Medimagazin logo

Yeni THSK Başkanı belli oldu

Yeni THSK Başkanı belli oldu
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına Prof.Dr.İrfan Şencan getirildi. Bir önceki başkan Prof.Dr.Seçil Özkan, 7 Haziran seçimleri dolayısıyla Kurum başkanlığından istifa etmişti.

Prof.Dr.İrfan Şencan kimdir?

1969 yılında Ankara'da doğdu. 1992 yılında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olduktan sonra zorunlu hizmet yükümlülüğünü yerine getirmek üzere Gümüşhane Köse İlçesi sağlık ocağına atandı.
1993 -1997 yılları arasında Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalında uzmanlık eğitimini tamamladı, ardından sırasıyla 1999 yılında Düzce Tıp Fakültesinde Yardımcı Doçent, 2005 yılında Doçent ve 2010 yılında ise Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Profesör oldu. 2005-2008 yılları arasında Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Klinik Şefi, Başhekim Yardımcılığı ve Başhekimlik görevlerini yürüten Prof. Şencan, 2008-2014 yılları arasında Sağlık Bakanlığında Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü görevlerini yaptı.

Halen Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Eğitim görevlisi (Klinik Şefi) ve Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji alanlarında yayınlanmış çok sayıda makalesi bulunmakta olup, alanındaki mesleki derneklerde kurucu, üye ve yönetim kurulu üyelikleri de yapan Prof. Şencan, Tıpta uzmanlık eğitiminin sorumluluğunu taşıyan ve koordine eden Tıpta Uzmanlık Kurulu üyeliği ve başkanlığını yürütmektedir. İngilizce bilen Prof. Şencan evli ve üç çocuk babasıdır.

18.02.2015  tarihinden itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığını vekaleten yürütmektedir.

yeni
thsk
başkanı
belli
oldu
Yorum (2)
Mücahit Altuntaş
Hayırlı olsun.Sayın Şencanın yaptığı işlere bakalım. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına Halk Sağlığı Uzmanı getirmek daha doğru değil mi ? Sayın Şencan halen Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Eğitim görevlisi (Klinik Şefi) ve Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı görevini sürdürmektedir. Prof. Şencan, Tıpta uzmanlık eğitiminin sorumluluğunu taşıyan ve koordine eden Tıpta Uzmanlık Kurulu üyeliği ve başkanlığını yürütmektedir Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanlığına Prof.Dr.İrfan Şencan getirildi.18.02.2015 tarihinden itibaren Türkiye Halk Sağlığı Kurum Başkanlığını vekaleten yürütmekteydi. İrfan Şencan Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı. Halk Sağlığı Uzmalık derneğinin bir açıklaması var !20-24 Ekim 2014 . Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinde Ciddi Yetersizlikler Yaşanıyor 20-24 Ekim 2014 tarihlerinde Edirne'de düzenlenen 17. Ulusal Halk Sağlığı Kongresi'nde ülkemizin sağlık politikaları ile ilgili bilimsel tartışmalar yapılmıştır. Yürütülen bilimsel araştırmalara göre ülkemizde aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezlerinden oluşan 1. basamak sağlık örgütlenmesinin koruyucu, iyileştirici ve sağlığı geliştirici hizmetleri sunma noktasında niteliksel gelişme sağlayamadığı ve bu alanda ciddi yetersizlikler yaşandığı gözlenmektedir. Kongrede sunulan bilimsel çalışmalara göre; ñ Doğumlarını sonlandırmak isteyen veya doğumların arasını açmak isteyen kadınların yarıya yakınının etkin aile planlaması yöntemi kullanmadığı (1), ñ Doğum öncesi bakım hizmetlerinin ağırlıklı olarak kadın doğum uzmanlarından alınmakta olduğu ve aile sağlığı merkezlerinin sürekli hizmet kaynağı olarak önemli bir rol oynamadığı (2), ñ Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın 15-49 yaş izlemleri açısından yetersiz olduğu (3), ñ Doğum öncesi bakım hizmetleri için aile sağlığı merkezlerini seçme sıklığının %10.5 olduğu (4), ñ Toplum sağlığı merkezi sorumlu hekimlerinin büyük bir kısmının ilgili yönergede belirtilen hizmetlerin sunumunda, yetersiz kaldıklarını ifade ettikleri (5), ñ Toplum sağlığı merkezi (TSM) sorumlu hekimlerinin çoğunun personelini sayı ve nitelik açısından yeterli görmediği, TSM’nin fiziksel imkanını yeterli bulmadığı, malzeme temininde sıkıntılar yaşandığı ve TSM hekimliğinin geleceği, saygınlığı, sorumluluklarına göre yetkileri ve görevinde kalıcı olmak hakkında olumsuz bir değerlendirme içinde olduğu (6), ñ Kişi başına düşen ortalama cepten sağlık harcamasının bir aylık dönem için 14.1 TL / 6.7 $ olduğu, cepten yapılan harcamaların ortalama olarak muayeneler için 6.0 TL / 2.8 $, ilaç için 4.7 TL / 2.2 $, tetkik için 3.4 TL / 1.6 $ olduğu, hastaların %12’sinin başkasından borç alarak bu paraları karşıladığı (7), ñ Araştırma görevlilerinin %79’unun SGK uygulamalarının kaliteyi düşürdüğünü, %86’sı tıbbi pratiklerinin etkilendiğini, %87’si hastaların hak mağduriyeti yaşadığını, cerrahi bilimlerde görevli araştırma görevlilerinin dahili bilimlere göre hastalarının erken taburcu edildiğini düşündüğünü göstermektedir (8) Türkiye’de sağlık harcamasının Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya (GSYİH) oranı 2000 yılında %4.9 iken, düzenli bir artış ile 2008’de ulaştığı %6.1 oranını 2009’da da sürdürmüştür. Ancak daha sonra azalarak 2012’de %5.4 olmuştur. Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı GSYİH 2000 yılında 9,183 dolar iken 2012 yılında 18,315 dolara ulaşmıştır. Bu sürede genellikle düzenli artış göstermişse de 2000-2001 ve 2008-2009 yıllarında, sırasıyla %6.1 ve %3.1’lik azalma olmuştur. Doğumda beklenen yaşam süresi 2000-2012 yılları arasında 71.0’dan 76.8 yıla ulaşmıştır. Türkiye’de GSYİH içindeki sağlık harcamasının payı ile yaşam beklentisi arasında olumlu yönde ve güçlü korelasyon olduğu bulunmuştur ancak korelasyon anlamlı değildir. Satın Alma Gücü Paritesine göre kişi başı GSYİH ile yaşam beklentisi arasında da olumlu yönde ve anlamlı bir korelasyon vardır ve bu iki değişken arasındaki korelasyon çok güçlüdür (9). Ülkemizde uluslararası ve bölgesel düzeyde ortaya çıkan sağlık risklerinin (Ebola, MERS-co, kızamık, çocuk felci vb.) yanı sıra çalışma yaşamı ve çevre sağlığı alanında artan riskler, kronik hastalık yükünün artması ve çözüm bekleyen ana çocuk sağlığı sorunları gibi gündemleri nedeniyle 1. basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerinin geliştirilmesine yönelik önlemlerin alınması zorunludur. Kamusal 1. basamak ve koruyucu sağlık hizmetlerinin, hastaneler yoluyla sunulan tedavi edici sağlık hizmetleriyle ikame edilemeyeceği ve tek başına hasta memnuniyetinin sağlık politikasının anahtar unsuru olarak kabul edilmemesi gerektiği bilimsel gerçeğinden hareketle, ülkemizde birinci basamak sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesine yönelik temel önerilerimizi kamuoyunun dikkatine sunuyoruz: ñ Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın birinci basamağı olumsuz etkileyen finansman ve örgütlenme yapısı değiştirilmeli; aile sağlığı merkezleri temel sağlık hizmetlerini önceleyen bir yapıya ivedilikle kavuşturulmalıdır. ñ Temel sağlık hizmetlerini sınırlandırılmış kapsamıyla bile kendilerine bağlı nüfusa hizmet sunmaktan uzak durumda bulunan aile sağlığı merkezi çalışanlarına yönelik başta hastane acil nöbeti görevlendirmeleri olmak üzere her türlü angaryaya son verilmeli ve aile hekimliği birimi başına düşen nüfus büyüklüğü zaman geçirmeksizin azaltılmalıdır. ñ Aile sağlığı merkezlerinin görev kapsamı dışında kalan hizmetleri yürütmesi beklenen toplum sağlığı merkezlerine yönelik olarak mevzuat, kadro, alt yapı, araç-gereç ve nitelikli personel konularında iyileştirme sağlamaya yönelik adımlar atılmalıdır. ñ Toplum Sağlığı Merkezleri bu haliyle toplumsal hizmetleri vermekten uzaktır. Bu merkezler bir an önce insangücü, donanım ve mevzuat açısından güçlendirilmelidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur. 24.12.2014 Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) Sağlık Politikaları ve İstihdam Çalışma Grubu
0
Cevapla
uzman
yaklaşık 10 yıldır yöneticilik yapan sistemi çok iyi tanıyan çok doğru bir atama olmuş, daha önceki yaptığı işlerdeki başarıyı bu kurumda da gösterecektir inşallah, Allah yardımcısı olsun
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir