Medimagazin logo

Prof. Dr. Mehmet Kantar: ‘Pediyatrik onkoloji ve hematoloji yan dallarının her ikisi de 3 yıl olmalı’

Prof.Dr.Kantar, ‘’Pediyatrik onkoloji ve hematoloji dallarının her ikisi de çok geniş bir yelpazede, tanı ve tedavisi zor kompleks hastalıklar ile ilgilenmektedir. Bu iki bilim dalının birleşik eğitiminin 3 yılda tamamlanması asla mümkün değildir. Bu durum hasta güvenliğini tehlikeye atacaktır. Her iki dal için de yan dal eğitim süresi üç yıl olmalıdır.’’
Prof. Dr. Mehmet Kantar: ‘Pediyatrik onkoloji ve hematoloji yan dallarının her ikisi de 3 yıl olmalı’
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Antalya’da düzenlenen, 22. Ulusal Kanser Kongresi 19 Nisan’da başladı. Kongre Eş Başkanı, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları  Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Kantar kongre basın toplantısında yaptığı açıklamada, pediyatrik onkoloji ve hematoloji alanların çok geniş ve farklı konulara sahip iki dal olduğunu, hasta bakımı ve tıp eğitimindeki sorunların önüne geçilmesi için bu iki disiplinin ayrılması gerektiğini ifade etti.

 

‘’Ülkemizde bir hastalık grubuna odaklanmak lüks görülüyor’’

Onkoloji ve hematolojiyi ilgilendiren bir hastalık olan lösemiler dışında, iyi huylu (bening)  hematolojik hastalıkların kanserle ilgisi olmadığının altını çizen Kantar,  solid tümörlerin de iyi huylu hematolojik hastalıklardan farklı olduğunu belirtti.

 

Son 20 yılda çocukluk çağı kanserlerinin yaşam oranlarında ve yaşayanların yaşam kalitesinde önemli gelişmeler olduğunu ifade eden Kantar, ‘’Bunun temel nedeni odaklanmadır, yani çocuk kanseri tedavi eden doktorlar iyi huylu hastalıklarla uğraşmamaktadırlar. Hatta daha ileri ülkelerde bu konuda uzmanlaşmış bazı doktorlar neredeyse tüm meslek yaşamlarını beyin tümörü, Wilms tümörü, nöroblastom gibi tek bir tümör türü ile uğraşarak geçirmektedirler. Bir hastalık grubuna odaklanmayı ülkemize lüks olarak görmek bu ülkemizin hastalarına zarar verecektir. Odaklanmadan verilen tavizler yaşam hızlarında düşmelere yol açabilecektir.’’ açıklamasında bulundu.

‘’Pediyatrik malig hastalıklar lösemiden ibaret değil’’

Kantar, ‘’Pediatrik Onkoloji eğitim süreci pediyatrik hematolojininkinden tamamen farklı olup, bu eğitim süreci, 5-6 çeşit malign tümöre verilen 3-5 çeşit şemanın öğretilmesi ile geçirilen bir süreç değildir ve pediyatrik malign hastalıklar sanıldığı gibi lösemiden ibaret değildir. Lösemiler bu hastalıkların sadece yüzde 25’ini oluşturmaktadır.’’ şeklinde konuştu.

Çocukluk çağı kanserlerinde yaşam oranlarındaki artışın hastaların tedavi sonrasında izlem sürecinin önemini artırdığını ifade eden Kantar, ‘’Pediyatrik onkologlar tedavinin geç yan etkilerinin izlemi konusunda da eğitim almakta ve tecrübe kazanmaktadır. Kliniklerde sadece yeni tanı alan hastalar değil, kanserden kurtulanlar da (survivor) izlenmektedir. Pediyatrik onkoloji eğitimi 3 yılda tamamlanmalıdır. Hematoloji eğitimi için de bu söz konusudur. Bu iki bilim dalı da çok geniş bir yelpazede, tanı ve tedavisi zor kompleks hastalıklar ile ilgilenmektedir. Bu iki bilim dalının birleşik eğitiminin 3 yılda tamamlanması asla mümkün değildir. Bu durum hasta güvenliğini tehlikeye atacaktır.’’ dedi.

 

‘’Türkiye’de yan dal uzmanları ağır iş yükü altında’’

Türkiye’de pediyatrik hematoloji ve onkoloji yan dalının  pediyatri uzmanlığını bitirmiş hekimler için cazip olmadığını belirten Kantar,

‘’Açılan yan dal kadrolarına Yandal Uzmanlık Sınavı ile başvuran sayısı az.. Başlamış olsalar bile bir kısım yan dal uzmanları ağır iş yükü koşulları ve onkolojinin getirdiği duygusal yük nedeniyle ayrılıyor. Tüm kliniklerde yan dal eğitimi alan uzman sayısı 0-2 arasında değişiyor. The Journal of Pediatrics dergisinin Nisan 2006’daki raporuna göre ise, Amerika Birleşik Devletleri’nde pediyatrik hematoloji-onkoloji yan dalı en çok tercih edilen ikinci yan dal ve yan dal yapmak isteyen pediyatristlerin yüzde 12,6’sı tercih etmektedir  Bizde bu oran yüzde 1 bile değil.’’ ifadelerini kullandı.

 

’Çocukluk çağında görülen 60’ın üzerinde kanser var’’

Çocukluk çağında görülen kanser çeşitlerinin, nadir görülenler hariç, 60’ın üzerinde olduğu bilgisini veren Kantar, her bir kanserin tanı yaklaşımı, tedavisi ve izleminde yapılması gerekenlerin kendine has özellikler taşıdığını söyledi.

Pediyatrik onkoloji branşının başta pediyatrik onkoloji olmak üzere; nöroşirurji, ortopedi, göz, kulak burun boğaz, radyasyon onkolojisi, radyoloji, nükleer tıp ve patoloji gibi çok sayıda  uzmanlık dalı ile ortak çalışma gerektiren bir dal olduğunu vurgulayan Kantar sözlerini şöyle sürdürdü:

‘’Hatta erişkin onkoloji, radyasyon onkolojisi, cerrahi branşlar ve temel bilim dallarının ortak konseyleri bu eğitimin olmazsa olmazlarıdır. Bu nedenle pediyatrik onkologlar, hematolojiden farklı olarak eğitim süresince malign hastalıkların radyolojik ve histopatolojik bulguları, cerrahi ve radyoterapi yaklaşımı konularında eğitim almak, deneyim kazanmak zorundadır.

Uzmanlık eğitimi döneminde bu bölümlerle ortak toplantılar ve yakın iş birliği gerekmektedir. Hematoloji ile birleşik yapılan şu andaki onkoloji eğitiminde, yan dal uzmanlık öğrencilerimiz 18 ay içinde (ihtisas süresinin yarısı) bu donanımı kazamamaktadır. Yan dal uzmanlık öğrencilerimizin eğitimlerinin yeterince gerçekleşemediğini üzülerek görmekteyiz.’’

 

 

onkoloji
pediatrik onkoloji
prof. dr. mehmet kantar
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir