Medimagazin logo

Ağrı ölçülebilir mi?

Ağrının ortak bir dil ile ölçülebilmesi, ağrının kendisi ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesinde büyük rol oynuyor. Ağrı şiddeti ise ağrının objektif değerlendirilmesinde en önemli parametre
Ağrı ölçülebilir mi?
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Ağrının ortak bir dil ile ölçülebilmesi, ağrının kendisi ve tedavi yöntemlerinin değerlendirilmesinde büyük rol oynuyor. Ağrı şiddeti ise ağrının objektif değerlendirilmesinde en önemli parametre.

İSTANBUL - Ağrı subjektif olduğu ve kişiden kişiye değişiklik gösterdiği için, objektif ölçümü çok zordur. “Ölçümde asıl olan hastanın belirttiği ağrı şiddetine inanmaktır” diyen Anadolu Sağlık Merkezi’nden Ağrı Uzmanı Prof. Dr. Ayşen Yücel, değerlendirme yaparken hastanın entellektüel düzeyinin de gözönüne alınması gerektiğini söylüyor.

Ağrılı hastaya yaklaşım ve ağrının ölçülmesi, gerek başlangıçta ağrının değerlendirilmesi, gerekse tedavi sürecinde uygulanan ilaç veya yöntemin değerlendirilmesinde kullanılmakta ve değerlendirmede çeşitli parametreler kullanılmaktadır. Bunlar arasında en önemli olanı kuşkusuz anamnez yani hastanın hikayesidir. Ağrılı hastadan doğru alınmış bir anamnez, tanı açısından değerli bilgiler verecektir. Ancak tedavinin takibi sırasında ağrı ölçüm yöntemleri mutlaka kullanılmalıdır.

KIRGINLIK YA DA KIZGINLIK ENGELİ
Ağrı subjektif bir duyu olduğu için değerlendirilmesi ve ölçümü çeşitli zorluklar içermektedir. Subjektif bir duyuyu objektif ölçebilmek için hasta ile doğru iletişim kurmak gerekmektedir. Kronik ağrılı hastaların büyük bir çoğunluğu sayısız doktora gitmiş ve bu konuda ciddi ön yargıları gelişmiş olduğu için genellikle önceki tedavilere ait başarısızlıklar nedeniyle, güvensiz, kırgın, hatta kızgın bir ruh halinde olabilir. Bu da ağrı ölçümünü doğru yapmada önemli bir engel oluşturmaktadır.

HASTAYA İNANMAK
Ağrı şiddetinin ölçümünde asıl olan hastanın belirttiği ağrı şiddetine inanmaktır. Ağrı şiddetinin ölçümünde genellikle kişinin geçmişteki deneyimlerinden yararlanılır. Ağrı ölçümünde kullanılan çok çeşitli ölçüm yöntemleri bulunmaktadır. Bu yöntemler genel olarak, tek boyutlu ve çift boyutlu yöntemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Tek boyutlu skalalarda örneğin hastadan ağrısının şiddetini tanımlayan kelimeleri seçmesi istenir; hafif, can sıkıcı, rahatsız edici, berbat, çok şiddetli gibi.

0 İLE 100 ARASINDA AĞRI
Subjektif ağrı değerlendirilmesinde en basit ve en sık kullanılan ölçüm şekli ise nümerik değerlendirmedir. Hastalar 0’ın ağrısızlığı 100’ün olabilecek en şiddetli ağrıyı belirttiği bir skalada ne şiddette ağrı duyduğunu ifade eder. Bu tip skalalar hasta tarafından kolay anlaşılır. Hem yazılı hem sözlü olarak uygulanabilir. Yine sıklıkla kullanılan bir skalada hasta kendi başına bir ucunda “ağrı yok” diğer ucunda “olabilecek en şiddetli ağrı” yazan 10 cm lik bir cetvel üzerinde kendi ağrısını işaretler. Bu yöntemde hastaya iki uç nokta olduğu ve bu noktalar arasında herhangi bir noktayı işaretlemekte özgür olduğu söylenir.

Çok boyutlu yöntemler içinde genellikle ağrı uzmanları tarafından kullanılan ağrı değerlendirme formları bulunmaktadır. Ayrıca hasta günlüğü denen ve hastanın günlük ağrı takibini yaptığı formlar da ağrı takibi ve tedavi etkinliğinin değerlendirilmesi açısından çok yararlı olmaktadır.

Ağrı azalması ve tedavinin değerlendirilmesinde hastalara hissettikleri ağrı azalmasını yüzde olarak tahmin etmeleri istenebilir. Bu puanlama yüzde 0 (değişiklik yok), yüzde 100 arasında veya hiç azalma yok, hafif derecede azalma var, orta derecede azalma var, belirgin derecede azalma var ve tamamen azalma var şeklinde bir puanlama kullanılabilir.

OBJEKTİF ÖLÇÜM YÖNTEMLERİ
Kronik ağrılı hastalıkların bazılarında termometre ya da termografi ile deri ısısının ölçümü objektif bir parametre olabilir. Sinir ileti hızları, uyarılmış yanıtlar, kantitatif sensoryal testler kapsamında farklı duyuların; örneğin, dokunma, sıcak-soğuk ve basınç gibi duyuların eşiklerinin ölçümleri veya bu tip uyarılara karşı ağrı eşik ölçümleri gibi bazı objektif ölçümler ağrılı durumlarda tanıda ve tedavinin değerlendirilmesinde yardımcı olabilir.

KRONİK AĞRI BİR HASTALIKTIR
Kronik ağrının başlı başına bir hastalık olarak kabul edilmesi ve tedavisinin özel bir disiplin çerçevesinde yapılmasının gerekliliği bilinen bir gerçektir. Bu bağlamda, subjektif bir duyu olan ağrının objektif ölçüm yöntemleri yardımı ile tanı ve takibi önerilmekle birlikte, hasta anamnezi tanı ve tedavi takibi açısından en önemli parametre olmaktadır. Ağrılı hastadan alınacak detaylı bir anamnez, fizik muayene ve laboratuvar tetkiklerden önce ön tanı konusunda bize fikir verecektir. Özellikle tedavi takibinde kullanılabilecek objektif yöntemler olmakla birlikte, hasta takibinde de anamnez ve ağrı şiddetinin ölçümü kilit rol oynamaktadır. Başarılı bir ölçüm ise, hekim- hasta iletişiminin sağlanması ile mümkün olabilir.


NTV-MSNBC
ağrı
ölçülebilir
mi?
Yorum (3)
qw
merak ediyorum bu davanın sonucu ne oldu.yalan magazin haberimiydi.dedikodumu.
0
Cevapla
acil uz dr
T.C. ASLİYE CEZA MAHKEMESİ DURUŞMA TUTANAĞI DOSYA NO CELSE NO : 1. Belirli gün ve saatte 1. celse açıldı.. Açık yargılamaya başlandı. Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin bozma ilamı okundu. G.D: Sanık için yazılan talimata ikmalen yanıt var, okundu, dosyasına konuldu. Sanığın yazılı olarak savunması ve beyan dilekçesi sunmuş olduğu görüldü, okundu, dosyasına konuldu. Katılan huzura alındı. Kimliğinin tespitine geçildi. KATILAN : adresinde oturur. KATILAN ŞİKAYET VE DELİLLERİNDE: Yargıtayın bozma ilamına karşı direnilmesini talep ediyorum. Sanığın cezalandırılmasına karar verilsin dedi. Katılanın hazırlık beyanı okundu, soruldu: Doğrudur, okunan ifadeler bana aittir dedi. Katılanlar vekilinden soruldu: Dosyada mevcut önceki beyanları aynen tekrar ediyoruz. Yargıtay 14. Ceza Dairesinin kararı kanaatimizce usul ve yasaya aykırı olup bu yüzden direnilme kararı verilmesini talep ediyoruz dedi. G.D.: Usul ve yasaya uygun Yargıtay 14. Ceza Dairesi'nin karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilerek tefhimle açık yargılamaya devam olundu. Sanık hazır olmadığından son söz hakkı tanınamadı ancak son sözleri yerine geçmek üzere eski savunmaları okundu. Dosya incelendi. Araştırılacak bir husus kalmadığı anlaşıldığından açık yargılamaya son verildiği bildirildi. HÜKÜM : Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere; 1-Sanık hakkında katılan yönelik olarak üzerine atılı “ kamu görevinin sağladığı nüfuzu kötüye kullanmak sureti ile cinsel saldırı ” suçunu işlediği iddiasıyla hakkında dava açılmış ise de; müsnet suçtan sanığın BERAATİNE, 2-Sanığın yargılaması için yapılan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına, Dair teblığden itibaren 15 gün içinde mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya zabıt katibine yapılacak sözlü beyanın tutanağa geçirilmesi suretiyle ilgili Yargıtay Ceza Dairesi’ne temyiz yolu açık olmak üzere sanığın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usûlen anlatıldı.
3
Cevapla
acil uz
DAVACI : uzman dr (acil tıp uzmanı ) DAVALI : SAĞLIK BAKANLIĞI / ANKARA VEKİLİ : DAVANIN ÖZETİ : doktor olarak görev yapan davacı tarafından, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/E-(g) maddesi uyarınca Devlet memurluğundan çıkarma cezası ile cezalandırılmasına, ancak 4924 sayılı Kanun uyarınca sözleşmeli personel olarak çalışması nedeniyle bu cezanın sözleşmenin feshi suretiyle uygulanmasına ilişkin Sağlık Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nun 18/10/2006 tarih ve 2006/VI-9 karar nolu işleminin yargı kararı ile iptal edilmesi üzerine yoksun kaldığı parasal haklarının ve 100.000,00 TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir. Bu itibarla, davacının döner sermaye ek ödemesi talebinin de kabulünün gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Açıklanan nedenlerle; davacının döner sermaye ek ödemesi isteminin kabulüne, ilk davanın açıldığı 09.03.2007 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, dava sonucu itibari ile kısmen iptal kısmen ret ile sonuçlandığından aşağıda dökümü yapılan 416,40 TL yargılama giderinin yarısı olan 208,20 TL' nin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bıkılmasına, davalı idare tarafından karşılanan ve aşağıda dökümü yapılan 88,60 TL temyiz yargılama giderinin davalı idare üzerinde bırakılmasına, Mahkememizin tarih ve 8 sayılı kararında davalı idare lehine anılan kararın verildiği tarihte artan posta giderinin talep edilmemesi halinde kararın kesinleşmesine müteakip resen yatıran tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 30 gün içeresinde Danıştay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, 18.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan Üye Üye
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir