Ankara Eczacı Odası Başkanı Süleyman Güneş, Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi eczanesinde öldürülen 4 meslektaşını anarak, "Sevgili İlknur, Gürsu, Özler ve Hikmet. Bugün burada sizleri anmak ve sizlere yapılan katliamı kınamak için toplandık. Çocuklarınız, eşleriniz, biz meslektaşlarınız sizleri çok özledik." ifadesini kullandı.
Ankara Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyeleri, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Fizik Tedavi Bölümünde geçen yıl öldürülen meslektaşları için anma töreni düzenledi.
Güneş, "Tam bir yıl önce devlet malına sahip çıkmak, devlet malının daha verimli, daha güvenli kullanımını sağlamak için hizmetini sürdüren, görevlerini yapan dört sağlık çalışanı meslektaşımız Özlem Kiriş, Hikmet Türk, İlknur Yüce ve Gürsu Ulaşan, o gün evlerinden işlerine gitmek, sorumlu oldukları görevleri huzur içinde yapmak için iş yerlerine geldiler." dedi.
Eczanede mesai saatinde meslektaşlarının öldürüldüğünü söyleyen Güneş, tutuklanan sanık hakkındaki davayı yakından takip ettiklerini bildirdi.
"Mahkeme, sanığı son duruşmada, şehit ettiği üç meslektaşımız için müebbet hapis, bir meslektaşımız için ise ağırlaştırılmış hapis cezasıyla cezalandırmıştır. Katile verilen bu ceza az da olsa yüreklere su serpmiştir. Bu ceza aramızdan ayrılan dört iyi insanı keşke geri getirebilseydi." ifadesini kullanan Güneş, verilen cezaya rağmen acılarının dinmediğini dile getirdi.
Güneş, "Sevgili İlknur, Gürsu, Özler ve Hikmet. Bugün burada sizleri anmak ve sizlere yapılan katliamı kınamak için toplandık. Çocuklarınız, eşleriniz, biz meslektaşlarınız sizleri çok özledik. Rahat içinde uyuyun." dedi.
Eczacılar ellerindeki karanfilleri arkadaşlarının öldürüldüğü noktaya bırakarak hastaneden ayrıldı.
Olayın geçmişi
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Cebeci Hastanesi Fizik Tedavi Bölümünde bulunan eczanede 24 Haziran 2016'da yaşanan silahlı saldırıda, eczacılar İlknur Yüce, Hikmet Türk, Gürsu Ulaşan ve Özler Kiriş hayatını kaybetmişti. Katil zanlısı Enver Türkmen, ifadesinde cinayetleri işlediğini kabul etmişti.
Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesinde 8 Mayıs'ta görülen duruşmada, yargılanan sanığa, üç kez müebbet ile 18 yıl hapis cezası verildi.
