatını yaptığı bir organın neden endoskopisini yapamasın. Tam tersi gastroenterologlar endoskopi yapmamalı. Komplikasyonunu karşılamayacağı bir girişimi yapmaya hakları olmamalı. Tamamen rant kaynaklı düsunce
18
Cevapla
Cengizhan Keser
Genel Cerrah lar aman işlem yapmasın dıye dava lar açan inanılmaz kurallar getiren dernekleri, işlem sırasında perforasyon olduğunda yana yakıla Genel Cerrah aramakta olup...ameliyatını yaptığımız organın içine kamera ile bakmamamız için her türlü engelleme ve bürokratik oyun geliştirmeye çalışmaktadır. Endoskopık tetkik gereksiz işlem değildir. Bir hizmettir. Öncesinde 1 ay beklesen işlem yaptıramayan halk en ücra yerlerde bile endoskopık işlemlerini yaptırabilir durumdadır. Muayenehaneler çalışmıyormu?...işte sorun burada ...
14
Cevapla
Tuğrul
Endoskopik- laparaskopik cerrahinin geliştiği günümüzde genel cerrahlar endoskopi-kolonoskopi yapmasın demek ne derece doğru...genel cerrahi eğitimi minimum 5 yıl.. Bu işle uğraşan kliniklerde genel cerrahlar asistanlık dönemlerinde belli aralıklarla bu eğitimi almakta...uzmanlık yıllarında bu işe ilgi duyanlar Endoskopi- kolonoskopi yapmaya devam etmekte...sağlık bakanlığının bu Endoskopi- kolonoskopi endikasyon yönergesi belli... Genel cerrahların yanlış endikasyonlarla bu işlemi yetersiz yaptığı algısı oluşturmak ne derece doğru...bugün sağlık bakanlığımız ilçe hastanelerinde dahil olmak üzere bir çok merkeze Endoskopi ünitesi kurarak çok güzel bir hizmet vermektedir... Bu gün birçok merkezde genel cerrah arkadaşlar bu hizmeti vermekte...Halkın bu hizmete daha kolay ulaşmasını sağlamakta...hasta memnuniyeti artmakta..halkın sağlığını korumakta..hem maliyeti düşürmekte...halk sağlığı açısından olumlu bir katkı dağlamakta...
17
Cevapla
mehmet ali kösekli
Temel mantık hastasıyla işe başlanıyor: “ameliyatını yaptıgımız organın endoskopisini neden yapmayalım”; uzmanlaşmanın, multidisipliner çalışmanın ne oldugunun anlaşılmadıgının en bariz örneği. Karaciğer nakil cerrahı naklettiğim organın enfeksiyonunu mu halledemiyeceğim deyip hepatit tedavisine baslıyor mu, veya sirozlu hastayı takip etsin diye cerraha mı gönderelim?? Naklini yaptıgım organın.. deyip cerrah hemodiyaliz ögreniyor mu? Ameliyatını yaptı diye midenin histopatoloji raporunu yazar mı cerrah? Yoksa benim işim değil deyip patologa mı gönderir. Bir organı ameliyat etmek o organın endoskopisini yapmaga hak kazandırmaz. Çünkü endoskopi farklı amaç ve endikasyonla işin uzmanınca yapılır, çıkan sonuca göre de hasta gerekirse cerraha yönlendirilir. Böbreği en iyi nefrolog bilir ama hiçbir nefrolog böbrek ameliyatı yapmayı aklından bile geçirmez. Aynı şekilde ürolog ta “ameliyatını yaptıgım” deyip nefrologluga soyunmaz. Cerrahların kıymetini en iyi gastroenterolog bilir. Türkiye’de temel sıkıntı eğitim ve uzmana saygı. Her işin ehlince yapılmasından öteye kaygımız yok. Cerrahi çok saygın bir brans, hiç bir itirazımız olamaz. Komplikasyon işlem yapan her dr un karşılasabileceği istenmeyen durumdur, cerrah koledoğu yaraladığında veya sleve gastrektomi kaçağında stentleme için elbette gastroenteroljiden yardım bekler, bu durumu hiçbir gastroenterolog yadırgamaz. . Kolonu perfore etmek işlem yapan herkesin uzmanlık alanından bağımsız karşılasabileceği bir komplikasyondur. Cerrahın mantıgıyla “perforasyon olabiliyor o halde kalın barsak ameliyatını öğrenmem ve yapmam lazım” diyen gastroenterolog duydunuz mu? Temel sorun eğitim ve nitelik. Cerrahi asistanlığında endoskopi ünitesinin kapısından girmeyen arkadasların uzmanlıktan sonra endoskopistliğini ilan etmesi ilginçleşiyor..Dahiliyenin üstüne sınava girip eğitimini aldıgımız bir işlemin baskalarınca yapılmasına elbette itirazımız olur. Cerrahi de “Genel “den kurtulup “gastroenteroloji cerrahı” olsa bu duruma kimse itiraz eder miydi? Hipotenusten gitme alışkanlığından kurtulup uzmanlaşma hepimizin işini kolaylaştırır, kaliteyi de artırır. Genel cerrahinin uzmanlaşma sorunu hakkında bir yazı en azından bu sayfalarda okumadık, ama gastroenterolog hocamız halk sağlığı açısından projeksiyon yaparak bazı hocalarımızın hilafına sayı artırmaktan bahsediyor, bunu bile anlamayıp sözü muayene hastalarının azaldıgına getirmek bile meselenin yeterince anlaşılmadıgını gösteriyor. Türkiyenin en ücra ilçe hastanelerinin bazılarında örneğin en basit apendisit ameliyatı bile anestezist olmadığı gerekçesiyle yapılamazken endoskopinin yapılabilirliği cerrahların bakış açısını sorgulaması için yeterli bir gerçek değil mi? Ama bir gercek daha var : performans. Acaba SUT radyoloji hekimlerine yaptıgı gibi endoskopiyi gastroenteroloji dısında yapanlara işlemin 1/3 puanını verse cerrahların tutumu ne olur?? Son sözüm uzmanlığa saygı hepimizin ihtiyacı..DrMAK-Gastroenterolog.
21
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir