Medimagazin logo

Beyin ölümü tanısı konmaması da organ nakli yetersizliği nedeni

Organ Nakil Koordinatörleri Derneği Kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu üyesi Nilgün Keçecioğlu, hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde 'beyin ölümü' tanısının konmamasının, organ bağışı yetersizliğinin nedenlerinden biri olduğunu söyledi
Beyin ölümü tanısı konmaması da organ nakli yetersizliği nedeni
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Organ Nakil Koordinatörleri Derneği Kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu üyesi Nilgün Keçecioğlu, hastanelerin yoğun bakım ünitelerinde 'beyin ölümü' tanısının konmamasının, organ bağışı yetersizliğinin nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

Keçecioğlu, "Türkiye'de pek çok hastanenin yoğun bakım ünitelerinde beyin ölümü tanısı konmuyor. Oysa 4 kişilik bir hekim heyetinin koyacağı tanı ile yıllardır organ bekleyen binlerce insan, beyin ölümü gerçekleşmiş ve artık geriye dönüşü olmayan birinin organları ile hayat bulacak" diye konuştu. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastanın cihazlara bağlı olduğunu söyleyen Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Organ Nakil Koordinatörü Nilgün Keçecioğlu, "Türkiye'deki pek çok hastanenin yoğun bakım ünitelerinde hastada beyin ölümü olup olmadığı incelenmiyor bile. Hasta kaç gün dayanırsa, o kadar süre cihazlara bağlı yaşayıp ölüyor. Resmi olarak tanı konmadığı için, organları da kullanılamıyor. Yoğun bakım ünitelerindeki hekimler hastayı takip ettikleri için, beyin ölümü konusunda ilk tanıyı onlar koyuyor ve ardından beyin cerrahı, nörolog ve kardiyologdan oluşan bir heyet beyin ölümü tanısını resmileştiriyor. Bu nedende yoğun bakım ünitelerindeki hekimlerin organ bağışı konusuna daha duyarlı yaklaşmaları gerekiyor" dedi.

Beyin ölümü kararı verilen bir kişinin böbrek, kalp, karaciğer, pankreas ve kornea gibi organları ile pek çok hastaya hayat verdiğini vurgulayan Keçecioğlu, Türkiye'de halen böbrek bekleyen 40 bin hasta olduğunu söyledi. Çok sayıda hastanın ise organ vericisi bulunmadığı için hayatını kaybettiğini belirten Keçecioğlu, Türkiye'de organ nakli ile ilgili en önemli sorununun verici temini olduğunu kaydetti.

"AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ'NDE ZİNCİRİN TÜM HALKALARI MEVCUT"

Organ bağışı konusunun bir 'zincir' olduğuna dikkat çeken Keçecioğlu, zincirin ilk halkasının toplum bilinci olduğunu söyledi. Keçecioğlu, "Organ bağışı kartı taşımak toplum bilinci açısından önemlidir ancak organ bağışı kartı sadece bir vasiyettir. Ailenin bu vasiyeti bilmesi açısından önemlidir. Ancak biz organ bağışı kartı taşıyan bir kişinin beyin ölümü gerçekleştiğinde karta rağmen ailenin onayı olmadan organlarını kullanmıyoruz" şeklinde konuştu. Organ bağışında zincirin diğer halkasının hastanelerin yoğun bakım ünitelerindeki hekimlerin konuya olan duyarlılığı olduğunu ifade eden Keçecioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her hastanede beyin ölümü tanısını koyacak 4 kişilik hekim heyeti olması gerekiyor. Beyin ölümü gerçekleşen hastanın yakınlarına durumu anlatacak organ nakli koordinatörü ise zincirin bir başka halkası. Son halka ise bağışlanan organların uygun merkezlere paylaşımının sağlanması. Bu halkalardan biri eksik olursa sistem yürümez. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde bu zincirin tüm halkaları mevcut olduğu için sistem yürüyor ve başarı oranı yüksek".

Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ve çevre hastanelerde 1999 yılından 2006 Ekim ayına kadar 300 beyin ölümü tanısı konulduğuna dikkat çeken Keçecioğlu, bu kişilerden 160'nın organlarının ailelerin onayı ile kullanıldığını söyledi. Nilgün Keçecioğlu, 40 beyin ölümü tanısında ise organların bağış için uygun olmaması nedeniyle kullanılmadığını söyledi.

"GÖREVLENDİRİLEN KİŞİNİN KONU İLE İLGİLİ BİLGİSİ YOK"

Sağlık Bakanlığı'nın tüm il müdürlükleri ve her devlet hastanesinde organ bağışı yapılabildiği açıklamasına değinen Keçecioğlu, sistemin çok sağlıklı işlemediğini söyledi. Türkiye'de tüm hastanelerde birer 'Organ Bağışı Ofisi' bulunması gerektiğini kaydeden Keçecioğlu, "Sağlık Bakanlığı'nın Türkiye genelinde organ bağışında bulunan kişilerin sayıları ve illere göre dağılımının saptamak için yaptığı Organ Bağışı Araştırması sonucuna göre, birçok ilde hiç organ bağışı yapılmamış. Bu önemli bir göstergedir. Türkiye'de her hastanede bir organ bağışı ofisi açılmalıdır. Bu ofislerde bilgili, eğitimli organ nakli koordinatörleri görev yapmalıdır" diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı'nın konu ile ilgili çalışmalar yaptığını da sözlerine ekleyen Keçecioğlu, çalışmaların yeterli olmadığını çünkü hastanelerde görevlendirilen pek çok kişinin organ bağışı konusunda yeterli bilgi ve eğitime sahip olmadığını söyledi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi olarak, organ nakil koordinatörü eğitimi konusunda kendilerine yapılan başvuruları kabul ettiklerini bildiren Keçecioğlu, 2001 ve 2004 yılları arasında gerçekleştirdikleri üç ayrı kursta 75 kişiye sertifika verdiklerini bildirdi. Koordinatörlerin eğitimli olmalarının yanı sıra, mesai saatinden sonra cep telefonunu kapatmayan ve işini severek yapan kişilerden seçilmesi gerektiğini de sözlerine ekleyen Keçecioğlu, "Bu iş 'görevlendirme' ile yapılacak iş değil. Koordinatörlük bir gönül işidir. Severek yapmak gerekir" diye konuştu.

HİÇ ORGAN BAĞIŞI YAPILMAYAN İLLER


Sağlık Bakanlığı'nın, Türkiye genelinde organ bağışında bulunan kişilerin sayıları ve illere göre dağılımının tespiti amacıyla yapılan "Organ Bağışı Araştırması"na göre, 2006 yılının ilk 6 ayına kadar Türkiye genelinde 2 bin 974 kişi organ bağışında bulunmuştu. Araştırmaya göre, organ bağışı yapılan iller Izmir, Bursa, Antalya, Ankara, Isparta, Uşak, Konya, Çorum, Adana, Diyarbakır, Zonguldak, Balıkesir, Aydın, Amasya, Denizli, Manisa, Siirt, Muğla, Eskişehir, Samsun, Karaman, Şanlıurfa, Kırklareli, Kırıkkale, Niğde, Edirne,Elazığ, Kırşehir, Çanakkale, Malatya, Kocaeli, Nevşehir,, Kahramanmaraş, Giresun, Mardin, Ordu, Yalova, Bartın, Gaziantep, Burdur, Içel, Bolu, Kars, Rize, Afyon, Kayseri, Kütahya, Sakarya, Düzce, Sivas, Tokat, Trabzon, Kastamonu ve Karabük idi. Araştırma sonucuna göre, 2006 yılının ilk 6 ayında Adıyaman, Ağrı, Artvin, Bilecik, Bingöl, Bitlis, Çankırı, Erzincan, Gümüşhane, Hakkari, Hatay, Istanbul, Muş, Sinop, Tekirdağ, Van, Tunceli, Yozgat, Aksaray, Bayburt, Batman, Şırnak, Ardahan, Iğdır, Kilis, Osmaniye'de hiç organ bağışı yapılmadığı belirlenmişti.


İHA
beyin
ölümü
tanısı
konmaması
da
organ
nakli
yetersizliği
nedeni
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir