Medimagazin logo

2 doktor ve hastaneye karşı 755 bin TL’lik tazminat davası

Damar tıkanıklığı nedeniyle bacağına suni damar takılan hasta, 2 yıl sonra hayatını kaybetti. Aile, ameliyatı gerçekleştiren 2 doktor ve özel hastaneye karşı 755 bin TL’lik tazminat davası açtı. Avukat iki doktorun taksirle yaralama ve görevi kötüye kullanmaktan yargılanmasını istedi.
Kaynak: YENİŞAFAK
2 doktor ve hastaneye karşı 755 bin TL’lik tazminat davası
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

İstanbul Ümraniye'de yürürken bacaklarında hissizlik oluşan 3 çocuk babası 55 yaşındaki A. Ç., Doktor S.Ç'ye muayeneye gitti. Doktor Ç.'de hastaya anlaşmalı olduğu özel bir hastanede anjiyo yaptırdı. Bacaklarındaki damarların yüzde 100 tıkalı olduğu belirtilen Ç. iddiaya göre “Üç hafta sonra koşacaksın" denilerek 22 Haziran 2011 tarihinde ameliyata alındı. Özel hastanede Dr. O. G. tarafından yapılan ameliyatta karından geçen aort damara, iki adet suni damar takıldı. Ameliyattan 6 gün sonra kusma ve halsizlik şikâyeti baş gösteren hastanın böbreklerinin çalışmadığı tespit edildi. Doktor S. Ç., hastayı hemen diyalize yönlendirdi. Ancak ayaklarında başlayan şişlik ve ağrılar giderek arttı.


Siyami Ersek Hastanesi'ne giden hastaya burada enfeksiyon kaptığı ve ameliyatı olduğu hastaneye gitmesi gerektiği bildirildi. Denileni yapan Çağlar'a, özel hastanede bir operasyon daha yapıldı. İddiaya göre özel hastanenin bir başka doktoru olan Operatör Dr. A. D., yapay damarı çıkardı ve yakınlarına “Yaşaması mucize" dedi. Yine iddiaya göre Doktor D. aileye “Yapay damar bağırsağa girmiş. Bağırsağın bir bölümünü alarak yapay damarı çıkardık" açıklamasında bulundu. Kalın bağırsağı etkisiz bırakılan, ince bağırsağı dışarı alınan Çağlar'ı ailesi 13 Aralık 2011'de bir kez daha hastaneye götürdü. Ancak doktorlar S. Ç. ve O. G. , kendilerine bilgi vermedi. Çağlar ailesinin avukatı Ozan Zeyrek 2012 yılının şubat ayında Dr. S. Ç., Op. Dr. O. G. ve ve özel hastane aleyhine Anadolu 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'ne 755 bin TL'lik tazminat davası açtı.

'KIVRANARAK ÖLDÜ'
Habertürk'ün haberine göre Yeliz, Deniz ve Yeşim adında 3 kızı bulunan A. Ç. , 15 Ağustos 2013'de hayatını kaybetti. Babalarının yaşamını yitirmesi üzerine davaya taraf olan 3 kız kardeşten Yeliz Çağlar gözyaşları içinde, “Sapasağlam olan babam iki yıl içinde büyük acılar çekerek hayatını kaybetti. Sonradan öğrendik ki gittiğimiz doktor hiçbir ameliyatı yapmamış. Dışarıda muayenehanesine hasta kabul edip hastaneyi kullanmış, ameliyatı başka doktor yapmış. Babamızı göz göre göre ölüme götürdüler" dedi. Avukat Ozan Zeyrek, hastanın ölümünün ardından Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na da suç duyurusunda bulunarak 2 doktorun 'taksirle yaralama ve görevi kötüye kullanma' suçlarından yargılanmasını istedi.

'BİZDE ÇALIŞMIYORLAR'
Öte yandan ameliyatın gerçekleştirildiği özel hastane Dr. S. Ç. kendi doktorları olmadığını, yapay damar takan doktor O. G.in de ameliyattan 2 yıl sonra hastanelerinden ayrıldığını açıkladı.

2
doktor
ve
hastaneye
karşı
755
bin
tl’lik
tazminat
davası
Yorum (15)
ats2
hasta yakını sapasağlam babam 2 yıl içinde acılar çekerek hayatını kaybetti diyor..hekimlerin artık aklını başına devşirmesi lazım doktorluk zati bu ülkede yapılacak meslek değil o ayrı da yarınlarınızı ipotek altına aldırmayın be kardeşim..yaw ben de cerrahım ama böyle peynir ekmek gibi üç kuruşa ameliyat yapan hekimlere hayret ediyorum..ya bu şartlarda bu paralara ameliyat mı yapılır!! detaylı anlatın bütün riskleri ameliyatı ister olsun ister yurt dışına nereye gidiyosa gitsin..benim başıma gelmez diyosun bak herkesin başına gelebiliyor..bu paralara bu ameliyatlar yapılmaz..eşyanın tabiatına yaşamın fıtratına aykırı..aklınızı başınıza devşirin!!
0
Cevapla
hasan
'Damarı %100 tıkalı ama sapasağlam'Bu ifade ile ne kastedilmiş anlamadım. Damar cerrahisinde enfeksiyon gelişebilir, riskli bir operasyon gerektirir. Malesef bugün içinde bu tip enfeksiyonları önleyecek ne ülkemizde ne de dünyada bir tedavi yok.Bu tip komplikasyonlar ise en steril en konforlu ameliyatlardan sonra bile olabilir. Bazı bünyesel faktörlerin de rolü vardır. Nitekim yıllar önce kanalizasyon çukuruna düşen kalbi çiğerleri pislik, idrar ve gaita içinde yüzen bir hastamızı opere etmiştik ama hiç de enfeksiyon gelişmemişti. Aksine bazı olgularda enfeksiyon çok itina gösterilmesine rağmen gelişebiliyor. Benim özelde çalışan hekimlere bir önerim var: kesinlikle damar cerrahisine bulaşmasınlar, sonu sıkıntılı olabilir. Üniversite hastanelerinde bu tip ameliyatlar yapılmalı, ayrıntılı onamda alınmalıdır.Aksi halde bir sürü sorunlar yumağı karşılarına çıkar. Başımdan geçen bir olayıda anlatayım. Damar yaralanması nedeniyle acilen hastaneye çağrılmış ve ambulansla da giderek gece yarısı damar ameliyatı yapmıştım. Beyin cerrahı da olmadığından kesik olan siniride lupla sütüre etmiştim. Hasta yakınları kolu iyi çalışmyor diye beni mahkemeye vermeye kalkmışlardı. Avukat vs girişimleri yapıp 100 milyar harcayan hasta yakınları 12-15 ay içinde sinir fonksiyonlarının düzelmesi nedeniyle şok olup davadan vazgeçip para yiyenleri tehdit etmişlerdi.Beni uzunca bir süre tehdit ettiren bu defa kendisi tehdide uğramıştı. Halbuki sinir onarımlarının uzun bir süre sonra düzelebileceğini öğrenebilirlerdi.
0
Cevapla
RKTR
Doktorlara açılan davalarda en iyi kazananın "Türk Hukuk Sistemi" olduğunu defalarca yazmıştım hatırlarsanız. Meslektaşımın şu cümlesine bakınız: "Avukat vs girişimleri yapıp 100 milyar harcayan hasta yakınları ..." Bu sebepten ötürü de, ne kadar göstermelik “Tıp Hukuku” toplantısı yapılırsa yapılsın bu davaların azalacağını hiç sanmıyorum. Nitekim azalmıyor, aksine hızla artıyor. Eşyanın tabiatına aykırı bir kere; Türkiye’deki avukat sayısı 200.000’e doğru giderken, isterler mi malpraktis davaları azalsın ? Bir kere bu yola girildi ve muhteris insanlar çok büyük tazminatlar isteyebileceklerini öğrendiler.
0
Cevapla
postenflamatuar
Bir doktorun ömür boyu çalışsa bile biriktiremeyeceği bir meblağ olan 750 bin tl lik bir tazminat davası açan bir sistem var. Faizini de ekle. Bu maddi mi? Manevisi var mı? Bu tazminat merkezi bir yerde süpermarket işleten bir şahıstan istense veya bir özel hastane patronundan istense anlarım da bir yıllık geliri 60-120 bin TL arasında değişen bir hekimden hangi mantıkla istenir? Doktorun masraflarını çıkarsan nakit birikimi nerede sıfır. Birikimleri de evdir arabadır ki onlar ailesinin de ihtiyaçlarıdır. Doktoru ailesi ile beraber dımdızlak ortada bıraktıracak ve doktoru da hapse gönderecek bir sistem var. Ortada kasti bir adam öldürme yani cinayet yokken oluyor bunlar. Bu doktor ailesinden miras kalan bir arsa mülk varsa ancak bu parayı ödeyebilir. TTB Suriye sınırına seyahat ettiği için tabiki hekimsel konularla ilgilenemez, ne niyeti var ve ne de yetkin kadroları var. Tazminatta onlara göre herhalde doktorların ödeyebileceği cüzzi bir miktardır ki hukuk bürolarını bu ucube malpraktis düzenlemeleri için etkin şekilde harekete geçirirlerdi ve hekimlere ulaşmayı becerecek kadroları işbaşına getirirlerdi.
0
Cevapla
uzm
yapmayın bulaşmayın, hayatınızı mahvetmeyin...
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir