13 ayrı kurum, 28 parametre
Yürürlüğe giren uygulama ile tüm vatandaşların GSS kapsamına alındığını söyleyen SGK Başkanı Acar, 13 ayrı kurum ve 28 parametre ile yapılan tarama sonucu gelir düzeyleri asgari ücretin üçte birinden az olduğu tespit edilen vatandaşların primlerinin Devlet tarafından ödeneceğini ve sağlık hizmetlerinden yararlanmaya devam edeceğini söyledi. Acar gelir düzeylerinin sistem tarafından 3 ayda bir otomatik olarak taranacağını ve bu şekilde elde edilen veriler ile aksamadan sürdürüleceğini ifade etti.
İlave ücret farkı bilinecek
SGK Başkanı Fatih Acar, 2005 yılında çok önemli kararlar alındığını, özel hastanelerin tüm vatandaşlara açıldığını söyledi. Vatandaşların eczanelerden ilaçlarını serbestçe temin edebildiklerini, özel hastanelere gidebildiklerini ifade eden Fatih Acar, “Ancak özel hastanelere gitmeleri durumunda SGK’nın ödemiş olduğu miktarın üzerinde yüzde 30 ile yüzde 70 arasında ilave ücret alınıyor. Bu ilave ücreti ödemek suretiyle vatandaşlarımız özel hastanelere her zaman gidebilirler. Bazı özel hastaneler bu ilave ücreti almayabiliyor” dedi
Sözleşmeler tamamen yenilendi
Özel hastaneler ile ilgili olarak çok önemli düzenlemeler yapıldığını sözlerine ekleyen Acar özel hastaneler ile yapılan sözleşmeler konusunda da bilgiler verdi. Konuya hem vatandaşın, hem de özel hastanelerin hukukunu koruyan bir mantıkla yaklaştıklarını ifade eden Acar, yapılan çalışmalar sonucunda ortaya herkesin anlayabileceği sadeleştirilmiş bir sözleşme metni çıktığını ifade etti.
SGK Başkanı Fatih Acar sözlerini, “Yaklaşık 2-3 yıldır bu konu çok tartışılıyordu. Yani bu sözleşmelerdeki tutarsızlıklar, belirsizlikler, yüksek tutarlı faturalar düzenleniyor gibi tartışmalar, bir takım uygunsuzluklar söz konusuydu. Biz bu hususu göz önüne alarak yaklaşık 3- 4 aydır kapsamlı bir çalışma yapmaktayız. Bu çalışmalar sonucunda sözleşmeleri tamamen yeniledik. Yepyeni bir sözleşme metni ortaya çıkarıldı. Mükerrerliklerden arındırılmış, basit herkesin anlayabileceği sadeleştirilmiş bir sözleşme metni ortaya çıktı. Bu sözleşmeyle çok önemli düzenlemelere getiriyoruz. Bir kere hem vatandaşın hukuku hem de özel hastanelerin hukukunu koruyan bir mantık ile konuya yaklaştık.
Vatandaşlar ‘özel hastaneye gittiğimiz zaman bizden çok para alınıyor. Bu paranın ne kadarını SGK ödüyor, ne kadarını biz kendimiz ödüyoruz bunu bilemiyoruz. Bunun için bize bir belge verilmesi iyi olur’ diye sürekli olarak bir talepte bulunuyordu. Biz sözleşmelerde bu konuyu zorunlu tuttuk. Bununla ilgili Sağlık Uygulama Tebliğimizde yayınlandı. Özel hastanelerimiz artık vatandaşlarımıza mutlaka bir belge verecekler. SGK’nın ödediği para ne kadar, vatandaşın kendisi ödemesi gerekiyorsa, ödemesi gereken ilave ücret ne kadar bütün bunları görebileceği detaylı bir belgeyi özel hastanelerin vermesi zorunluluğunu getiriyoruz” şeklinde sürdürdü.
Ücretsiz işlemleri gösteren levhalar asılacak
Özel hastanelerde bazı iş ve işlemlerin herhangi bir ücret alınmadan ücretsiz olarak yapılması zorunluluğu bulunduğunu söyleyen Fatih Acar, acil haller, yoğun bakım hizmetleri, yanık tedavisi hizmetleri, kanser tedavisi, yeni doğana verilen sağlık hizmetleri, organ, doku ve kök hücre nakilleri, doğumsal anomaliler için yapılan cerrahi işlemlere yönelik sağlık hizmetleri, diyaliz hizmetleri ile kardiyovasküler cerrahi işlemlerinde özel hastanelerin herhangi bir ilave ücret alamayacaklarını, belirterek, sözleşmelerde bu hizmetlerin hastanelerin görünenbir yerine mutlaka bir levha şeklinde koyma zorunluluğu getirdiklerini ifade etti. Acar, “Bunlardan ilave ücret alamazlar. Yani bunlar SGK’nın güvencesi altında. Bu iş ve işlemler ile ilgili tüm masrafları biz karşılıyoruz. SGK olarak sözleşmeyle bunu getirdik” şeklinde konuştu.
Hatalardan sadece hastane değil hekim de sorumlu olacak
Hastanelerin bünyelerinde bir çok hekimin çalıştığı, hekimin yaptığı hata nedeniyle hastanenin cezalandırıldığı, hastanelerin bir kusurunun bulunmadığı şeklinde bildirimleri bulunduğunu söyleyen Acar, yeni sistemle birlikte artık yapılan hatadan hekiminde sorumlu olacağını ifade etti. Acar, “Biz şimdi hekimin sorumlu olacağı bir sistemi de getiriyoruz sözleşmelere. Hekime müracaat edip hekimden bu cezai tahsilatı yapabileceğimiz bir düzenlemeye gidiyoruz” dedi.
Ocak ayının 17’sinde yeni bir döneme geçilmiş olacak
Yeni sözleşme metinlerinin SGK’nın internet sitesine konulduğunu söyleyen Acar, son iki üç gündür özel hastane sahiplerinden yoğun olarak bir takım öneriler aldıklarını ifade etti. Acar, bu önerileri hafta sonuna kadar değerlendirmek suretiyle, sözleşmede kısmi bir revizyon yapabileceklerini belirterek, “Kısmi düzeltmeler yapabiliriz. Bu hem vatandaşın hukuki yönünü ilgilendiren yönüyle olabilir, hem de özel hastanelerin hukuki yönünü ilgilendiren yönüyle olabilir. Yani bu sözleşmelerde ufak tefek değişiklikler yapabiliriz.
Sözleşmelerin imzalanmasıyla ilgi olarak Ocak ayının 17’sine kadar süre tanıdık. Bu tarihten itibaren hastanelerimiz yeni sözleşmeleri imzalayarak yeni bir döneme geçmiş olacak” şeklinde konuştu.
Hastaneler avuç içi izi tespit sistemi kuracak
SGK Başkanı Fatih Acar bir diğer konunun da avuç içi damar izi konusu olduğunu söyledi. Acar daha önce vatandaşlara daha kolay ulaşılabilir bir sağlık hizmeti sunma mantığı çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasıyla sağlık karnesi olmaksızın hizmet alabilme imkanı getirdiklerini ifade ederek, bazen bununla ilgili istismarlar yapıldığı şeklinde duyumlar aldıklarını ve bazı tespitler yapıldığını kaydetti. Acar, “Siz bir kere hastaneye gittiyseniz T.C kimlik numaranız kayıt edildiği için özel hastaneler, tabi bunu tırnak içerisinde ifade etmek istiyorum genelleme yapmak doğru olmaz,. Eğer isterlerse siz hastaneye hiç gitmeden her ay sizi muayene ettirebilir, tetkikler yaptırabilir.
Bazı özel hastanelerin T.C. kimlik numaranızı kullanarak siz hastaneye gitmeden sizin adınıza işlem yaptırarak SGK’ya fatura ettiğini tespit ettik.
Bunu önlemek bakımından da özel hastanelerimize 1 Temmuz 2012 tarihine kadar avuç içi damar izi ile ilgili teknik altyapı kurma zorunluluğu getiriyoruz. Bu tarihten itibaren tüm vatandaşlarımız özel hastaneye gittiği zaman avuç içi damar izinden o şahıs mıdır değil midir sorgulama yapılmak suretiyle tedavi yaptırabilecekler” dedi
Risk odaklı denetim
Olası olumsuzlukların önüne geçmek için geçmişe göre çok daha etkili önlemler aldıklarını söyleyen Acar, “Risk odaklı denetim dediğimiz eczane, doktor hastane üçgenini tespit eden çalışmalarımız bitti. 16 ayrı risk gurubu belirledik. Örneğin, bir doktor günde ne kadar reçete yazabilir, 60 tane. Eğer bir doktor günde 250 reçete yazıyorsa veya bir eczane sürekli olarak pahalı ilaçları satıyorsa, biz bunları bu tarihten sonra en ince detayına kadar sorgulayacağız” diye konuştu.