Medimagazin logo

Acil servis doktoruna 'bizi bekletmeyin' diyerek kolunu kırdılar / VİDEO

Adana Devlet Hastanesi acil servisinde görevli doktorun hasta yakınları tarafından darbedildiği bildirildi.
Acil servis doktoruna 'bizi bekletmeyin' diyerek kolunu kırdılar / VİDEO
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Adana Tabip Odası'ndan yapılan açıklamaya göre, hasta yakını 4 kişi tarafından darbedilen Dr. Cem Kurt'un tedavi altına alındığı, ilk belirlemeye göre kol direğinde kırıklar olduğu belirtildi.

Kurt'u hastanede ziyaret eden Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Neslihan Önenli Mungan, burada yaptığı açıklamada, hekime yapılan saldırının çok acı bir olay olduğunu belirtti.

Hekimin görevini düzgün yapmak istediğini aktaran Mungan, şöyle konuştu:

''Acil vaka için tetkik istemesi çok normaldir. 4 kişinin saldırısına maruz kalan arkadaşımızın kırıklarının yanında ruhsal travması var. Sağlık çalışanına yapılan hiçbir şiddet kabul edilemez. Dr. Ersin Arslan'ın öldürülmesiyle doruğa ulaşan şiddet ne yazık ki halen mevcut kışkırtmalar, sağlık sisteminde aksayan her şeyin sorumlusunun hekim ve sağlık çalışanları olarak gösterilmesi nedeniyle çözüme kavuşmaktan çok uzak. Aksine her gün mesleğimizden, meslek onurumuzdan başlayan kayıplar şimdi hem beden sağlığımızı hem de ruh sağlığımızı olumsuz etkileyecek boyutlara gelmiştir''

Darbedilen doktor Kurt ise başından geçen olayı şöyle anlattı:
''112 ambulansı alkol tanısıyla nöbetçi olduğum acil servise bir hasta getirdi. Gerekli muayeneleri yapıp, hastayı gözleme aldık. Hastanın iyiliği için tomografi filmi çekilmesi gerektiğini söylediğimizde hasta yakınları 'bizi bekletmeyin, bizi gönderin, bizi ne tutuyorsunuz' demeye başladı. 'Tomografi filminin çekilip, nöroloji uzmanının görmesi gerekir dediğimde' bana küfür edildi. Ardından bana saldırdılar. Biri beni yere düşürdü. Tekmeler atıldı. Diğer sağlık çalışanları beni kurtardı. Saldırganları uzaklaştırmaya çalıştılar ama onlarda da darp var. Hastanın iyiliğini düşündüğümüz için kolumuzu kırdılar. Saldırmalarına bir anlam veremedim. Saldırganlar hakkında davacı olduk.'' 

Kurt'a saldıran hasta yakınları M.D, İ.S, A.S ile A.E'nin gözaltına alındığı kaydedildi.

acil
servis
doktoruna
bizi
bekletmeyin
siddeti
Yorum (9)
Mücahit Altuntaş
Sağlıkta ve toplumda yaygın olarak şidddet artarken acaba hangi soruları sormak zorundayız ? Sağlıkta bize söylenen artan memnuniyet var.Peki artan memnuniyete rağmen artan şiddeti , TBMM'nin sağlıkta şiddet komisyonunu kurulmasını ihtiyacının , bir ülkenin acillere bir yılda müracatının ülke nüfusunu aşmasını nasıl açıklayacağız? Bunlar ayrı olgular mı ? Sağlık çalışanları ile halkın memnuniyet çelişkisi nasıl açıklanabilir. Halk ve sağlık otorleri memniyet kriterlerini artırırken , sağlıkta kısa iletişim ve muayne süreleri , sağlıkta kayıt ve sevk sistemi , sağlıkta bütünsel yaklaşım , uzman fetişleşmesi , katlanan maliyet sorunlarını , üniversitelerin cümbür cemaat zarar etmelerini , sosyolojik , ekonomik ,bilimsel olarak ihmal mi edeceğiz. Es sual'u nısf-ul-ilm Konya Karatay Medresesi'nin kapısında yazar bu cümle ve Türkçe'si de "Soru bilimin yarısıdır." Bu sözler o kapıya 1251 yılında yazılmış Soru sormaya ne kadar alışığız ? Soru sorulabilmesi sadece bilgi sahibi ve akla sahip olmanın ötesinde özgür kafa yapısı ve kendini özgür ifade edecek kültüre , şartlara sahip olma ile ilişkisi olmalı (mı) , gözetilmeli ( mi ? ).Yoksa kağıt üstünde yeterli mi ? Üniversitler zarar ederken neden bir açıklama yapmazlar ? Üniversal bakışla bu sessizlik nasıl bağdaşır ? Hangi kültür ? Hangi şartlar ifadeyi güçlendirir ? Bağımlılık yada tersten bağımsızlık ilişkileri nedir ? Üniversite ve eğitim sistemimiz bu bağımsız şartları taşıyor mu? TÜBA başkanı demekli bağımsız bir bilim kuruluna ihtiyaç yokmuş ? dedi ve istifa etti.Önemsizmiydi? Kimin umrunda ? Ülkeler layık olduğu gibi yönetir mi? Neye göre layık ? Laiklik ,liyakat , layık olmakla ,uygar olmanın ,çoklu düşünme ve yaşam becerisinin akrabalık ilişkileri , komşuluk ilişkileri var mı? Bağımsız kafa ve kültürel yapıyla sömürge ve dışa bağımlılık ilişkisi var mı? Üniversite ve öğretim görevlisi kendini ne düzeyde ve kapsamda ifade ediyor ? Demokrasimiz ve parlementer sistemimi kendini ne düzeyde ifade ediyor ? Parlamenter sistemdeki seçilme barajlarının ülkenin ve insanın kendini ifadede gösterge yada kısıtları olabilir mi? Gelir dağılımı ile ifade hürrüyeti ilişkisi var mı ? İnsanlar arasında bu ifadeyi hangi şartlar kısıtlıyor ? Soru kültürü sağlık , eğitim , hukuk ,uygarlık düzeyine nasıl yansıyor ? Sorular özgür bırakılırsa Dünyanın hali ne olur ? İnsan beyninin , kendi sistematiğinde özgür soruları kısıtlayacak yapısal sorunları var mı ? Kültürel sorunlar ve kısıtlar var mı ? Kültürel sorunların arka planında ne var? Bu sorunların kendi sistematiğinde mastrübatif kendi iç döngüsü ile pratik hayatta karşılıkları ve ne düzeyde önemsendii ve işletildiği sorunu önemli mi ? Uygar soru ve sorunun karşılığı anlamında bu kırılganlıklar insan zihninde karşılığını nasıl buluyor ? Bu kırılganlıkların farkında olduğumuz ve olmadığımız kötüye kullanan bir sistematiği var mı? Eskiden , çocukluğumda , baba tarafından dedem bazı soruların başı ağrıtacağını, çok ağır olduğunu ifade anlamında "bu kantar ( tartı ) bu sikleti ( ağırlığı ) tartmaz " tekerlemesi söylerdi.O zaman Karatay kapısında yazan bu sözü bilmiyordum. Dedem rahmetli oldu , sorular bütün ağırlığıyla orta duruyor. Sorular ve düşünme süreci doğal ilişki halinde.Yapacak bir şey yok. Soruların , sorulara itibarların karşılıklarının olmadığı yerde şiddet olacaktır. Şiddette bir dildir.Anlamı ve göstergesi vardır. Çatışma ve uygunsuzluğu yansıtıyor.
0
Cevapla
Celal Alioğlu
Gözaltına al sonra serbest bırak, yaptıkları kar kalsın
0
Cevapla
postenflamatuar
aciz TTB. Her gün üyeleri darbedilen, bıçaklanan, tehdit edilen, kolu kırılan üyeleri var. Aciller acil uzmanı olmayan diğer uzmanlara tüm sorumluluk ve cezalar ve tazminatlar hekime ait olmak üzere nöbet tutturuluyor. Çürük TTB yönetimi buna ses çıkaramıyor. Pratisyen hekimlere acil uzmanı gözetiminde ve denetiminde olamayarak yine acillerde tüm sorumluluk ve cezalar ve tazminatlar hekime ait olmak üzere nöbet tutturuluyor. Yine aciz, işbilmez TTB yönetiminden ses seda yok. Birleşmiş milletlerin Gazzeyi kınaması gibi bunlar da habire bu durumları kınarlar. İkisi de görevden kaçmanın kılıfını kınama yaparak buluyorlar. Hekimlerin bir an önce TTB ye üye olup mevcut yönetime destek veren tabip odaları yönetimlerini seçimlerde değiştirmeleri lazım. Yoksa hekimler rezil olmaya devam edecek.
0
Cevapla
fy
Tut tutanağını: Hasta ve yakınları tomografi çekilmesi talebini reddetmiş, doktorun aksine uyarılarına rağmen kendi istekleri ile hastaneyi terk etmişlerdir.'' attır imzayı hasta-yakınına. gönder gitsin. iş güzar olmaya gerek yok.
0
Cevapla
ömer akpınar
sonuç : dava açılır, 5 yıl hükmün ertelenmesi cezası verilir , sorun çıkaranlar yine tasmaların dan çıkıp etrafta dolaşmaya başlar.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir