Medimagazin logo

SGK: Yanlış anlamayın ama tüm reçete ve muayenelerini takip ediyoruz!

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Hasan Çağıl, ''Bir hekimin günde kaç kişiye, hangi ilaçları yazdığını, bu ilaçların hangi eczanelerden alındığını ''elektronik takip'' sistemiyle tespit edebiliyoruz'' dedi.
SGK: Yanlış anlamayın ama tüm reçete ve muayenelerini takip ediyoruz!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

ADANA-Çağıl, Çukurova Tıp Fuarı'na katılmak üzere geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, sağlıkta suistimal örneklerinin her dönemde gündeme geldiğini, bu nedenle Genel Sağlık Sigortası kapsamında bedelini ödedikleri hizmetleri çok daha farklı metotlarla incelemeye başladıklarını söyledi.


     ''Bugüne kadar olduğu gibi faturalar gelsin, faturalar kağıt üzerinden karşılaştırılsın, örnekleme yöntemleriyle denetimler yapılsın'' gibi metotlar yerine daha etkin yöntemlere başvurduklarını ifade eden Çağıl, ''Bugün kurum olarak, günde ortalama 1,5 milyon kişinin muayene bedelini ödüyoruz. Yine her gün 900 bine yakın kişinin reçete bedelini ödüyoruz. Çok büyük rakamlar bunlar. Bunları siz tek tek oluşturulmuş olan faturalar üzeriden incelemeye kalktığınız zaman hiçbir zaman doğru bir incelemeye ulaşamayız. Örnekleme bu günün şartlarında en iyi inceleme metotlarından biri ancak bununla yetinmiyoruz'' dedi.


     1 Ekim 2010 itibariyle hayata geçen yeni sistemle muayene ve reçetelerin elektronik ortamda takip edildiğini kaydeden Çağıl, sözlerine şöyle devam etti:


     ''Bir hekimin günde kaç kişiye, hangi ilaçları yazdığı, bu ilaçların hangi eczaneden alındığı online sistemle takip ediliyor. Bu uygulamalarımız yanlış anlaşılmasın. Biz hiç kimseyi potansiyel suçlu görmüyor, tedbirimizi alıyoruz. Özellikle de hekimlik gibi kutsal bir mesleği yürüten değerli meslektaşlarım için asla böyle bir şey düşünemem. Bizim açımızdan sağlık hizmeti sunucusu birinci derecede hekim olduğu için bu takibi yapıyoruz.''


     SGK Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürü Çağıl, söz konusu işlemleri takip edebilmek için tüm hastanelerden hekimlerin kayıtlarını istediklerini belirterek, ''Bu kayıtlar bize internet ortamında tek tuşla bildirildi. Bu bildirimle ilgili süre de 1 Ekim 2010'da doldu. Bu nedenle, Sağlık Bakanlığından aldığı tescil numarasını bildirmeyen hekimlerin yazdığı reçeteleri 1 Ekim 2010 itibariyle ödemiyoruz'' dedi.


     Özel sağlık sektörü de dahil hangi hekimin, hangi noktada, nerede çalıştığını bildiklerini ifade eden Çağıl, şunları kaydetti:


     ''Şu anda tüm kamu ve özelde çalışan hekimlerimizin yüzde 95'inden fazlası sistemimize kayıtlı. Kayıtlarımıza girmeyen çok az bir hekimimiz kaldı. Oysa daha önce hastanenin birinde bir sürü reçete yazılmış. Bu reçeteleri kimin yazdığına bakmak istiyorum, 'bilinmeyen' yazıyor. Bugüne kadar hangi hekimin sicil kaydı varsa tüm reçeteler ona yazılmış. Böyle bir takip olur mu? Bu bir defa hekimi korumak açısından da çok önemli. Bazen bakıyorsunuz koskoca bir hastanede 5 tane hekimin ismi var sistemde ve bunların her birisi günde 800 tane hasta muayene etmiş gösteriliyor. Çünkü hep onların ismini yazmışlar. Bunlar doğru şeyler değil.''
    
     -HEKİMİN HİZMET TABLOSU-

    
     Hasan Çağıl, her hekimin ay içinde yaptığı tüm hizmetlerin tablosunun çıkarılacağını, emsalleriyle arasında sapma varsa anında görülebileceğini belirterek, şunları kaydetti:


     ''Biz, hangi hizmeti hangi hekimin verdiğini, hangi reçeteyi hangi hekimin yazdığını bilmek zorundayız. Bu nedenle yeni uygulamada her ayın sonunda hizmet faturaları oluşacak. Hekim arkadaşlarımızı, kendi benzerlerine ait kıyaslamalarda olmak üzere bilgilendirme göndereceğiz. Nedir bu bilgilendirme? Doktor A, 'bu kadar hasta muayene ettiniz, şu kadar hasta ameliyat ettiniz, şu kadar hasta yatırdınız, şu kadar işlem yaptınız. Yapmış olduğunuz işlemlerin karşılığında SGK'nın ödemiş olduğu fatura şu' diyeceğiz. Ayrıca bir ayda şu kadar reçete yazdınız. Bu ilaçlar şu firmalara ait. Yazmış olduğunuz ilaçlar şu eczanelerden alınmış. Mesela reçetelerdeki toplam ilaç 300 bin lira. Reçetelerin yüzde 98'i aynı eczaneden alınmış ama reçeteler 100 eczaneye dağılmış. Burada suistimal var mı bilmiyorum. Tutarın 98'ini oluşturan ilaçların tamamı 4 çeşit. Bu gerçek bir örnek. Aynı firmalardan ilaç yazma işini ben yine de suistimal olarak nitelemiyorum. Hekim arkadaşlarımı suçlama niyetinde de değilim.''


     Çağıl, ''Elektronik Denetleme Sistemi' adı verdikleri bu uygulamanın bir örneğinin eczaneler için de bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:


     ''Bu uygulama, şu anda test amaçlı olarak Türkiye genelinde devam ediyor. Bugüne kadar ilginç sonuçlar aldık. Size basit bir örnek vermek istiyorum. İstanbul'daki bir eczaneye, 27 kilometre uzaklıktaki bir hastaneden, bir ay boyunca, üç doktordan aynı dört kalem ilacın bulunduğu reçeteler gönderilmiş. Burada reçete taşınmış, hastanın taşındığını hiç zannetmiyorum. Biz bunlara ayrıca inceleme gönderiyoruz. Burada reçete taşınıyor, hastanın taşındığını hiç zannetmiyorum. Bu bir tesadüf olamaz.''

hekim takip
reçet
hasan çağıl
elektronik takip
reçete takip
Yorum (12)
mustafa Saraç
Sn Müdürüm Biz sadece ilacın etken maddesini yazsakta sizde bizde bu sıkıntılardan kurtulsak olmaz mı? yada her grup ilaç için baz ödeme fiyatı tesbit edin üzerindeki bedeli tercih eden vatandaş ödesede vatandaş ve hekimlerin tercih hakkı korunsa daha iyi olmazmı ?
0
Cevapla
ei
takip iyi güzel bişey de, her hekimin alışkanlıkları, alışık olduğu ve sonucuna güvendiği sürekli kullandığı ilaçları var, bu suistimal değildir herhalde...
0
Cevapla
Yılmaz Seçilmiş
Türkiye Cumhuriyeti oldu Korku Cumhuriyeti Allah hepinizi bildiği gibi yapsın
0
Cevapla
murat karakurt
pekala,sayın müdür bunada açıklık getirsin ;bir hastanenin nerdeyse bahçesinin dibinde açılan eczaneler varsa (ki bunlar kanuna uygunmu diye araştırılması gerekir nasıl açılmış kim açmış vs.) ve en yakın eczane 500 mt ötede ise hastaneden çıkan reçetenin %70 den fazlası bu eczaneye gidiyorsa dr a soracaklarmı niye bu eczaneye gidiyor diye,hastane içinde gezen eczane ayakçıları hastalardan çeşitli yollarla aldıkları reçeteleri hep aynı eczaneyede götürse yine dr a soracaklarmı,birkaç kendini bilmez dışında bütün dr ları töhmet altında bırakacak,baskı hissettirecek bu uygulamalar herkes için utanç verici olsa gerek.
0
Cevapla
habibullah aktaş
Dün akşam kirli işler adında bir film seyrettim. üst düzey kaliteli bir yapımdı. filmin finali de beklenmedik ölçüde adaletsiz bitti. devletin çetedeki köstebeği polis ile çetenin devletteki köstebeği polis arasındaki mücadele ,çetenin emniyet içindeki köstebeği polisin galibiyeti ile bitti. emniyet kendi içindeki köstebeği bulmak için görevi bizzat bu köstebeğe verdi. köstebek polis de kendini kurtarmak için süper işler kotardı. çete liderini,kendi şefini ve polisin çetedeki görevli köstebeğini halletti. .
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir