Medimagazin logo

Mecburi Hizmet Uygulaması: Sorular Ve Yanıtları

Kaynak: TTB
Mecburi Hizmet Uygulaması: Sorular Ve Yanıtları
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Hazırlayan:

Av. Mustafa GÜLER

TTB-Hukuk Bürosu

 

SORU 1:

 

Eşin tıp dışında herhangi bir alanda özel bir üniversitede akademisyen(yard doc, doc vs) olarak çalışması durumunda eş durumundan tayin söz konusu olabilir mi?

 

YANIT 1:

 

Hekimlerin eş durumu nedeniyle atama ya da nakil talebinde bulunması halinde Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 20 ve 21. maddelerine göre işlem yapılır. Yönetmeliğin 21. Maddesinin 10. Fıkrasına göre Eşi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanlar(ın) … eşinin bulunduğu yerlere atanma talepleri bu Yönetmelikte belirtilen atama ve yer değiştirme dönemlerine bağlı kalınmaksızın genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir.”

Bu hükme uygun olarak, eşi özel bir üniversitede ve tıp dışı bir alanda olsa da öğretim üyesi olanların eş durumu nedeniyle atama/nakil talepleri kabul edilmektedir.

 

 

SORU 2:

 

Mecburi hizmette eş durumundan neden eşlerden birisi asistan veya öğretim görevlisi olanların dışında kalanlar yararlanamıyor ?

 

YANIT 2:

 

Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 21. maddesinin 10. fıkrasına göreEşi, 4/11/1981 tarihli ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanlar ile Tıpta ve Diş Hekimliğinde Uzmanlık mevzuatına göre bu üniversitelerde uzmanlık veya yan dal uzmanlık eğitimi görenlerin eşlerinin, eşinin bulunduğu yerlere atanma talepleri bu Yönetmelikte belirtilen atama ve yer değiştirme dönemlerine bağlı kalınmaksızın genel hükümler çerçevesinde değerlendirilir. Ancak, eşi uzmanlık veya yan dal uzmanlık eğitimi görenlerin atanma talebinde bulunabilmesi için eşlerinin kalan eğitim sürelerinin altı aydan fazla olması şarttır.”

Söz konusu düzenlemedeki açık hüküm gereğince eşi asistan veya öğretim üyesi olanların eş durumu nedeniyle atama/nakil talepleri kabul edilmektedir. Bunlar dışında eşi Sağlık Bakanlığında görevli olanlar veya başka kurumda Devlet memuru olarak çalışanlar ile muhtar, milletvekili, belediye başkanı veya noter olanlar da eş durumu mazeretinden yararlanabilmekte; eşi serbest çalışan  ya da özel şirketlerde görev yapanlar ise; tabip ve uzman tabipler, Sağlık Bakanlığı tarafından “stratejik personel” kabul edildiği için, eş durumu mazeretinden yararlanamamaktadır.

 

 

SORU 3:

 

Eşin özel sektörde mecburi hizmet yükümlüsü olması halinde eş durumu için ne yapabilir? Hukuksal sürece başvurulabilir mi?

 

YANIT 3:

 

Eş durumu mazeretinin kabul edilebilmesi için asıl olan eşlerin her ikisinin de Devlet memuru olmasıdır. Bunun istisnaları Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğinin 21. maddesinde sayılmıştır. Her ne kadar sayılanlar arasında eşi özel sektörde çalışanlar da mevcut ise de 21. maddenin son fıkrasındaki tabip ve uzman tabiplerin söz konusu istisnadan yararlanamayacaklarına ilişkin hüküm bulunmaktadır. Bu sebeple, eşi özel sektörde olan mecburi hizmet yükümlüsünün –eş şirketi tarafından stratejik kabul edilmiş olsa da - eş durumu mazeretinden yararlanabilmesi olanağı bulunmamaktadır.

 

Bu düzenlemenin iptali için Türk Tabipleri Birliği tarafından açılan davada Danıştay şimdilik olumlu karar vermemiş olmakla birlikte yargılama sürmektedir. Şahıslar tarafından açılan davalarda olumlu bir karar çıktığına ilişkin bir bilgi de bulunmamaktadır.

 

SORU 4:

 

Doğum izni süreci ve mecburi hizmet yükümlülüğü ile ilgili durum nedir?

 

YANIT 4:

 

Doğum izninden yararlanabilmek için kamu hizmetine katılmış olmak gerekir. Bu nedenle, önce kuraya katılmak, ardından doğum sebebiyle hak edilen iznin kullanılması için ilgili sağlık müdürlüğüne başvuru yapmak gerekir. Kuranın çekilmesi ve göreve başlanmasından sonra doğum iznine ayrılmak, Devlet memurluğu başladığından bir kısım dönemin aylığının alınması ve sağlık güvencesinden yararlanılabilmesi bakımından avantajlıdır.

 

Ancak tercih edildiğinde, doğum sebebiyle mecburi hizmet atamasının ertelenmesi de mümkündür. Zira, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun Ek 4. Maddesinin ikinci fıkrasında haklı bir mazeret sebebiyle mecburi hizmetin geciktirilebileceği düzenlenmiştir. Her ne kadar doğum sebebiyle mecburi hizmetin ertelenebileceği sürenin ne kadar olabileceğine ilişkin açık bir düzenleme Yasa’da mevcut değilse de bu sürenin Devlet memurluğunda olduğu gibi iki yıl olarak uygulanması yerindedir. Doğum sebebiyle kuranın ertelenmesi talebi kuraya esas listede ismin çıkmasından sonra Sağlık Bakanlığına başvurularak yapılabilir.

 

SORU 5:

 

Yurt dışında çalışmak istense uzman hakkının alındığına dair yazı/diploma nasıl alınabilir? Bunu elde etmek için hukuksal süreç başlatılabilir mi?

 

YANIT 5:

 

3359 sayılı Yasanın Ek 4. Maddesinin son fıkrasına göre; “Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler.” Ancak mesleğin icra edilememesi, söz konusu mesleğin kazanıldığına ilişkin hakkı ortadan kaldıran bir unsur değildir. Bir başka ifadeyle tıp fakültesini bitiren ya da uzmanlık eğitimini başarıyla tamamlayan ancak mecburi hizmetini yapmayan kişi tabip veya uzman tabip olmuştur ancak bu mesleğin yapılabilmesi mecburi hizmetin tamamlanması koşuluna bağlanmıştır.

 

Bu çerçevede, tıp fakültesinin bitirildiği yahut uzmanlık eğitiminin tamamlandığına dair yazı ilgili fakülte veya eğitim araştırma hastanesinden alınabilir. Böyle bir yazının verilmesini yasaklayan herhangi bir kural düzenleme bulunmamaktadır.

 

 

 

 

SORU 6:

 

Daha önceden kazanılmış bir uzman unvanı varsa ve bu uzmanlık tamamen başka bir alandaysa bu uzmanlık kullanılabilinir mi? En son bitirilen uzmanlığın mecburi hizmetini yapmadan bir önceki uzmanlık unvanı kullanılarak hekimlik yapılabilir mi?

 

YANIT 6:

 

Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 3. Maddesi uyarınca; tabip, uzman tabip ve yan dal uzmanlık eğitimini tamamlayarak uzman tabip unvanını kazananlar, her eğitimleri için ayrı ayrı olmak kaydı ile devlet hizmeti yükümlülüğüne tabidirler. Aynı Yasa’nın Ek 4. maddesinin son fıkrasında “Devlet hizmeti yükümlülüğü kapsamındaki personel, bu görevlerini tamamlamadan mesleklerini icra edemezler.” düzenlemesi yer almaktadır.

 

Bir yasa maddesinin kazanılmış hakların kaybına yol açacak şekilde yorumlanması hukuka uygun olmayacağından, burada sözü edilen “mesleğin icra edilememesi” ifadesinden, mecburi hizmete tabi olmayan ya da mecburi hizmeti yerine getirilmiş olanı da içerecek şekilde bütünü bir biçimde hekimlik mesleğinin değil, zorunlu hizmete tabi olanın anlaşılması gerekeceği düşünülmektedir.

 

Buradan hareketle; ikinci uzmanlık eğitimi sonrası zorunlu hizmetini yapmayan bir hekimin önceki uzmanlığında her türlü çalışması olanaklıdır.

 

SORU 7:

 

Bir üniversitenin uzman ya da öğretim üyesi kadrosuna alınılırsa mecburi yükümlülüğü kendiliğinden düşer mi? Ya da üniversitede yapılacak hizmet mecburi hizmet kapsamında değerlendirilebilir mi?

 

YANIT 7:

 

Mecburi hizmet ile ilgili düzenlemelerde mecburi hizmet atamasının mazeret ve sağlık sebepleri dışında kur’a ile yapılacağı belirtilmiştir. Ayrıca mecburi hizmet ataması yapılan yerdeki çalışma statüleri de 3359 sayılı Yasa’da belirtilmiştir.

Bu düzenlemeler arasında üniversitede bir uzman ya da yardımcı doçent kadrosuna atanma halinde mecburi hizmetten muaf tutulacağı ya da burada geçen sürenin mecburi hizmet süresinden sayılacağına ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır.

 

SORU 8:

 

Doktora ya da yüksek lisans gibi bir programa kayıt olunursa bu programa uygun bir şehir yerleştirmesi talep edilebilir mi? Bu konuda hukuksal girişimde bulunulabilir mi?

 

YANIT 8:

 

Atama ve Nakil Yönetmeliğinde mazeretler eş durumu ve sağlık mazereti olarak belirlenmiştir. Bunun dışında boşanma veya şiddete uğrama ve benzeri istisnai mazeretlerle ilgili düzenlemelere yer verilmiş ise de stratejik personel olarak kabul edilen tabip ve uzman tabiplerin yüksek lisans ya da doktora eğitimi sebebiyle atama/nakil talep edebilecekleri düzenlenmemiştir.  Ancak, eğitim hakkının anayasal bir hak olması ve doktora ya da yüksek lisans yapılan yere atama/nakil yapılmasının hizmet gereklerine aykırı olmaması durumunda tabip ve uzman tabiplerin ilgili yere atanmasında hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Söz konusu koşullar uygun olmasına karşın sadece Yönetmelikte bu yönde düzenleme bulunmadığı gerekçesiyle olumsuz işlem tesis edilmesi durumunda iptali için dava açılabileceği dikkate alınmalıdır.

 

 

SORU 9:

 

Mecburi hizmet yükümlüsü kura çekmezse gıyabında kura çekilebilir mi? Bu süreçte ceza, vb. uygulamalar olabilir mi?

 

YANIT 9:

 

İlgili yasal düzenleme uyarınca mecburi hizmet kurası çekilmesi için kişinin talebine gerek bulunmamaktadır. Yasaya göre “Tıp fakülteleri dekanlıkları ve eğitim hastaneleri baştabiplikleri mezun olan veya uzmanlık ve yan dal uzmanlık öğrenimini tamamlayan tabip ve uzman tabiplerin isim ve adreslerini onbeş gün içinde Sağlık Bakanlığına bildirmekle yükümlüdürler. Diploma ve uzmanlık belgelerinin Sağlık Bakanlığınca tescil işlemlerini müteakip en geç iki ay içerisinde, Devlet hizmeti yükümlülüğü olan personel, atama yerleri ve atama işlemine ilişkin süreç internet sayfasında ilan edilir. Bu ilan tebligat yerine geçer.” Atama sonuçlarının ilan edilmesinden sonra, belgelerin hazırlanması için verilecek yirmi günlük süreden sonra, atama yapılan yerde göreve başlamak gerekir. Aksi takdirde, on gün boyunca göreve başlanmaması halinde, istifa etmiş sayılır.

İlk atamada başvuru gerekmezken, istifa ya da müstafi sayılma sonrasında yeniden kuraya dahil edilmede, yasal bir düzenleme ve gereklilik olmamakla birlikte, fiili olarak, kişinin Sağlık Bakanlığına başvurusu beklenmektedir.

 

SORU 10:

 

“Senet imzalanması” konusunda güncel bilgi nedir?

 

YANIT 10:

 

663 sayılı Sağlık Bakanlığı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 56. maddesinde, mecburi hizmetten bağımsız olarak, Sağlık Bakanlığı kadrolarında ancak başka kurumlarda uzmanlık ya da yan dal uzmanlık eğitimi yaptırılabileceği; bunların maaşlarının Bakanlık tarafından ödeneceği ve eğitim süresi kadar Bakanlığa karşı hizmet yükümlülüklerinin bulunduğu belirtilmiştir. Aynı maddede, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi durumunda yapılan harcamanın tahsil edileceğine ilişkin olarak hekimlerden yüklenme senedi alınacağı da hükme bağlanmıştır.

 

Ayrıca belirtmek gerekirse, bu düzenleme mecburi hizmet benzeri bir yükümlülük getirmekte ise de doğrudan mecburi hizmetle ilgili değildir. Yükümlülük süresinin mecburi hizmet ile çakışması mümkün olup, bu durumda eş zamanlı olarak her iki yükümlülük yerine getirilmiş sayılacaktır.

 

 

SORU 11:

Üniversitelerde Sağlık Bakanlığı kadrosundan mecburi kadroları var mıdır?

 

YANIT 11:

 

Mecburi hizmet için ilan edilen kadrolar arasında üniversite-tıp fakültelerine ait kadroların bulunması da mümkündür. Bu her atama döneminde kurumların talepleri alındıktan sonra Sağlık Bakanlığı tarafından belirlenmektedir. Ancak özel üniversiteler için herhangi bir kadro açılmamaktadır. Çünkü, mecburi hizmet, Yasa gereğince, Devlet memurluğu ya da sözleşmeli personel olarak kamu kurumlarında yerine getirilir. 

 

SORU 12:

 

Aynı şehirde iki kez eş durumundan faydalanılamaması şeklinde bir durum söz konusu mu?

 

SORU 12:

 

Eş durumu mazeretinden yararlanma ile ilgili düzenlemede birden fazla kullanılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır.

 

 

 

SORU 13:

 

“Eş durumu” kapsamında atamalar nasıl yapılmaktadır? Kıdem, vb. konular atamaları nasıl etkilemektedir?

 

YANIT 13:

 

Sağlık Bakanlığı Atama Nakil Yönetmeliğinin eş durumu nedeniyle atamayı düzenleyen 20. Maddesine göre “Eşlerin ikisinin de Bakanlık personeli olması halinde, kıdemli personele öncelik tanınarak, her iki eş için de D veya C hizmet gruplarından uygun bir ilde aile birliğinin sağlanması esastır. Eş durumu açısından kıdem sıralaması; … yan dal uzmanları, uzman tabipler, şeklindedir.” Bu durumda yan dal yapmış pediatri uzmanı diğer uzman tabibe göre kıdemli sayılmaktadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

SORU 14:

 

Mecburi hizmet yükümlüsü uzmanlar istemedikleri halde il içinde başka hastanelerde görevlendirilebiliyorlar mı? Eğer bu durum kanuna aykırıysa görevlendirmeye gitmemeleri için ne yapmaları gerekir?

 

YANIT 14:

 

3359 sayılı Yasanın Ek 6. Maddesine göre“Devlet hizmeti yükümlülüğünü yapmakta olan personel, mazeret ve zorunlu haller dışında başka yere atanamaz. Ancak deprem gibi olağanüstü hallerde geçici olarak bir ayı aşmamak üzere görevlendirilebilir.” Bu koşullar gerçekleşmediği sürece mecburi hizmet yükmülülüğünü yerine getirenlerin atandıkları yerden başka bir yere görevlendirilmeleri hukuka aykırıdır. Aksi bir işlemle karşı karşıya kalındığında idare mahkemesinde dava açılarak işlemin iptalinin sağlanması mümkündür.

 

 

 

 

 

 

SORU 15:

 

Mecburi hizmeti bitirdikten sonra mecburi hizmet yapılan yerde kalma ya da başka yerlere (devlet hastanesi, üniversite) tayin olma koşulları nelerdir?

 

YANIT 15:

 

Atama yapılan yerde mecburi hizmet tamamlandıktan sonra, hangi statü ile çalışılmakta ise onun devamı mümkündür. Başka yerlere nakil ise Sağlık Bakanlığı Atama ve Nakil Yönetmeliğindeki naklen tayinle ilgili kurallara göre yapılır.

 

 

 

 

SORU 16:

 

Mecburi hizmet yükümlülüğü öncesi devlet hizmeti kapsamında 3 kez istifa etmiş bir hekim için süreç nasıl işler?

 

YANIT 16:

 

Mecburi hizmetin yapılmaması mesleğin uygulanmasına ilişkin yasaklamayı da beraberinde getirdiğinden Devlet memurluğuna atanamama kısıtlılığı mecburi hizmet süresiyle sınırlı olarak uygulanmamalı ya da sözleşmeli olarak atanabilir. Bir başka ifadeyle hekim mecburi hizmetini yapana kadar ilgili kadroya atanır ancak mecburi hizmeti tamamlandığında ilişiği kesilmek suretiyle önceki istifalardan kaynaklanan yaptırımın uygulanması mümkün olur. Ancak hiçbir şekilde, istifalar gerekçe gösterilerek mecburi hizmetin yaptırılmasından kaçınılamaz.

 

 

SORU 17:

 

Asistanlık bitiminden itibaren mecburi hizmetin başlaması süreci nasıl işlemektedir?

 

YANIT 17:

 

3359 sayılı Yasa’ya göre eğitimin tamamlanmasından sonra 15 gün içinde durumun Sağlık Bakanlığına bildirilmesi ve Bakanlığın tescil tarihinden itibaren iki ay içinde gerekli atama sürecini ilan etmek zorundadır. Bu dönemde mecburi hizmet yükümlülüğü yerine getirilmediği için uzmanlığın tamamlandığı yerde uzman tabip olarak çalışmak yasal olarak mümkün değildir. Buna karşın özellikle eğitim ve araştırma hastanelerinde uzmanlığını tamamlayanların mecburi hizmete gidişlerine kadar çalıştırılmaları böylece memuriyette bir kesintinin, dolayısıyla gelir kaybının yaşanmadığı bilinmektedir. Kurumların uzmanlık eğitimini tamamlamış asistanı, mecburi hizmet atamasına kadar, bir şekilde kadroda tutmaları için zorlanması mümkün değilse de söz konusu sorunun yasal düzenleme yapılarak çözümlenmesi hekimlerin aylarca işsiz kalmasını önleyecek, uzman işgücünün de hizmet içinde yer almasını sağlayacaktır.

 

 

 

SORU 18:

 

Kadrosu Sağlık Bakanlığı’na bağlı bir eğitim-araştırma hastanesinde olan bir hekimin bir üniversite hastanesinde geçici görevlendirme ile bulunması durumunda mecburi hizmet süreci nasıl olur?

 

YANIT 18:

 

Sağlık Bakanlığı adına bir üniversitede uzmanlık eğitimini tamamladıktan sonra Bakanlık ya da bağlı kuruluşlarında hizmet yapmakla yükümlülük söz konusudur. Yüklenme senedinin İzmir İl Sağlık Müdürlüğüne karşı düzenlenmiş olması bu bakımdan önem taşımaz. Sağlık Bakanlığı hizmetinize gereksinim duyduğu herhangi bir yerde görevlendirebilir.

 

 

 

 

 

 

SORU 19:

 

Mecburi hizmet uygulamasının kalkma olasılığı var mıdır?

 

YANIT 19:

 

Mecburi hizmet yasal düzenleme ile getirilmiştir. Yeni bir yasa ile kaldırılması mümkün olduğu gibi, mevcut yasal düzenlemeyle Bakanlar Kuruluna verilen yetki kullanılarak mecburi hizmet sürelerinin kısaltılması da mümkündür. Söz konusu kısaltmanın ne kadar olacağına ilişkin bir kural yasada mevcut olmadığından sıfır güne kadar kısaltılmak suretiyle mecburi hizmetin Bakanlar Kurulu tarafından fiilen kaldırılması da mümkündür. Ancak TBMM veya Bakanlar Kurulunda bu yönde bir hazırlık bulunmamaktadır.

 

 

 

SORU 20:

 

Meslek odası mecburi hizmet uygulaması ile ilgili bir çalışma içinde mi?

 

YANIT 20:

 

Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları mecburi hizmetin yürürlüğe konulduğu 2005 yılında yoğun olarak karşı çıkmış; eylemlerin yanı sıra yargısal girişimlerle de hekimlerin hakkını korumak yönünde çaba göstermiş; eksik kalan mecburi hizmet sürelerinin bir sonrakine eklenmesinin önlenmesi gibi kimi kazanımlar da sağlanmıştır.

Halen de mecburi hizmet uygulamasında ortaya çıkan haksız uygulamaların ortadan kaldırılabilmesi için bireysel çabalara destek verilmekte; mecburi hizmetin halk sağlığına ve hekimlik ortamına uzun dönem etkilerinin anlaşılabilmesine ilişkin çalışmalar da yürütülmektedir.

 

 

 

SORU 21:

Hukuki süreçte hekimlere destek olabilecek TTB'nin hukuk danışmanı/avukatı var mı?

 

YANIT 21:

 

Türk Tabipleri Birliği Hukuk Bürosu halen dört avukat ile Merkez Konseyine, tabip odalarına ve mümkün olduğunca hekimlere danışmanlık hizmeti vermektedir. Ayrıca  Ankara, İstanbul, İzmir başta olmak üzere kimi tabip odalarımızın hukuk danışmanları da konuya ilişkin deneyimlerini ve birikimlerini başvurulduğu takdirde paylaşmaktadırlar.

 

 


Bu dokuman TTB-UDEK Asistan ve Genç Uzman Hekimler Çalışma Grubu tarafından Hatay Tabip Odası ev sahipliğinde ve işbirliğinde 28-29 Ocak 2012 tarihlerinde Hatay’da yapılan Mecburi Hizmet Zirvesi süreci ve sonrasında TTB-UDEK aracılığı ile TTB-Hukuk Bürosuna ulaşan mecburi hizmet ile ilgili sorulara yanıt üretmek ve bu yanıtları hekim kamuoyu ile paylaşabilmek için hazırlanmıştır.

mecburi
hizmet
uygulaması:
sorular
ve
yanıtları
Yorum (28)
b kaya
2006 yılında ihtisası bitirdikten sonra mecburi hizmete gittim. Şimdi yan dal yapıyorum ve tekrar mecburi yolu bekliyor beni ve benim durumumdakileri... O dönem ana daldan hemen sonra yan dala gidenden her ikisi içinde mecburi hizmet yapması isteniyordu.(2+2 yıl gibi) Şu an ise ihtisasını bitiren yandala gittiğinde sadece yandalın mecburisini yapıyor. (doğrusu şüphesiz bu). (Yalnızca 2 yıl gibi) Anahtar soru şu: Bir kaç yıl önce ihtisas bitirmekmidir suçum, cezalandırılmalımıdır... burada ilk konumda olanlar için bir eşitsizlik yokmudur ve bu anayasaya aykırı değilmidir? (benimde kafam çok karışıki kusura bakmayın)... Saygılarımla...
0
Cevapla
cbo
Aileleri parçalayan, maddi manevi kayıplar yaratan mecburi bir görev nasıl olabilir? Hangi akla hizmettir? Devlet memuru olarak çalışmak isteyeni devlet istediği yerde değerlendirmekte serbest. Ama devlette çalışmak istemiyorsa ne demek mecburen sen bende bir çalış sonra ne istersen yap?
0
Cevapla
dr dobra
Soru 00:Bu Adalete ve Hukuka sığmayan uygulama daha ne kadar sürer? Cevap 00:Böyle bir TTB,böyle birbirinin kuyusunu kazan ve bana dokunmayan bib yaşasın diyen doktor milleti olduğu sürece sonsuza dek!
0
Cevapla
okan şanlı
pratisyen hekim olarak mecburi hizmette geçici görevlendirme karşılaştığımız en buyük problemlerden biri.Şahsen malatya'da bu durumu yasadım atandığım ilk günden itibaren atandığım yerde çalışmıyorum.Artık son çare olarak idare mahkemesine dava açmak zorunda kalacam.bizleri bizleri saçmasapan işlerle uğraştırarak meslekten soğuttukları için teşekkürü borç bilirim!!
0
Cevapla
davud
TTB, mecburi hizmet uygulamalarında, tabiri caizse kılını bile kıpırdatmadı. yok yok. kılını kıpırdatmıştı. 2009 yılındaki hocalara çıkan mecburi hizmet uygulamasını jet hızıyla iptal ettirmişti. mecburi hizmet TTB nin de işine geliyor olmalı ki, insanların hürriyetlerinden alı konmaları, yerleşim yeri gaspı,ailelerinin parçalanmaları umurunda değil. ayrıca sızlanıp ağlaşan sayın meslektaşlarım. mecburi hizmet ana dalda, yan dalda 2 kez yapılmamalıymış. en fazla bir kez yapılmalıymış.süresi çok uzunmuş gibi söylemlerle, mecburi hizmet gibi hak kaybı ve yaşam gaspını, dolaylı yoldan haklı konuma getiriyorsunuz. bu uygulama baştan sona biz hekimlerin boynuna vurulan mahkumiyet zinciridir.
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir