Türkiye Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından bu yıl 9'uncusu düzenlenen Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı Antalya’da yapıldı. Dernek Başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk, Dernek Genel Sekreteri Prof. Dr. Akif Şirikçi, Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Levent Oğuzkurt ve dernek yönetim kurulu üyesi Doç. Dr. Fatih Gülşen'in katıldığı toplantıda, bu alanda çalışan hekimlerin sıkıntıları ve girişimsel radyolojinin içinde bulunduğu durum tartışıldı.
En önemli sorun: Yan dal olamamak
Düzenlenen basın toplantısında konuşan dernek başkanı Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk içinde bulundukları en önemli sorunun girişimsel radyolojinin ayrı bir disiplin olarak görülmemesinin olduğunu belirtti.
Hastalara yansıyor
Bu sorunun hastalara doğrudan yansıdığını belirten Prof. Dr. Öztürk “Yan dal olmak, hastalarımızın bize doğrudan ulaşabilmesi için gerekli. Çünkü mevzuatta tanımlanmış ayrı bir yan dal yarı bir branş değilseniz hastalar bize direk başvuramıyor. Bir başka hekim arkadaşımızın bize yönlendirmesiyle oluyor ve işlemler onun üzerinden yürüyor. Bu sefer bir sürü bürokratik sıkıntılarla karşı karşıya kalabiliyoruz ve hastaların tedaviyi bırakmasına kadar gidebilen bürokratik işlemler olabiliyor” dedi.
Göstermelik hasta girişine neden oluyor
Kendi tedavi ettikleri hastaların göstermelik olarak başka bir branş üzerinden giriş yaptığını belirten Öztürk, yan dal olmamanın bir başka sorun olarak da eğitimle ilgili olduğunu belirtti. Yan dal olmadıkları için yeterince girişimsel radyolog yetiştiremediklerini belirten Prof.Dr.Öztürk, yan dal olarak kabul edildiğinde ise yeni yetişecek girişimsel radyologlarla hem işlemlerin hızlanacağını hem de hastalara doğrudan hizmet verebileceklerini ekledi.
Başka hekimler de girişimsel radyolojiye ‘el atıyor’
Türkiye’de girişimsel radyoloji alanında tahminen 750 kişi bulunurken başta kardiyoloji olmak üzere başka branştan hekimler de bu işlemleri yapıyor.
Prof. Dr. Mehmet Halil Öztürk özellikle radyoloji branşının yapması gereken işlemleri başka branştan hekimlerin de yaptığına dikkat çekerek şu uyarıda bulunuyor:
“Yaptığımız işler bazen bizi izleyen diğer hekimler tarafından çok basit görülüyor. Bakarken kendiliğinden oluyor gibi görülüyor, ‘biz de belki bu işi yaparız’ deyip bu işe soyunan arkadaşlarımız da oluyor. Ve hastalara gereksiz işlemler yapılıyor. Her branşın yaptığı işler tanımı da var. Ve her branştaki hekim her şeyi yapmaz. Örnek vermek gerekirse, bir genel cerrahın apandisit ameliyatı da karaciğer nakli yapma yetkisi de vardır ama her genel cerrah bunu yapmıyor. Ama adı genel cerrah mı genel cerrah. Aynısı bir ürolog için geçerli, mesela böbrek nakli yapabilir, radikal prostatektomi yapabilir ya da varikosel tedavisi yapabilir. Hepsine yetkisi vardır. Eğitimi çerçevesinde yapar ya da yapmaz. O şekilde, girişimsel radyolojiyi en yetkin bir biçimde yapabilecek sayımız 750 diye tahmin ediyorum. Yani bu sayıyı 1000’ e çıkarırsak Türkiye ölçeğinde ihtiyacı karşılarız diye düşünmekteyim.
Bakanlıkta temas sürüyor
Hastaların kendilerine doğrudan başvurmalarının hem tedavilerdeki gecikmeyi azaltacağını hem de daha gereksiz işlemlerin yapılmasını önleyerek sağlık giderleri azaltacağını da savunan Öztürk, yan dalla ilgili Bakanlık kanadında girişimlerinin öteden beri olduğunu ve bu görüşmelere devam edeceklerini söyledi.