Sağlıkta Dönüşüm, sağlık hizmetlerini ticarileştirdi

MEDIMAGAZIN in Ilanlar bölümüne baktigimzamanlar tipbin ne silde ticaretlestigini görmekteyim,satilik kadrolar,hastahaneler,labaratuarlar v.s. yaninda diplomanin bile kiraya verildigi,kiralik arandigini okumaktayiz.Türkiyedeki bir emekli radyolog arkadas kendisi Bodrumda yasar,diplomasini anadoluda bir saglik merkezine kiraya vermis! arada-sirada ugruyormus,bana"yahu aydin adamlar sahtekar cikti iki aydir maasi bankaya yatirmiyorlar" bende:yahu senin yaptigin sahtekarlik degilmi? deyincebana cok kizdi,gücendi, Saglik hizmetlerini ticaretlestirenler maalesef hekimler olmustur.

Sağlığın ticarileşmesini görmek için araştırma yapmaya gerek yok.Bir hekime ne kadar işlem yaparsan o kadar para alacaksın demek, bir hastaneye ne kadar hasta yatırırsan o kadar para alırsın demek, zaten bunu gösteriyor.Olacak iş mi yahu, doktor hastaya ne kadar işlem uygularsa o kadar para alacak, muayenehane döneminde bile bu millet bu zulmü tatmamıştır, bu vicdanlar o zamanlar bile bu kadar kurumamıştı

Önce döner sermaye aile akıllar fetedildi. Sonra siyasal dayatma ile KHK ile sağlıkta dönüşüm , performans sistemine dönüştürüldü.Şimdi üniversiteler ,ne hikmetse marka üniversiteler ekonomik çıkmazda.Sağlık bütçesi SOS veriyor ve hasta katılım payları sürekli artıyor.Ortada sağlık çalışanlarına da şiddet var.Yani memnuniyetsizlik ve hüsran ortada ! Bakanlık hastaneye müracatlardan çok memnun.Acillere müracat ülkenin nufusnu aşıyor.Çıt yok.Bakanlık hastanelere müracat ve çok işlem yapmayı sağlıklı bir süreç olarak algılatıyor ki çok yanlış bir anlayıştır.Diğer yandan hekimleri performans sistemiyle daha çok tetkik ve işlemi teşvik ediyor.Çünkü maaşları performansa endekliyor.Diğer yandan personel açığı söylemi ile doktor ithal edeceğiz diyor.Sorun birçok yanıyla bir ahlak göstergesi haline gelmiş durumda.Siyasal ve kişisel ahlak sorunu.Sayın Sinal zorunlulukları , Ali cengiz oyunlarını daha ayrıntılı öğrenmek durumunda.Haklı olduğu tarafta vardır , yani işin içinde bu durumu kabüllenen hekim kitlesi olduğu açıktır. Bugün ilginçtir internet ortamında bulacağınız Faust (Goethe)ilgili bir yazı vardı.Google'da taratın rica ediyorum bu eserin mantığına bir göz atın.Nuri Bilge Ceylanın ödülü bir filmimizin adıda "üç maymun"du. Goethe, Faust'un konusunu çok eski bir öyküden almıştır. Şeytanla bahse giren insanoğlu teması önceki yüzyıllarda da birçok öyküye ve oyuna konu olmuştur. Goethe'den önce birçok yazar tarafından defalarca işlenmiş bir konu olan Faust, daha önce de usta bir İngiliz yazarı olan Christopher Marlowe (1564-1593) tarafından Doktor Faustus adıyla işlenmiştir. Aynı konudan hareket etmelerine karşın iki oyunun olay örgüsü çok farklı biçimde gelişir ve sonuçlanır. Marlowe, Faust'u şeytanla girdiği anlaşmayı kaybeden biri olarak ele almıştır. Oysa Goethe Faust karakterini Şeytan Mefistofeles'e yenilmeyen bir insan olarak incelemiştir. Goethe, Faust'unda evrensel bir insan tragedyası ortaya koymuştur.(Vikipedi) Yani çoklu problemeler ve dayatmalerla giden , çok ticarileşen ve hasta hekim ve hekim şirket ilişkilerindeki "asimetrik" değerlerin hegomonyasında günümüzde de doktor Faust kendine yol arıyor.Ama anlaşılan bir türlü çıkamıyor.Rakamlar doğru ise bu memnuniyetsizliğe rağmen.Belki de sayın Sinalın dediği gibidir aslında sürecin büyük ortağı ve sorumlusu hekim aynı zamanda ! Ben de sağlıkta dışa bağımlı (sağlık ürünlerinde ihracat ithalat oranlarında %90 oranda dışa bağımlıyız yani pazarız !) , ticari , aşırı tüketim ve aşırı iş yükü sistematiği , gereksiz işlemler olduğunu düşünüyorum.Burada çok kez bunun yanlışlığını , mantıksızlığını belitiyorum.Sağlık sistemi ülkemiz için her bakımdan sağlıklı veriler vermiyor.Hepimizi ilgilendirmektedir. TTB bu sürece başından beri çok yerinde karşı çıkmıştır.Kayıtları vardır.Fakat kümülatif baktığımızda hekim kitlesi buna itibar etmedi.TTByi olur olmaz aleştirilerin dönüp (içerdeki)aynaya bakmaları gerekiyor.Dr Faust Faust gibi Goethenin eserindeki gibi bir tepki verebildi diyemiyoruz. Eğer rakamlar doğruysa sağlık çalışanları üzerinde çok büyük baskı oluştuğu açıktır.Hem memnuniyet yok hem aşırı iş yükü , şiddet , yapılan işin saygınlığın azalması! Peki etki tepki durumları ? Öğrenmek istediğim bu çalışma nerede ve kaç kişi üzerinden yapıldı.Onları belirtmek doğru olur.Belirtilmesini rica ediyorum. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı

ticaretten korkmayın..türkiyenin en zeki insanları olan hekimler ticaretide ele geçirecektir...

sağlık zaten ticari idi.Sağlık personeli çalışır,nöbet tutar,bayram seyran bilmez,evladu iyal görmez, ilaç firmaları,malzemeciler,eczacılar ve daha bilumum millet bu emek üzerinden geçinir.Elbette onlar da emeklerinin karşılığını alıyorlar.Şimdi ucundan birazcık sağlık çalışanı da bir şeyler almaya başladı ancak yine de yetersiz.Ticarileşmek denen şey hekimin bu pastadan aldığını ancak gayreti ile alabileceği,asla tatile,akademik izne ,kongreye gitmemesi,aksi taktirde ancak maaşı ile geçinme zorunluluğu olduğu gerçeği ise sorgulanacak merci sağlık çalışanı değildir.Neden sağlık sektöründe doğrudan hizmet verenlerin gelirleri sorgulanıyor da diğer kazananlar ve asla doğrudan sorumluluk almayanların gelirleri sorgulanmıyor.Neden çalışanın emeğinin karşılığı ona çok görülüyor. Neden sağlık ticareti denilince akla ilk performans geliyor.Neden çalışana ahlaksızlık zımnen de olsa yapıştırılmaya çalışılıyor.