Medimagazin logo

Aile hekimleri sendika kurdu: Aile-Sen!

Türkiye’de başladığı 2005 yılından itibaren aile hekimliğinin statüsü tartışma konusu idi. Bu tartışmalara kurulan “Aile Hekimleri İşveren Sendikası” son noktayı koydu.
Aile hekimleri sendika kurdu: Aile-Sen!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Konu ile ilgili açıklama yapan Aile-Sen Başkanı  Dr. Lütfi TİYEKLİ “Artık söylenen masalların sonuna gelinmiştir. Bu zamana kadar aile hekimlerinin statüsü kasıtlı olarak saklanmıştır. Sağlık Bakanlığı işine geldiği zaman aile hekimlerine memur muamelesi yapmış, olmadık angaryalar yüklemiştir. İşine geldiği zaman da “siz memur değilsiniz iş güvenceniz yoktur” demiştir.  Aile hekimleri statüleri gizlendiği için her iki statünün haklarından da faydalanmamıştır.” dedi.

AİLE HEKİMLERİNE KAMU KURULUŞLARINDA NÖBET TUTTURULAMAZ!
Şu an aile hekimliği gündeminin ana maddesi olan “Nöbet” konusundaki fikirlerini de açıklayan Dr. TİYEKLİ: “Son nöbet uygulaması hukuksuzluğun zirvesidir. Apar topar, kanun yazım tekniğine aykırı bir dille 5228 sayılı kanuna bir madde eklenmiştir. Bu madde ile zorunlu olarak aile hekimlerine nöbet uygulaması başlatılmıştır. 657 Sayılı Devlet Memurları kanunu dayanak yapılmıştır. Özel Hastanedeki arkadaşlarımıza nasıl kamu hastanelerinde nöbete zorlanmazsa biz de zorlanamayız. Biz hekimiz. Zor durumda, doğal afetlerde, savaşlarda özel kamu fark etmeden her zaman bu ülkenin insanlarına yardıma koşarız. Ülkemizde bir afet mi oldu ki özel sektör hekimleri göreve çağrılmaktadır?

Sağlık Bakanlığımız acil başvuruları konusunda popülist yaklaşmakta, insanları acil servislere başvuru konusunda teşvik etmekte, daha sonra da kendi oluşturduğu sorunu bizim çözmemizi istemektedir.
Yapısal sorun çözülmeden taşıma su ile değirmen döndürülemez.” dedi.


Aile-Sen Başkanı Dr. Lütfi Tiyekli şöyle devam etti:

NÖBET KARARLARINDA İMZASI OLANLARA TAZMİNAT DAVALARI AÇACAĞIZ
 “ Aile arkadaşlarımız zorunlu mesleki sorumluluk sigortalarını kendileri sadece faaliyet gösterdikleri aile sağlığı merkezinde geçerli olmak üzere yaptırmaktadırlar. Çoğu arkadaşımız acil pratiğinden uzak kalmıştır. Muhtemel malpraktis davalarının hedefi halindedir. Açılacak davalar ile tazminatlar ilgili imza sahiplerinden mutlaka istenecektir. Kamu çalışanı olmayan hem de “acil sertifikası olmayan” hekimleri acil servislerinde çalıştıran yöneticiler şahsi olarak bu işlemlerden sorumludur. Özel sektör olarak aile hekimlerinin verimli çalışmasını engelledikleri ve gelir kaybına sebep olacakları için bireysel tazminat davaları ile karşı karşıya kalacaklardır.”

AİLE-SEN
Sendikamız 2013 yılında kurulmuştur. Kuruluşla ilgili tüm işlemlerinin tamamlanmıştır. Kuruluşu yetkili makamlar tarafından onaylanmıştır.
    

Bilindiği gibi aile hekimlerinin statüleri hep tartışma konusu olmuştur. Biz aile hekimliğindeki statü sorunun çözmek amacıyla yola çıktık.


Aile hekimlerinin statüsünün belli olmaması artık sistemi tıkama noktasına getirmişti. Aile hekimleri özel sektör gibi mali, idari, vergisel sorunlarla uğraşırken bir yandan da kendilerini aile hekimlerinin amiri gören idarecilerin kaprisini çekmekte idi.


Bu durumun bir an önce düzeltilmesi gerekiyordu. Statümüzün anlaşılabilmesi için zor olan yolu seçtik. Arkadaşlarımızla “Aile Hekimleri Sağlık ve Sosyal İşverenler Sendikasını” kurduk. Gerekli müracaatlarımız yaptık. Müracaatlarımıza olumlu sonuç geldi. Sendikamız tüzel kişilik kazandı. Aile hekimlerinin özel sektör olduğunu en yetkili ağızlar tarafından teyit edildi.


KAMU SENDİKALARINA HAKSIZ FON AKTARIMI YAPILMAKTADIR.
Mevcut sistemde zorlama bir yorumla kamu sendikalarına haksız fon aktarımı yapılmaktadır. Bu haksız fon aktarımından en çok kimin faydalandığı ortadadır. Ama er geç yapılan ortaya çıkarılacaktır. Aktarılan bu fonlar geri alınacaktır. Bakanlığımıza ivedi olarak yanlış uygulamanın durdurulması çağrısında bulunuyoruz. Bir aile hekimi hizmet ürettiği Aile sağlığı Merkezinde işveren konumunda iken aynı Aile Sağlığı Merkezinde çalışmaları için kamu sendikalarına üye yapılmasındaki ironiyi kamuoyunun takdirine bırakıyorum. Bu şekilde sendikaların fonlanmasının hesabı mutlaka kamu hesaplarını denetleyenler tarafından sorulacaktır. Bu konuda gerekli başvuruları yapacağız.

aile
hekimleri
sendika
kurdu:
aile-sen!
Yorum (15)
postenflamatuar
Aile hekimleri kendilerine ait sendika kurabilir mi? Ya da devlet sadece devlet hastanesi hekimlerinin üye olabileceği sendika kurulabilir mi? Benim bildiğim sendika iş sektörüne göre kurulabilir. Yani sadece hekimlerin veya sadece aile hekimlerinin üyeliğini kabul eden sendika kurulamaz, sendika başvuru halinde hemşireleri de, radyoloji teknisyenlerini de vb diğer çalışanları da kabul etmek zorundadır. Yanılıyorsam beni düzeltin. Ki umarım ki yanılıyorumdur. Bu açıklama ile TTB yönetiminin ve zihniyetinin ne kadar hekim düşmanı bir örgütlenme ve yapılanma olduğunu bir kez daha gördük. Yıllardır kendi üyelerinin acillerde pratikten, tecrübeden ve sertifikadan yoksun biçimde acil servislerde çalıştırılmalarına ses çıkarmayan, bu üyelerinin karşılaştığı maddi ve hukuki cezaları "takmayan" bir yapılanma olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Aile hekimlerinin yeni kurulan sendikası nöbet olayı yüzünden gayet mantıklı ve sert bir bilfiri yayınlamış. Adamlar "Çoğu arkadaşımız acil pratiğinden uzak kalmıştır. Muhtemel malpraktis davalarının hedefi halindedir." deyip acilde neden her hekimin çalıştıralamayacağının yasal ve mantıki sebebini açıklamış. "Açılacak davalar ile tazminatlar ilgili imza sahiplerinden mutlaka istenecektir." diyerek te bu kanunu çıkaranlara karşı yasal yollara başvurulacağı bildirilmiştir. "Kamu çalışanı olmayan hem de “acil sertifikası olmayan” hekimleri acil servislerinde çalıştıran yöneticiler şahsi olarak bu işlemlerden sorumludur" diyerek yapılan hukuksuzluğa işaret edilmiş, hukuki yollara başvurulacağının sinyali verilmiştir. İşte sayın TTB muhipleri. Acilde zorla çalıştırılmamıza, acilde kendi uzmanlık dalı dışındaki vakaları yönetmeye zorlandığımız halde çürük TTB yönetimi bunu kendine kurulduğundna beri dert etmemiştir. Halbuki hukuk bürosunu harekete geçirip hekimleride organize etse bu olay çoktan çözülürdü. Ama çürük bir zihniyete sahip olduğu için birkaç hocanın özel muayenesini nasıl kapattırmam, taksimlerde nasıl fink atarım, nasıl siyasi demeç veririm, nasıl Uludere olayı gibi tıp mesleğinin icrası ile alakasız konularda müdahil olurumun peşindedir sadece. Hekimliğin ateşten bir gömlek haline getirilmesinin birinci nedeni görevini yapmayan, hekimlere yabancı muamelesi yapan hekimlerin güya meslek örgütü olan TTBdir.
0
Cevapla
Frankie Bellevan
değerli meslektaşım postenflamatuar:ttb'ne çok kızdığına göre(gezi parkı falan filan) sen de akp muhibbi olmalısın. bir dönem ttb'ne ben de kızdım. ve kredi kartımdan borç para çekerek gecikmiş aidatlarımı ödeyip üyelikten çıktım. ben hiçbir zaman ne ttb ne de akp muhibbi olmadım. olmaya da hiç niyetim yok. ama senin sıkı bir akp muhibbi olduğundan ciddi ciddi kuşku duymaya başladım. doğru mu? açık açık soruyorum. samimi ve dürüstçe cevap vereceğinden de kuşkum yok. selamlar,sevgiler.
0
Cevapla
postenflamatuar
Sayın Frankie Bellevan arkadaşım. Ben meslek olarak Tabipliği seçtim ve şu anda bu işi yapıyorum. Mesleğin gerçekliği hakkında bilgim olsaydı bu mesleği seçmezdim. Zaten uzun süredir bu rezilleştirilmiş meslekten çıkış yolu arıyorum. Benim AKP veya CHP ve BDP veya İP sempatizanı omam ile olmamam TTB hakkındaki vardığım kanaatimin yanlış olduğunu göstermez. TTB ye eleştirim kendi görevlerini yapmamasıdır. Bazı işler vardır ki ancak örgütlenme ile yapılabilir. Mesela Türkiyede siyasete yeni bir soluk getirmek, Türkiyenin yönüü değiştirmek için mutlak ama mutlaka siyasi parti kurmak lazım. Siyasi parti kurmasan ve senin arkanda nüfusun %70 i de olsa sen yine de %30 un tahakkümüne ve keyfine kalırsın, onların çizdiği yolda gidersin. Ya da Sendikalaşma olmaz ise, işçi örgütlenmeleri olmaz ise iş güvenliği, iş güvencesi, ücretler şimdikinden çok ama çok geride olur. Mevcu kazanımları işçiler örgütlenmiş olmaasydı elde edemezdi. TTB ye olan eleştirilerim hekimliği kölelik, taşeron işçi konumuna getiren uygulamalara, malpraktis uygulamalarında, acil görevlendirmelerinde olduğu gibi hekimi gaddarca ezen bir sisteme tepki vermemesidir. Tepki dediğim bir kaç ucuz bildiri değildir. Hukuk bürosunu çalıştırmak ve hekim problemlerinin gerektirdiği, uygulanabilir tepkiler, çalışmalardır. Bunu beceremiyorlarsa hepsi istifa etmelidir. AKP li olup olmadığıma gelince. Ben AKP li ve CHP veya İP li veya BDP li değilim. Tepkimi ona göre vermem. Taksimden bahsetmem hekimlik meslek örgütünün taksim olayı gibi siyasi beya bazılarına göre toplumsal olan bir olayda ne işi olduğudur. TTB nin kendi görev alanındna ne kadar uzaklaşmış olduğunu belirtmek için taksim mevzusunu sık sık dile getiriyorum. Hiç bir siyasi partiye üye değilim. Oyumu da Ülkeyi hangi partinin daha ileriye, daha iyiye götüreceğini düşünüyorsam ona veririm. Hiçbir partinin hiçbir mitingine katılmadım. PArti teşkilatlarına uğramadım. Mevcut hükümet dahil hiç bir partinin ne il ilçe başkanlarına ne de milletvekillerine bir sempatim vardır. Genel olarak hangileri iyi işler yapıyorsa hayır duası ederim, kötü işler yapana da beddua ederim. Kesinlikle AK partili değilim. Ama CHP li, MHP li veya BDP li de değilim. Her seçimde ülkeye kim daha iyi hizmet eder diye düşünür ve oyum o düşünceye göre belirlenir. Bu seçimde AKP ye oy verdiysem gelcek seçimde MHP veya BDP ye oy verebilirim. Ya da boş oy verebilirim. Bazı arkadaşlar TTB yi sisyasi parti sanmakta eleştirilerimizi de bu şekilde anlamaktadır (Frankie seni kast etmiyorum) Bu mesleği yaptığım sürece eleştirileim olacaktır. Ancak eleştirilerin boş olduğu görülüyor. Biz de yakında bu rezil meslekten ayrılacağız ve daha iyi gelir getiren bir mesleğe geçiş yaparız inşallah. TTB de , muhipleride taksimlerde, mahkeme salonlarında fink atmaya devam etsin, hastaların sözlü ve fiili saldırılarına da sabretmeye devam etsinler.
0
Cevapla
dr.temel
30 yıllık TTB üyesiyim,( okuldan mezun olur olmaz üye olmuştum), o gün de bugün de bütün meslek erbaplarının bir ve birlikte hareket etmeleri gerektiğine olan inancım nedeniyle üye oldum. TTB hekimlerin çatı örgütüdür, kanunla kurulmuştur. Bugüne kadar sakız gibi çiğnenen tek bir cümleye olan itirazım nedeniyle bu habere yorum yazıyorum, "TTB bir siyasi parti gibi çalışıyor, PKK destekçisi, 3-5 hocanın muayenehanesini kapattırmamak için çabalıyor", TTB bunları yapıyor olabilir, hata yapıyor olabilir, tek bir sorum var uzaktan davulun sesini hoş sananlara, siz bu yanlışları düzeltme adına ne yaptınız? TTB seçimlerine katılıp, yanlış yapanları yönetimden uzaklaştırmak adına ne yaptınız. ? Herkes elini taşın altına koyup bir kavga verirken nasıl bir yaklaşım gösterdiniz? Güzel yurdumda 125.000 civarında hekim var ama birbirini boğazlamaktan başta Bakanlık ve hastalar olmak üzere herkesin oyuncağı olmuş durumda. Bu ülkede Ersin ARSLAN öldürüldü , hatırlayanınız var mı? Tüm yapılanlar klavye başında vıdı vıdı vıdı.....
0
Cevapla
aliye
postenflamatuar rumuzlu meslektaşıma ellerine sağlık diyorum.(Bu sözlerimiz üzerine başınıza TTB kadar taş düşsün diyen arkadaşlara asıl sizin başınıza düşsün de aklınız başınıza gelsin diyorum:))Bu arada frankie kardeşim bende ne akp ne chp nede mhp liyim.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir