MEDİMAGAZİN HABER MERKEZİ-Lund Üniversitesi Diyabet Merkezi Translasyonal Diyabet Araştırma grubu lideri Anders Rosengren ve ekibi, sülforafanın Tip-2 diyabete etkilerini araştırdı. Science’de yayımlanan çalışmada, kan şekeri seviyelerinin düzeltilmesi sağlandı. Araştırma ekibi daha önce de kanser ve yağlı karaciğerle mücadelede sülforafan ile inflamasyon azaltımını sağlamaya yönelik araştırmalarda bulunduklarını aktardı.
Brokoli özütü vücut tarafından iyi tolere ediliyor, açlık kan şekerini iyileştiriyor
Ekip, brokoli ve karnabahar gibi sebzelerde bulunan sülforafan bileşiminin kemirgenlerde glikoz üretimini azalttığını ve glikoz toleransını geliştirdiğini gözlemledi. İnsanlarda da aynı etkiyi yaratıp yaratmayacağını merak eden ekip, tip-2 diyabetli 97 insana her gün 3 ay boyunca konsantre dozlarda sülforafan verdi. Katılımcılardan sadece 3’ü metformin almaya devam etti.
Deney sonunda metformin kullanmayanlarda brokoli özütünün vücut tarafından iyi tolere edildiğini, açlık kan şekerinin iyileştirildiği ve diyabetin iyi bir şekilde kontrol altına alınabildiği görüldü.
“Komplikasyonları azaltmaya yetecek kadar etkili, yüzde 10’luk bir düşüş sağlıyor”
Uygulanan sülforafan konsantrasyonunun brokolide doğal haliyle bulunduğundan 100 kat daha fazla olduğu bilgisini veren Rosengren, bunun günlük olarak 5 kg brokoli yemekle aynı anlama geldiğini ifade etti.
Araştırmacılar ortalama olarak brokoli konsantresi alanların kan şekerinin plasebo grubuna göre yüzde 10 daha düşük olduğunu söyledi.
Rosengren: “Gözlerdeki, böbreklerdeki ve dolaşım sistemindeki komplikasyonları azaltmaya yetecek kadar etkili, yüzde 10’luk bir düşüş gözlemledik.” ifadelerine yer verdi.
Metformin ve sülforafanın kan şekerini düşürmede çalışma mekanizmalarının farklı olduğunu söyleyen Rosengren, sülforafanın metforminle yarışmayacağını ama tedavide tamamlayıcı olabileceğini, ne var ki böbrek yetmezliği gibi komplikasyonlar geliştiğinde ya da pre-diyabetiklerde yine brokoli ekstresinin kullanımının daha etkili olabileceğini söyledi.