Marmara Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren ve kamu hastaneleri içinde alanında ilk olma özelliği taşıyan "İlaç Danışma Polikliniği", hastaların ilaç kullanımına, etkileşimlerine dair her türlü sorunun yanıtını alabilecekleri şekilde hizmet sunuyor.
Poliklinik, organ yetmezliğinden ölüme kadar ciddi sorunlara yol açan gereksiz ve yanlış ilaç kullanımının önlenmesi ve bu konuda bilinmesi gerekenlerin aktarılması amacıyla hizmet veriyor. Hastalar, polikliniğe hekim yönlendirmesi ya da kendi istekleriyle randevu almadan gidilebiliyor.
Polikliniğin sorumlu hekimi Prof. Dr. Atilla Karaalp, AA muhabirine, etki, yan etki, alerjik durumlar, hangi ilacı kimin alıp alamayacağına kadar akılcı ilaç kullanımı konusunda her türlü sorun ve soruya yönelik hizmet verdiklerini anlattı.
Karaalp, hastaların polikliniğe başvurarak hizmet alabildiklerini dile getirerek, "Örneğin bir ilacın gebelikte kullanılıp kullanılmayacağı gibi durumlarda hastalarımıza yardımcı oluyoruz." dedi.
Prof. Dr. Karaalp, 2011'den bu yana hizmet veren polikliniğin, önce konsültasyonlara yönelik kritik süreçlerde ilaç kullanımlarına yönelik çalıştığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Özellikle yoğun bakım gibi kritik süreçlerde, çok ilaç kullanılan yerlerde, ilaçların birbirleriyle geçimsizliğine bakarak bu hizmeti uygulamaya başladık. Ardından, gebelikte ilaç kullanımına ilişkin destek vermeye başladık. Daha sonra 2015'te bu hizmetleri, hastaların poliklinik şeklinde kendilerinin de gelebileceği bir hizmete dönüştürdük. Bu tarihten beri hastalarımız randevu almaksızın bize başvuruyor. Aynı gün içinde hastalarımızın muayeneleri yapılabiliyor."
- "İlacın yan etkisi başka bir hastalık gibi düşünülüyor"
Prof. Dr. Karaalp, akılcı ilaç kullanımının Sağlık Bakanlığı tarafından da önerilen çok önemli bir program olduğunu vurgulayarak, "Bizim de yıllarca yapmaya çalıştığımız bir şey bu. Akılcı ilaç kullanımı, ilaçların gerekli durumlarda, gerekli sürede ve uygun dozda uygulanmasını içeriyor. Örneğin antibiyotikler en çok üzerinde durduğumuz konulardan biri. Akılcı ilaç kullanımının içerisinde mesela antibiyotiğin gelişigüzel, birtakım viral durumlarda değil, sadece mikropların oluşturduğu hastalıklarda kullanılması var." diye konuştu.
Akılcı ilaç kullanımının, aynı zamanda, bilinçsiz ilaç kullanımını önleyerek, sadece hekim tarafından yazılanların doğru şekilde uygulanması alışkanlığını topluma kazandırma amacını da taşıdığını aktaran Karaalp, bu sistemin hekimin de belirli bir akıl silsilesinden geçirdikten sonra ilaçları reçete etmesi şeklinde bir süreç de içerdiğine dikkati çekti.
Karaalp, en önemli sorunlardan birinin; ilacın yan etkisi nedeniyle oluşan sorunun başka bir sağlık problemi olarak görülmesi ve bunun üzerine kişinin birden fazla uzmana gitmesi ve farklı farklı birçok ilaç kullanmaya başlaması olduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunun sonucunda da daha ciddi sorunlar çıkıyor. Bu çığ gibi silsile halinde büyüyüp gidiyor. Bazı ilaçların yan etkilerinin de bir hastalık zannedilip tedavi başlandığını görüyoruz. Çoklu ilaç kullanımı dediğimiz sıkıntı buradan ortaya çıkıyor. Evde torba torba ilaç kullanan insanlar var. Bazen aynı etken maddeyi içeren farklı firmanın ilaçları da hasta tarafından aynı anda kullanılabiliyor. Bu direkt sakıncalı bir şey. Aynı hapı iki tane yutmak gibi bir şey. Bir diğer gördüğümüz sıkıntı da hamile olduğunu anlamadan insanların ilaç kullanıyor olması. Tabii ki çok büyük bir endişeyle geliyor hastalar. Bizim ilk yaptığımız şey öncelikle onları sakinleştirmek, endişelerini gidermek ve olası riskleri beraberce tartışmak ve sağlam bir evlat sahibi yapmak. Gereksiz terminasyonların, düşüklerin de önüne geçmek gibi de bir fonksiyonu var polikliniğimizin. O nedenle bizden gelip hizmet almış vatandaşlarımız, buradan çok memnun ayrılıyorlar."
