Medimagazin logo

Canan Karatay hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı

Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği'nin "Hamilelikte diyabet testi yapmak zararlı" diyen Prof. Dr. Canan Karatay için yaptığı suç duyurusuna takipsizlik verildi
Canan Karatay hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Hamilelikte diyabet testinin zararlı olduğu yönünde açıklamalar yapan Prof. Dr. Canan Karatay hakkında Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği savcılığa sürpriz bir şekilde suç duyurusunda bulunmuştu. Savcılık tarafından başlatılan soruşturma kapsamında ünlü diyetisyen Karatay, geçtiğimiz günlerde savcılığa gelerek ifade verdi. İfadesinde üzerine atılı suçlamaları kabul etmeyen Karatay, Kadıköy'de özel bir hastanede iç hastalıkları ve kalp hastalıkları uzmanı olarak görev yaptığını söyledi. Karatay, katıldığı TV programlarında, aslında gebelik şekeri teşhisinin son derece önemli olduğunu vurguladığını ancak gebelik şekeri teşhisinin anne ile bebeğine zarar vermeden ve her ikisini de bayıltmadan daha basit bir yöntemle teşhis koyulabileceğini anlatmak istediğini kaydetti.



'UZMANLIK ALANIM' DEDİ
Söylediklerinin kendi uzmanlık alanı ile ilişkili olduğunu bu konuda yayınladığı kitapları bulunduğunu kaydeden Karatay, kendi görüşlerini halk sağlığı ve anne-çocuk sağlığını düşünerek yansıttığını, reklam ve maddi kazanç saplama gibi bir amacının olmadığını ifade etti. Savcılık yürüttüğü soruşturma sonunda ünlü Prof. Canan Karatay hakkında takipsizlik kararı verdi. Takipsizlik kararında, Canan Karatay'ın bu sözleri şikayetçiler tarafından iddia edildiği gibi halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla söylemediği, şahsi olarak düşüncelerini ifade ettiği, vatandaşların kamu hizmetlerinden yaralanma hakkını engellemesi gibi bir eylemi bulunmadığı kaydedildi.



DERNEĞE HAKARET OLMAZ
Savcılık ayrıca derneğin yaptığı şikayeti hakaret suçu kapsamında da yerinde görmedi. Kararda, hakaret suçunun şahsi şikâyete bağlı suçlardan olduğu, müşteki derneğin onur şeref ve saygınlığı zedelenen kişiler adına hakaret suçundan şikayetçi olma yetkisinin bulunmadığı, ayrıca Karatay'ın söylediği iddia edilen sözlerine hakaret suçu oluşmadığı ifade edildi.



"TV'DEN HALKI KAOSA SÜRÜKLEDİ"
Suç duyurusunda, Karatay'ın katıldığı TV programında ebelik dönemlerinde Gastasyonel Diyabet Tanısı koymak için yaptırdıkları şeker yükleme testinin bebeklere ve hamile kadınlara zararlı olduğunu söyleyerek Jinekolog ve Endokrinoloji uzmanlarını hiçbir bilimsel bilgiye dayanak oluşturmadan zan altında bıraktığı iddia edilmişti. Karatay'ın yanlış yönlendirerek hastaların iyileşme sürecini aksattığı, hekimliğe ve hekimlere duyulan güveni zedelediği, halkı kaosa sürüklediği iddia edilmiş ve hakkında işlem yapılması istenmişti.

canan karatay
suç duyurusu
türkiye endokrinoloji ve metabolizma derneği
Yorum (11)
aydin sinal
Savcilik endekrinoloji dernegine bir ders vermis,herseyin halledilmesi mahkemelerde olmaz ilmi olarak sizde eger bir yanlislik varsa Karatay in fikirlerini halk nazarinda cürütün demis.Dernege hakaret ise tamamen absürt bir iddia,ilmi bir konuda aciklama yapmak nasil dernege hakaret olur?Onur,seref ve sayginliginin korunmasini ilmi olarak halk nazarinda koruyamayip mahkemeye bas vurmak zaten dernegi bu kriterlerde yeteri kadar zedelemistir. Tekrar yazarim :gebelikte seker yükleme testi rutin yapilamaz bildigim Almanya,Ingilter ve USA da hamilerde 24-28 haftada yükleme seker testi yapilabilmesi icin 5 kriterden olmasi gerekmektedi,Rutin seker yükleme testi kazanc icin yapilir,Bu kriterleri nicin SSYB ligi Türkiyede sart kosmaz? anlamis degilim.
0
Cevapla
Dr erhan
Hoppalaa! !! Bunun kararını savcı mı verecek yani? Milletçe tam bir akıl tutulması yaşıyoruz, Allah sonumuzu hayretsin. Böyle bir kararı en azından 3 ayrı uzmanlık dalından hekimler vermeliydi, bilirkişi raporu istenmeliydi. Sadece Karatay ' ın ifadesini dinleyip takipsizlik vermişler , görülmüş olay değil ! Bence dernek bunun peşini birakmamalı. Şimdi medya bu kadını daha çok çıkarır, iş iyice zivanadan çıkar !
0
Cevapla
Ahmet Rasim Küçükusta
KARATAY: “OBEZİTE VE DİYABETLE MÜCADELENİN KAHRAMANI” Karatay hakkındaki suç duyurusuna takipsizlik kararı verilmesine en çok sevinmesi gereken bizzat, duyuruyu yapan Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği (TEMD) olmalıdır. Dernek, muhtemelen kendini bilim adamı sanan “sivri akıllı” bir üyesinin aklına uyarak çok büyük bir yanlış yapmış, bu memleketin “obezite ve diyabetle mücadelesinin kahramanı” Karatay Hoca’ yı suçlama hatasına düşmüştü. Neyse ki savcılığın takipsizlik kararı ile “yanlış ve eksikliklerinin” bir de mahkeme kararı onaylanmasından kurtulmuş oldular. Dilerim bundan sonra zamanlarını, suç duyuruları ile harcamazlar, obezite ve diyabetle “adam gibi mücadeleye” ve bilimsel araştırmalara ayırırlar. Tamamını okumak için: http://ahmetrasimkucukusta.com/2015/04/19/yazilar/tip-yazilari/beslenme/karatay-obezite-ve-diyabetle-mucadelenin-kahramani/
0
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Eğer yukarıdaki yazıda anlatıldığı gibi sayın Canan Karatay'ın açıklama yapmalarından kendilerin yani derneğin kamusal yararla , saikle hareket ettiğini anlıyoruz.Teşekkür ediyoruz. Aynı şekilde biz yada ben de kamusal yarar adına bu sorunu yani Türkiyedeki obezite sorunu açıklamakla mükellef olduklarını dolaylı yoldan ifade etmiş oldular.Bu yüzden Metabolizma derneğinden , derneğin kamusal yarar ! ilkesinden dolayı ,Türk toplumunda ortan obezite ve bozulan metabolizma değerleri için bir açıklama bekliyoruz. Takipsizlik kararını şöyle belirtilmiş.. "Takipsizlik kararında, Canan Karatay'ın bu sözleri şikayetçiler tarafından iddia edildiği gibi halk arasında korku ve panik yaratmak amacıyla söylemediği, şahsi olarak düşüncelerini ifade ettiği, vatandaşların kamu hizmetlerinden yaralanma hakkını engellemesi gibi bir eylemi bulunmadığı kaydedildi." Şimdi böyle bir karar verilmiş.Güzel.. Buradan kamusal hak adına soruyorum.Türkiye'de obezite son on on beş yılda katlanarak büyürken Endokrin Metabolizma Derneği bu artışta ne gibi stratejiler çizdi , kamuoyunu nasıl bilgilendi.Bu aşağıda da verlimiş olan oranlardan ve artış hızından , artış oranlarından korkmak ve paniğe kapılmak için yeterli gerekçeleri var mıdır ?Son olarak eğer dernek olarak her ne yaptıysa ,yapılanlar işe yaradı mı ? Yaramadıysa niye yaramadı?Bilimsel öngörüleri nedir?Bunu , bu bilimsel gelişmelerine rağmen obeziteyi önleme üzerine neyi eksik yada yanlış yapıyorlar , yada bu sonuçlara ulaşmada kör nokta , başarısızlık nedir , nereden kaynaklanmaktadır ? Dernek yöneticileri ve Endokrin metabolizma uzmanları ne düşünüyor ?Neden obezite artıyor ! Kamusal hak adına bu soruları soruyorum !Stratejileri nedir ? Soruyu sorma gerekçemizde ise şudur ; "Türkiye’de obezite yüzde 44 arttı! Dünya Diyabet Günü’nde tablo ürkütücü... Diyabet hasta sayısı Türkiye’de yüzde 7.7’den yüzde 13.7’ye yükselirken bu artış oranı Avrupa’yı 4’e katladı. Obezitedeki artış ise yüzde 44" yada "5 yaşın altında her 4 çocuktan 1’ini tehdit eden aşırı kilo veya obezite" ve "Türkiye’de ise çocuklarda obezite, 9 yıl içinde 2 kat artış gösterdi" Gerekçeler bunlardır.Yeterli mi ?Ne yapmak gerekiyor ? Nedenleri nedir ? Derneğin stratejisini kamusal yarar ve sorumlulukları adına bekliyoruz. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 19.04.2015
0
Cevapla
www.aciamagercek.com
HUKUK GEREKEN CEVABI VERDİ Engizisyon dönemi üzerinden 2 çağ geçti ama hala düşünce ve ifade özgürlüğünü baskı altına almaya çalışan anlayış devam ediyor. Ancak halkın vicdanına ve hukuk mantığına ters düşen anlayışlar yok olmaya mahkum. Halk sağlığını korumak bahanesiyle, aykırı düşünceleri susturmak isteyenlere, hukuk en kısa sürede gereken cevabı verdi. Hastalıkları önleme, sağlığı koruma ve sağlıkta dönen dolaplar hakkında halkı aydınlatan ve halkın sevgi ve güvenini kazanan İç hastalıkları yanında kalp ve damar hastalıkları alanında uzman olan Prof. Dr. Canan Karatay hoca için, yüce mahkeme yapılan suçlamaların yersiz olduğu kararını verdi. Bu karar, bilimi ve halk sağlığını mahkemelerde arayanlara ders olsun. Halk sağlığı için bilimi mahkemelerde arayanlara, halk sağlığının nerede olduğunu bir kere daha anlatalım da bundan sonra yanlış adrese gitmesinler. Doğru adres : PREVENTİVE MEDİCİNE Ne demek? Kısaca ÖNLEYİCİ VE KORUYUCU TIP demek. Yani şeker hastalığı ortaya çıktıktan sonra tedavi etmek değil, çıkmasını önlemek için kafa yormak. Bu yolla bir düzine hastalığı önlemek ve ülkeye 10 milyar dolar kazandırmak, hastalık lobisinin bindiği dalı kesmek demektir. Bundan sonra bilim dünyamızın yapacağı iş basit : Şeker hastalığı neden patlama yapmış tek tek araştırmak. Şeker hastalığını önlemek için ne gerekiyorsa yapmak. İlk derse Atatürk hastalıkları nasıl önlemiş, Atatürk’ün hastalıkarı önleme ve sağlığı koruma mücadelesi nasıl yapılmış buradan başlamak gerekiyor. Peki gece gündüz halkı tedavi ediyoruz diye aldatan şarlatanlar ne olacak? Bilim insanları tartışmalı konularda birbirini yıpratırken meydan onlara mı kalacak? İşte asıl mahkemeye verilecek olan bunlar. Bilim kurumlarına ve meslek odalarına düşen iş bu konuda halkı ve yetkilileri bilgilendirmek. Alınması gereken önlemleri anlatmak. Devlet organlarına düşen iş ise gereğini yapmak. Bütün bunları yapmak yerine, bilimin mutlak gerçek olmadığını bile bile, meslekdaşlarının aykırı fikirlerini, engizisyon anlayışı ve postmodern darbeyle susturmaya çalışanlara, bilimi mahkemede arayanlara, 4600 yıl önce yazılan tıbbın ilk yazılı metnini bir kere daha hatırlatalım : Süper doktorlar hastalıkları önler, vasat doktorlar erken teşhis ve tedavi eder, adi doktorlar ise hastalıktan rant sağlar. Herkes grubunu ve cephesini belirlesin ! Hangi gruba dahilsiniz? Hangi cephenin askerisiniz? Cepheler : Hastalık veya Sağlık cephesi.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir