Medimagazin logo

Bir çok bilim dalı var ama, hala yan dal olarak kabul edilmiyor!

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği (TGRD) tarafından düzenlenen “11. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı”, 10-13 Mart 2016 tarihleri arasında Titanic Kongre Merkezi Belek-Antalya’da gerçekleştiriliyor.
Bir çok bilim dalı var ama, hala yan dal olarak kabul edilmiyor!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

11. Girişimsel Radyoloji Yıllık Toplantısı, yüksek düzeyli ve merak uyandıracak bir bilimsel programla düzenleniyor. 500’ü aşkın katılımcının takip ettiği Toplantıda, girişimsel radyolojideki bilimsel son gelişmelerin ve güncel uygulamaların sunulması, karşılaşılan sorunlara çözümler üretilmesi hedefleniyor. Bilimsel programda yer alan konular alanlarında uzman olan değerli ulusal ve uluslararası bilim insanlarının katılımıyla tartışılıyor. 31’i oturum başkanı olmak üzere 78 konuşmacının yer aldığı Toplantıda, paralel olarak devam eden 2 salonda 21 oturum düzenleniyor. Ayrıca her gün 2 adet Çalıştay Toplantısı gerçekleşiyor. 

Türk Girişimsel Radyoloji Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. M. Halil Öztürk Kongrede yaptığı basın toplantısında girişimsel radyolojinin bir branş olarak sorunlarına dikkat çekti.
Girişimsel Radyolojinin, klasik radyoloji ihtisasının özelleşmiş bir dalı olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk 'Girişimsel Radyoloji, radyoloji eğitimi üzerine ilave bir eğitimden sonra yapılmalıdır. Bu nedenle Girişimsel Radyoloji resmi olarak yan dal kabul edilmeli, yani bağımsız ayrı bir bilim dalı olmalıdır. Maalesef, Girişimsel Radyoloji, dünyadaki gelişmelerin aksine, ülkemizde halen resmi olarak bağımsız ayrı bir bilim dalı olamamıştır. Bu defalarca dile getirdiğimiz bir sorundur. Konu ile ilgili gelişmiş ülkelerdeki durum şu şekildedir' diye konuştu.


Temelleri 50 yıl öncelere dayanan girişimsel radyolojik tedavilerde, işlemlerin çeşitliliği, karmaşıklığı ve derinliği son zamanlarda çok arttığına vurgu yapan Prof.Dr.Öztürk 'Bu gelişmelere paralel olarak Girişimsel Radyoloji, Avrupa’da birçok ülkede ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ayrı bir eğitim programına sahip bağımsız bir dal olmuştur. Avrupa’da Union of European Medical Specialists (UEMS) 2009’da Girişimsel Radyoloji’yi Radyoloji’nin altında ayrı bir dal olarak kabul etmiş iken, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise Girişimsel Radyoloji çok daha önceden beri, yaklaşık 30 yıldır ayrı bir daldır' dedi.


Bütün bu gelişmelere rağmen Türkiye'de Girişimsel Radyoloji’nin resmi durumunda belirsizlik olduğunu kaydeden Prof.Dr.Öztürk girişimsel radyoloji, 2002 yılında YÖK tarafından Radyoloji AD bünyesinde bir Bilim Dalı olarak kabul edilip, buna istinaden birçok tıp fakültesinde Girişimsel Radyoloji Bilim Dalları kurulduğunu belirtirken  'Ancak buna rağmen Sağlık Bakanlığı tarafından yan dal olarak kabul edilmemiştir. Bu nedenle, ülkemizde akademik olarak var olan girişimsel radyologlar resmi olarak tanınmamakta ve Girişimsel Radyoloji eğitiminin kurumsallaşmasında sorunlar yaşanmaktadır. Bütün bunlara rağmen ülkemizde Girişimsel Radyoloji, yurtdışındaki ileri merkezlerle aynı kalitede ve yaklaşık olarak aynı süredir başarı ile uygulanmaktadır' diye konuştu.

Öztürk, Derneğin bu konudaki çalışmalarıyla ilgili şunları söyledi:
'İşlemlerinin çeşitliliği ve karmaşıklığı çok artmış olan Girişimsel Radyoloji’de, yeni nesillerin bu uygulamaları hem teknik hem de klinik yönüyle öğrenmesi için düzenli ve kapsamlı eğitim programlarına ihtiyaç vardır. Türk Girişimsel Radyoloji Derneği olarak, uluslar arası ölçekte sahip olduğumuz bilgi birikiminin yeni nesillere en iyi şekilde öğretilmesi için düzenli eğitim programları oluşturmak ve bu işlemlerde deneyimli olan radyoloji uzmanlarını belgelemek adına çalışmalar başlatılmıştır. Bu amaçla derneğimizce Girişimsel Radyoloji alanında yeterliliği gösteren “Türk Girişimsel Radyoloji Diploması” projesi hayata geçirilmiş ve düzenli eğitim programları düzenlenerek ve bunların sonunda sınavlar yapılmıştır. Diğer yandan faaliyetlerimiz, belgeleriyle Avrupa Girişimsel Radyoloji Derneği olan CIRSE’ye anlatılmış ve derneğimizin verdiği bu diplomayı tanımaları istenmiştir. CIRSE yönetim kurulu faaliyetlerimizden çok etkilenmiş olup, bunları geçen seneki Uluslararası Girişimsel Radyoloji Liderler Toplantısında anlatmamız istenmiştir. Bu toplantıda yapılan sunumumuz çok ilgi görmüş olup, daha sonraki müzakereler sonucunda imzalanan mutabakatla derneğimizin “Türk Girişimsel Radyoloji Diploması” Avrupa Girişimsel Radyoloji Derneği olan CIRSE tarafından tanınmıştır. 
Girişimsel radyolojinin resmi olarak ayrı bir dal kabul edilmemesi, hastalarımızı da mağdur etmektedir. Bu mağduriyet, başlıca iki ana nedenle oluşmaktadır. Birincisi; bu sorun nedeniyle hastalarımızın bizlere doğrudan ulaşabilmesi birçok merkezde olanaklı değildir. Yani hastalarımız bize ancak diğer klinik branş hekimleri tarafından yönlendirildiğinde ulaşabilmektedir. Resmi makamlar, bazı merkezlerde bu soruna geçici tedbirlerle çözüm getirse de birçok yerde ve durumda bu çözümler yeterli olmamaktadır. İkinci ana mağduriyet durumu şöyledir; resmi olarak yan dal olmamamız girişimsel radyolojinin daha da yaygınlaşması ve daha fazla vatandaşımıza hizmet sunabilmesini güçleştirmektedir. Her ne kadar dernek olarak yoğun bir şekilde eğitim faaliyetleri düzenlesek de, resmi olarak yan kabul edilmemiz halinde konuya ilgi duyan hekimler daha kolay ve çok sayıda yetişebilecektir. 
Girişimsel Radyoloji’nin yaygınlaşması hastalarımız için çok önemlidir. Çünkü bu işlemler, hastalar için cerrahiye göre daha kolaydır. Yukarıda da bahsedildiği gibi, ameliyat kesileri ve ameliyata ait birçok sorun yoktur veya çok azdır. Diğer yandan işlemler genellikle lokal anestezi ve sedasyon (hastanın narkozsuz uyuması) ile gerçekleştirilir. Bazı durumlarda genel anesteziye (narkoz) ihtiyaç olsa da bunun sayısı çok azdır. İşlem sonrası iyileşme ve hastanın normal yaşama ya da işine dönme süresi daha kısadır. Bu nedenlerle, artık hastalıkların tedavilerinde büyük ameliyatlar yerine minimal invazif dediğimiz daha küçük çaplı operasyonlar ön plana çıkmaya başlamıştır. Temelleri yaklaşık 50 yıl öncelere dayanan girişimsel radyolojik işlemler bunların öncüsü olmuştur.  Diğer yandan girişimsel radyolojideki gelişmeler, bu işlemlerdeki teknikleri de geliştirmektedir. Girişimsel radyoloji ile çok geniş bir spektrumda işlemler yapılabilmekte olup, çok değişik tipteki hastalıklarda, hastalara katkı sağlanabilmektedir. Yöntem ve teknikler geliştikçe, daha kritik ve dokunulamaz hastaların girişimsel tedavileri yapılabilir hale gelmiştir'

radyoloji
girşimsel radyoloji
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir