Medimagazin logo

Prof. Dr. Hasan İlkova:100 bin Diyabet hastası gereksiz yere insülin kullanıyor

Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Hasan İlkova, "Türkiye'de diyabet hastalarının yüzde 90'ı gereksiz yere insülin kullanarak tedavi görüyor. Bu insanlardaki insülin bağımlılığı aslında basit bir ilaçla giderilebiliyor." dedi.
Prof. Dr. Hasan İlkova:100 bin Diyabet hastası gereksiz yere insülin kullanıyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türk Diyabet Cemiyeti ve Türkiye Diyabet Vakfı tarafından düzenlenen 52. Ulusal Diyabet Kongresi, Antalya'nın Kemer ilçesindeki bir otelde başladı.

Türk Diyabet Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. İlkova, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de yaklaşık 7 milyon diyabet hastası olduğunun tahmin edildiğini söyledi.

Türkiye'deki diyabetli hasta sayısının "abartıldığını" savunan Hasan İlkova, "Biz bunu 5 milyona indirelim. Bu 5 milyon diyabet hastasının 100 bini yanlış tanıyla tedavi görüyor. Evet diyabetler ama 'Tip1' ya da 'Tip2' değiller. Genetik mutasyona bağlı diyabetler. Türkiye'de diyabet hastalarının yüzde 90'ı gereksiz yere insülin kullanarak tedavi görüyor. Bu insanlardaki insülin bağımlılığı aslında basit bir ilaçla giderilebiliyor. Bu bir tek Türkiye'de değil, bütün dünyada aynı." diye konuştu.

Prof. Dr. İlkova, diyabet tedavisinde daha iyi etki eden insülinlerin piyasaya çıktığını da vurguladı.

Bu ilaçlar sayesinde "insülin eksikliği" ve "insülin etkisi" kavramları arasında sıkışmış tedaviye yeni pencerelerin açıldığını anlatan İlkova, "Mesela bağırsak hormonları üzerinden etki eden tedavi. Diğer taraftan bugüne kadar gündeme gelmeyen bir molekülün idrarda şeker atımını sağlayarak tedavi ettiğini biliyoruz. Böyle ilaçlar da gündemde. Şu anda Türkiye'de piyasaya çıkmış değil ama bazı ülkeler kullanmaya başladı." şeklinde konuştu.

- "Genetiğinde diyabet olmayan tatlı tüketebilir"

Hasan İlkova, tatlı tüketiminin getirdiği olumsuzlukların başında kilo almanın geldiğini, aynı zamanda lipid metabolizmasını da olumsuz etkilediğini kaydetti.

"Tatlı yiyen kişide eğer diyabet geni varsa, ileriki yaşantısında diyabet ortaya çıkabilir." diyen İlkova, "Kişinin genetiğinde diyabet yoksa, ağız tadıyla tatlı tüketebilir. Ancak tatlı, az tüketilmesi gereken bir besin. Belki ayda birkaç defa tüketilmeli." uyarısında bulundu.

Türkiye'nin D vitamini eksikliği yaşanan bir ülke olduğunu da vurgulayan Prof. Dr. İlkova, ülke genelinde kemik erimesine sıkça rastlandığını belirterek, D vitamini için zararlı etkilerinden korunarak güneşte kalmak gerektiğini ifade etti.

Diyabete yönelik tedavi yöntemleri, kullanılan cihazlar, yaşlılarda diyabet yönetimi, insülin kullanımı gibi konuların tartışılacağı kongre, 24 Nisan Pazar günü sona erecek.

diyabet
turk diyabet cemiyeti
ulusal diyabet kongresi
Yorum (3)
aydin sinal
yüzde 90 gereksiz yere insülün kullanmak felaket bir rakam,tabiki bu felaketin bas mimari hekimler.benim görüsüm:oral anti diabetiklerin yüzde 100 gereksiz kullaniliyor.bu kisilerde yüksek kan sekeri sismanliga,yag dokusu fazlaligina,hareketsizlige bagli,oral antidiabetik haplar kan sekerini laboratuar verilerini düsürmekte kisiye hicbir fayda saglamadigi gibi yan etkileriyle kisiyi hasta etmektedirler.bunlar almanyada cogunlugun kabul ettigi görüsler. dikkat ederseniz bunlara hasta demiyorum,kisi diyorum,cünki ortada bir hastalik yok vucut insulin sagliyor ama bu kisilerin yediklerine-ictiklerine.hareketsizliklerine karsi yeterli olmuyor.yani ayagini yorgana göre uzatmak. eger türkiyede yüksek kan sekeri(diabet hst.demiyorum) ile mücadele edilecekse türkiye yeme-icme kültürünü tamamen degistirmek lazimdir.en sagliksiz yemek kültürü su anda türkiyededir.sayin prof.dr.canan karatay bu hususta tamamen haklidir.selamlar.
9
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Sayın Aydın Sinal teşekkür ediyorum. Türkiye'de son otuz yılda çocuklarda diyabet 3 kat arttı.Bu sorunda ana etken rafine karbonhidrat(şeker ve unlu tüm gıdalar) tüketimidir.Hızlı sindirilir, insülin düzeylerinde aşırı oynamalar yapar,fizyolojik değildir, tekrar acıktırır.Buraya sadece eğitimle değil daha ötesinde gıda ve reklamcılık sektörü , maliye ve ekonomi ile birlikte ele almak ve odaklanmak gerekiyor.Rafine ürünü sigara gibi görmek gerekiyor.Bağımlılık yapan ve zararlı ! Halk sağlığı sorunudur.Halk sağlığı uzmanlarının ele alması gerekiyor.Bizde ise endokrinciler ele alıyor.Firmalar öyle istiyor.Obezite de artıyor.Bisikletle çözüm arıyoruz , güzel ama bisiklet yollarımız az. Dahası var, parklarımızı yüksek gerilimlerin altına yapıyoruz.Bina yapamadığımız yüksek gerilimli alanlara park yapmaya başladık.Bunların bilincinde olmamız gerekiyor. Obezite ve daha ötesi insülin direnci şeker hastalığında az tüketmeyi, kaliteli tüketmeyi, doğal tüketmeyi öğrenirsek diyabet ve obeziteyi, ilaç kullanımı 30-40 yılda ancak inişe geçirebiliriz.Sağlıkta son otuz yıldır kayıptır. Diyabet patladı.Farkında olduğumuz gerçek bununla sınırlı.Peki niye diye sorup cevap veremiyoruz, vermiyoruz ? Obezitede temel etken beslenme , yani rafine karbonhidrat tüketiminin çok artmasıdır.Buradan ele alınması gerekiyor.Buraya odaklanılması gerekiyor.Bilmek değil, halk sağlığı sorunu olarak ele almamız gerekiyor. Dr.Mücahit Altuntaş İç hastalıkları uzmanı 22.04.2016
7
Cevapla
Mücahit Altuntaş
Fıtrat ----> Aç gözlülük ideolojisi ---> Tüketim kültürü ----> Pazar kültürü ----> Gıda sanayinin bozulması ------> Rafine Karbonhidrat kültürünün gıda tüketiminde artması -----> Hızlı sindirilen ürünlerin hızlı sindirilmesi ve insülin salınım dengesizlikleri -----> Yeniden açıkma ve yeniden aynı hızlı sindirilen "rafine karbonhidratlar ürünlerinin tüketilmesi --> Obezite kültürü ----> Obez insanlar -----> Obezitenin diyabet, hipertansiyon, CVO, kroner hastalık, malgnite vb devasa tusinami etkisi----> Yeni bir pazar ---> sağlık sisteminin ekonomik olarak artan performansı :)
1
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir