Medimagazin logo

Doçent adayları ÜAK'tan açıklama bekliyor

Sağlık ve Medeniyet Derneği Başkanı Prof. Dr. Özkan Ünal, doçent adaylarının, sınav takvimi ile ilgili belirleyici bir açıklamanın, Üniversiteler Arası Kurul (ÜAK) tarafından yapılması gerektiğini belirtti.
Doçent adayları ÜAK'tan açıklama bekliyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Ünal, yazılı açıklamasında, terör nedeniyle görevden ihraç edilen veya açığa alınan öğretim elemanları konusunu yakından takip ettiklerini, bunun da sınav jürilerini etkilediğini ifade etti.


Gerek üniversitelerde, gerekse YÖK'te 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası devam eden soruşturmaların, açığa almalar ve ihraçlar ile ilgili sürecin devam etmesi nedeniyle ÜAK'ın jürilerin tekrar tespiti ve dosyaların değerlendirmesinde çeşitli sıkıntılar olmasının taraflarınca anlayışla karşılandığının altını çizen Ünal, doçentlik sınavı süreçleri ile ilgili bir belirsizlik yaşandığını ve net bir açıklamanın henüz yapılmadığını bildirdi.


Doçent adaylarının, sınav takvimi ile ilgili belirleyici bir açıklamanın ÜAK tarafından yapılmasını istediğini aktaran Ünal, "Süreç nedeniyle kesin sınav tarihi verilemiyorsa bile en azından kaç ay sonra süreç hakkında karar verileceğinin açıklanması gerektiğini" kaydetti.


Açıklamada şunlar kaydedildi:

 

Bilindiği üzere mevcut "Doçentlik Sınav Yönetmeliği"nde; "Doçentlik başvurusu, nisan ve ekim ayının on beşinci günü başlayıp, en geç ilgili ayın son çalışma günü mesai saati bitimine kadar devam eder." hükmü yer almaktadır. Her yıl düzenli olarak ilgili yönetmelikte belirtilen tarihlerde doçentlik sınavına müracaat eden adayların talepleri Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı tarafından alınmakta ve adaylar için jüri tespiti yapılmaktadır.

Bununla beraber ülkemizde terör nedeniyle görevden ihraç edilen veya açığa alınan öğretim elemanı olduğunu yakinen takip ediyoruz. Bunun da sınav jürilerini etkilediği muhakkaktır. Gerek üniversitelerimizde, gerekse YÖK’te bu hain darbe girişimi sonrası devam eden soruşturmalar, açığa almalar ve ihraçlar ile ilgili süreç devam ettiğinden dolayı Üniversiteler Arası Kurul'da, jürilerin tekrar tespiti ve dosyaların değerlendirmesinde çeşitli sıkıntılar olması tarafımızdan da anlayışla karşılanmaktadır. Ancak burada yaşanılan temel sıkıntı doçentlik sınavı süreçleri ile ilgili belirsizlik ve net bir açıklama yapılmamış olmasıdır. Doçent adayları süreçle ilgili sağlıklı bilgi alabilmek için her gün defalarca Üniversiteler Arası Kurul'un web sitesini kontrol ederek ve iletişim telefonuna ulaşmaya çalışmaktadırlar. Konuyla alakalı net bilgi alınamaması nedeniyle birçok doçent adayı çalışma azmi ve konsantrasyonunu kaybetmiştir. Bu konuda Üniversiteler Arası Kurul'dan konuyla ilgili açıklama yapılması tüm doçent adaylarını rahatlatacaktır.

Doçent adaylarının beklentileri doğrultusunda önerilerimiz şunlardır:

1. Sınav takvimi ile ilgili belirleyici bir açıklamanın ÜAK tarafından yapılması. Süreç nedeniyle kesin sınav tarihi verilemiyorsa bile en azından kaç ay sonra süreç hakkında karar verileceği açıklanmalı.

2. Sınava girmeyi bekleyen kişilerden dosyaları sonuçlananların dosya sonuçlarının açıklanması. Yayından değerlendirmesinden veya sözlü sınavdan başarısız olacak kişilerin yeni kriterleri sağlaması için çalışmalara başlaması gerekmektedir.

3. Dosyadan başarısız olan ve yeni kriterleri sağlayan kişilerin Ekim 2016 başvurusuna yetişebilmeleri için; Ekim 2016 başvurusunun, Ekim 2015 tarihinde başvuranların dosya açıklanma tarihine alınması.

4. Sınav jürilerinde herhangi bir açığa alma durumu olmayan adayların dosya inceleme sonuçlarının ve sözlü tarihlerinin açıklanması.

5. Ülkemizin yaşadığı bu sıkıntılı sürece rağmen hayatın akışını durdurmamak ve süreci işletmek esas olmalıdır. Çünkü dondurulan veya geciken bu süreçler nihayetinde ülkemizin eğitim ve bilimsel çalışmalarını olumsuz etkileyecektir. Aksamalar olsa bile akademik yükselmede önemli bir kilometre taşı olan doçentlik sınavlarının uygun bir takvimle yapılması ülkemiz ve milletimizin yararına olacaktır.

Bütün bu belirsizliklere çözüm beklenirken Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 06.10.2016’de resmi gazetede yeni bir Doçentlik Sınav Yönetmeliği yayınlandı. Bu yönetmelik bazı hususlarda belirsizlikleri arttırmıştır.

Geçici Madde 2 (1) de ‘’Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce başarısız sayılan adaylar hakkında da bu Yönetmelik hükümleri uygulanır”  ifadesi ile jüri listesi, eser inceleme sonuçları ve sözlü sınav tarihi ile ilgili 2 aydır açıklama bekleyen adaylar, büyük bir hayal kırıklığı yaşamışlardır. Yeni yönetmelik, yayınladığı tarihten sonrasını etkilemesi gerekir. Aksi takdirde telafi mümkün olmayan hak ihlallerine neden olacaktır.

Madde 6 (6) da, ''Değerlendirmeye esas alınan jüri raporları tamamlandığında, dosya incelemesinden başarısız bulunan aday, jüri tarafından eksik bulunan eser ve faaliyetleri tamamlamak kaydıyla en erken izleyen ikinci dönemde yeniden başvurabilir'' denilmektedir. Bu durum anlaşılabilir bir durum olarak yorumlanabilir. Çünkü eksik eser ve faaliyetleri tamamlamak için belli süreye ihtiyaç duyulabileceği düşünülebilir. Ancak aynı maddenin 20. bendinde “Eser incelemesinde başarılı olmasına rağmen sözlü sınavda başarısız olan veya başarısız sayılan aday, sözlü sınava en erken iki dönem; ikinci kez başarısız bulunan aday ise en erken dört dönem sonra yeniden başvurabilir” denilmektedir.  Bilindiği üzere eser inceleme aşaması, sözlü sınava göre nispeten daha objektif bir süreçtir. Sözlü sınavın objektif ve denetlenebilir bir statüye ulaştırılmadan yönetmeliğin bu şekilde uygulanması bilimsel çalışma ve ilerlemeye katkı sağlamayacaktır. Hâlihazırda bir adayın doçentlik sınavına başvurması ve sürecin sonuçlaması zaten oldukça uzun ve stresli bir süreçtir. Adaylar bu dönemde eğitim, araştırma ve sosyal faaliyetlerini minimum düzeye indirmektedir. Durum böyle iken doçentlik sınavına başvurunun yapılması ile sonuçlanması arasındaki dönemi daha da uzatmak bilimsel çalışma mantığına uzak olduğu gibi, akademisyen ihtiyacı artan ülkemiz yararına da olmayacaktır. Doçentlik sınavının objektif ve denetlenebilir bir sınav olması ve olabilecek en kısa sürede sonuçlandırılması, esas olmalıdır. Doçentlik bir son durak değil, bilimsel çalışma ve eğitim sürecinde bir basamak olarak görülmelidir. Aksi takdirde ülkemizdeki akademisyenlerin tek ve nihai hedefi doçent olmakla sınırlı kalacaktır.

Ayrıca Doçentlik Yabancı Dil sınavı (YDS) da akademisyenliğin önünde ciddi bir  engel haline gelmiştir. Neyse ki sınav süresi tekrar eski süresine çekilmiştir. Ancak, önceden olduğu gibi adaylara kendi alanından soru hazırlanması ve sınav soru anlayışının normalleşmesi, akademi camiasının makul beklentisidir. 

doçentlik sınavı
doçent adaylaro
sınav takvimi
üak
yök
özkan ünal
Yorum (7)
Murat celikten
Cevap: Ohal bittikten sonra Dünya kadar paralel kadrolaşmanın olduğu üniversiteler temizlenmeden, paralel jüri üyeleri temizlenmeden, Nasıl doçentlik sınav takvimi beklenebiliyorki? Ülkenin hali ortada. Keşke herşey liyakat ile olsaydı.
18
Cevapla
Yusuf Aydemir
Çok güzel bir açıklama, Sağlık ve Medeniyet derneğini ve Prof. Ünal hocamızı kutluyoruz.
7
Cevapla
Taha ayyıldız
Sağlık medeniyet derneği yapıcı üslubu çözüm odaklı bakış acısıyla bu ve benzeri konularda sağlık camiasına ilham verecektir diye düşünmekteyim.
3
Cevapla
Kasım Karahocagil
İstenen sadece bir yetkilinin çıkıp açıklama yapmasıdır. Kimse önünü göremiyor. Bunu akademisyenlerden esirgemeyin...
4
Cevapla
mehmet
Gündeme aldığı için sayın hocamıza teşekkür ediyorum. Ancak uygun cevabın ne zaman geleceğini de sabırsızlıkla bekliyorum...
2
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir