Medimagazin logo

Çalıştığı firmadan 3 ay 'ücretli izin' alan Dr.Çiğdem Amerika'da 25 şehir gezdi!

“Sabbatical” uzun ve maaşlı yıllık izin olarak tanımlanıyor. Uzun yıllardır çalışan personelin iş motivasyonunu artırıcı bu uygulama ile maksimum üç ay süreyle işine ara veren kişiler, kendilerine ve ailelerine vakit ayırabilecekleri; kişisel gelişimlerine odaklanıp hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir imkânı buluyor
Kaynak: MEDİMAGAZİN
Çalıştığı firmadan 3 ay 'ücretli izin' alan  Dr.Çiğdem Amerika'da 25 şehir gezdi!
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Pfizer Temel Sağlık Ülke Medikal Lideri Dr. Çiğdem Yücel,  Pfizer’in “sabbatical” uygulaması ile yaşadığı deneyimi Medimagazin’e anlattı.

 

Kaç yıldır Pfizer’de çalışıyorsunuz, şu anda hangi pozisyondasınız?

Yirmi bir yıldır Pfizer’de çalışıyorum. Şu an Pfizer Temel Sağlık Ülke Medikal Lideri’yim.

 

“Sabbatical” uygulamasından faydalanmaya nasıl karar verdiniz? Neden istediniz, ne zamandır düşünüyordunuz?

Pfizer’de 21 yıldır aralıksız çalışıyordum. Birçok kişinin iş hayatında doğum, askerlik, iş değişikliği nedenleriyle bir şekilde uzun süreli molaları olabiliyor, ancak ben iki üç haftalık izinlerim dışında bu süre boyunca hiç ara vermeden çalıştım. Farklı ülkelerde uygulandığını bildiğim “sabbatical” programının bizde de uygulamaya girmesi için insan kaynakları departmanımıza öneride bulundum ve onlarla sürekli iletişim hâlindeydim zaten. Nihayetinde program uygulamaya konulduğunda yıllardır beklediğim bu fırsattan yararlanmak ve iş motivasyonumu artırmak için çalışma hayatına biraz mola vermek istedim.

 

Ne kadar sürdü, bu sürede neleri yapma imkânınız oldu?

Pfizer Türkiye’de bir yıl önce hayata geçen “Hayalin İçin İzin Senin” uygulamamız ile 15 yıl ve üzeri kıdem yılına sahip Pfizer çalışanlarına, kariyerlerine maksimum üç ay süreyle ara verip, kendilerine, ailelerine, sevdiklerine vakit ayırabilecekleri; kişisel gelişimlerine odaklanıp hayallerini gerçekleştirebilecekleri bir imkân sağlanıyor. “Sabbatical” uygulaması üç aylık bir süreyi kapsıyor, ancak ben bir ay da izin kullanıp toplam dört ay izin yapmış oldum. İznimi Amerika’da geçirmeyi tercih ettim; çünkü Pfizer’e başlamadan önce Amerika’da bir yıl yaşamıştım ve ABD’de çok yakın arkadaşlarım vardı. Oradaki hayatı biliyor ve seviyordum. Kardeşim Mustafa da Miami’de çalışıyor, o nedenle zaten her yıl Miami’ye gidiyorum. Bir de işten tamamen kopmak, farklı bir dünyada yaşamak ve tam anlamıyla dinlenebilmek için hem mesafe olarak uzak hem de zaman dilimi olarak farklı bir yerde olmalıydım. Nitekim buradaki mesai saatlerini ben orada gece uykuda geçirdim, böylece hiç iş düşünmedim.

Erkek kardeşimle birlikte Miami’de deniz kenarında bir ev tuttuk. Miami’nin yanı sıra Las Vegas, Grand Canyon ve Florida’daki farklı şehirler de gezi planlarım arasındaydı. Amerika dışında Meksika, Belize ve Küba için de seyahat programı yapmıştım. İznim boyunca her hafta değişik destinasyonlara giderek kafamda planladığım yerlerin çoğunu gezdim. “Sabbatical” süresince dört ülke ve 25 şehir görmüş oldum.

Miami’deyken Miami Açık Tenis Turnuvası’na gittim. Roger Federer ve Serena Williams gibi birçok ünlü tenisçiyi canlı izleme şansı buldum. Las Vegas ve Grand Canyon turu yaptım. Dünyanın en büyük kanyonu olan Grand Canyon gerçekten çok etkileyici. Yıllar önce helikopterle batı tarafını (west rim) havadan gördüğüm kanyonun bu kez güney tarafını (south rim) kara yoluyla gezdim ve mükemmel gün batımı manzarasını izledim. Farklı konseptlerdeki gösterişli otelleri ve renkli şovları ile tam bir masal diyarını andıran Las Vegas yine çok eğlenceliydi. Hem Las Vegas hem de Miami’de birçok “Cirque du Soleil” şov izledim, hayatımda ilk defa bir buz hokeyi maçına gittim. Bunların dışında Miami’ye arabayla birkaç saat mesafede olan Florida’nın Fort Lauderdale, Sarasota, Naples/Marco Island, Key West gibi şehirlerini de gezme fırsatı buldum.

Latin Amerika’da ise yeni yerler görüp farklı kültürler tanıdım. İki yıl önce Avustralya’daki Büyük Bariyer Resifi (Great Barrier Reef)’nde daldıktan sonra dünyanın en büyük ikinci mercan resifi olan Belize’de de dalmayı yapılacaklar listeme eklemiştim. Bu gezim sırasında bu isteğimi hayata geçirdim ve Belize Bariyer Resifi’nin nefis su altı dünyasında köpek balıklarının içinde olağanüstü bir dalış gerçekleştirdim. Yine Belize’de bulunan dünyaca ünlü doğa harikası Büyük Mavi Delik (Great Blue Hole) üzerinde küçük bir uçakla tur attım; uçağın penceresinden elimi çıkarıp bulutlara dokundum. Hepsi gerçekten şahane deneyimlerdi! Belize anlatılmaz, yaşanır. Kalbim Belize’de kaldı. Bir gün o rüya gibi ülkeye tekrar gitmeyi umuyorum.

Küba’da çok güzel bir kültür turu yaptım; bütün önemli şehirlerini gezdim. Küba Devrimi’nin izlerini taşıyan müzelere gidip devrim hikâyelerini dinledim. Küba sokaklarında üstü açık, renkli, eski Amerikan arabaları ile dolaşıp, ülkenin çok farklı ve bozulmamış dokusunu keşfettim. Küba müzik, dans ve eğlence dolu bir ülke; her yerde karşınıza şarkı söyleyen veya süper dans eden insanlar çıkabiliyor, onları izlemenin keyfini yaşadım. Küba rengârenk evleri, cıvıl cıvıl sokakları, her an her yerde çalan müzikleri ve dans eden neşeli insanlarıyla kendine özgü özellikleri olan bir ülke. Özellikle Trinidad ve Havana şehirleri çok etkileyiciydi. Ülkenin ilk başkenti ve en eski şehri olan Santiago da oldukça tarihiydi. Santiago’daki Moncada Kışlası’nı gezerken, Fidel Castro’nun Küba Devrimi için son harekâtı başlattığı yer olan bu kışlanın müze bölümünde sergilenen ilaçların arasında o dönemde yaralanan askerler için kullandıkları ilaçların çoğunun Pfizer’e ait olduğunu görmek çok mutluluk vericiydi. Ülkemizden binlerce kilometre uzaktaki Havana’da bulunan Atatürk’ün büstünü ziyaretimiz de çok duygusal ve gurur verici bir andı. Yine, Havana’da dünyaca ünlü “Buena Vista Social Club”a gittiğimizde Tarkan’ın şarkısının çalması da bizim için oldukça heyecan verici oldu. Beni Küba’da en çok zorlayan şey ise internetin çok az yerde olmasıydı.

Meksika’nın doğu kıyılarını gezdim. Doğası gerçekten nefis; her yer yemyeşil, turkuaz denizi ve beyaz kumlu plajlarıyla Cancun, Playa del Carmen, Tulum ve Cozumel adası harikaydı. Tulum’da “cenote” denilen damlataş mağaralarında şnorkel yapmak da çok enteresan bir tecrübeydi. Meksika’nın en güzel özelliği, en yapılaşmış turistik yerlerinde bile sizi muhteşem doğanın içine alması. Örneğin; sahilde yürürken veya denizde yüzerken bir anda tepenizden pelikanlar uçabiliyor. Bu seyahat sırasında Meksika’ya dair ön yargılarım da tamamen değişti. Filmlerde yansıtılan o güvenilmez, dolandırıcı insan profilinin aksine bizim karşılaştığımız Meksikalılar son derece sıcakkanlı, sempatik, yardımsever ve güvenilir insanlardı.

 

 

Kurumsal hayattan durumsal hayata geçmek ve anlık yaşamak şahane bir duyguymuş.
Yoğun çalışma temposundan sonra böyle stressiz ve telaşsız bir hayata geçmek ruhuma çok iyi geldi. Saat kurmadan istediğin zaman uyanmak, gün içinde koşturmadan programsız yaşamak; özetle, kurumsal hayattan durumsal hayata geçmek ve anlık yaşamak şahane bir duyguymuş. Bu gezi benim çok uzun zamandır hayalini kurduğum bir şeydi. Yıllardan beri ağırlıklı olarak iş olan gündemim tamamen değişti. Daha önce tecrübe etmediğim şeyleri deneyimledim. Kendime tam anlamıyla zaman ayırdım ve iş hayatı dışında da gayet keyifli bir hayat olduğunu keşfettim. Bu tatilim, emeklilik döneminde yapılabileceklere ışık tutması açısından da çok güzel bir gösterge oldu, diyebilirim. Bir de bazı şeylerin anlamını tekrar sorgulamaya başladım. İş hayatında bazen olayları gereğinden fazla büyütüyor ve gereksiz anlamlar yüklüyor olabiliriz. Sorunları çok fazla içselleştirmek ve bu kadar stresli yaşamak zorunda değiliz aslında. Umarım bu ruh hâlimi devam ettirebilirim. Çünkü iş ve özel hayat dengesi açısından bunun çok önemli ve gerekli olduğunu düşünüyorum.

 

Siz izindeyken devam ettirilmesi gereken süreçler nasıl işledi?

“Sabbatical” programından yararlanırken, işlerim için bunu doğru zamanda ve doğru planlamayla yapmak önemliydi. İzin tarihlerimi yöneticim ve insan kaynakları ile birlikte belirledik. Birkaç ay öncesinden tüm işleri listeledik ve planladık. Ben yokken hangi işimi kime devredeceğim ve süreçlerin nasıl yönetileceği konusunda çok iyi bir planlama yaptık; çünkü işlerin aksamaması için bu planlama oldukça önemliydi. Böylece ben de dört ay boyunca hiç iş düşünmeden ve mesajlarımı kontrol etmeden gönül rahatlığı ile iznimi kullanabildim. Bu süreçte ekibim ve çalışma arkadaşlarım da son derece iyi bir iş çıkardı ve bu sayede gözüm hiç arkada kalmadı. Onlara da bu özverili çalışmaları için tekrar teşekkür ederim.

Dönünce kaldığınız yerden başladınız mı? başlayabildiniz mi?

Evet, başladım. İşinize uzun bir süre ara vermek beraberinde “Acaba geri döndüğümde işime  devam edebilecek miyim, pozisyonum korunacak mı, bu benim performansımı etkiler mi?” gibi endişeleri de getiriyor olabilir. Ancak bu konuda, programı uygulayan ilk örnek olarak gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki, böyle bir şey kesinlikle olmuyor. Çünkü “sabbatical”ın en güzel yanı, işinizi kaybetmeden farklı bir gündemde bambaşka bir hayat yaşayabiliyor olmanız.

 

Geri döndüğünüzde nasıl bir motivasyonla, hangi duygularla döndünüz, size ne kattı? Tekrar yapmayı düşünür müsünüz? “Sabbatical” uygulamasından tekrar faydalanmayı düşünür müsünüz?

Yıllardan beri devam eden yoğun ve stresli iş temposu nedeniyle “sabbatical”dan önceki dönemde kendimi artık iyice yorgun hissetmeye başlamıştım ve enerjim düşmüştü. Fakat “sabbatical” uygulaması ile dinlendim, tazelendim ve işe yeniden motive olarak döndüm. İş ortamımı, çalışma arkadaşlarımı ve işimi de sevdiğim için dönünce mutlu oldum.

 


Yirmi beş şehir gören Pfizerli Çiğdem Yücel’in dört aylık gezi rotası

ABD

1. Miami-Florida

2. Fort Lauderdale-Florida

3. Sarasota-Florida

4. Naples-Florida

5. Marco Island-Florida

6. Key West-Florida

7. Delray-Florida

8. Sunrise-Florida

9. Las Vegas-Nevada

10. Grand Canyon-Arizona

11. Seligman-Arizona

 

Meksika

1. Cancun

2. Isla Mujares

3. Playa del Carmen

4. Cozumel adası

5. Tulum

6. Chetumal

 

Belize

1. Corozal

2. San Pedro adası

3. Blue Hole

 

Küba

1. Havana

2. Santiago de Cuba

3. Trinidad

4. Camaguey

5. Bayamo

 


Dr. Çiğdem Yücel’den “sabbatical” önerileri

Bir gün “Hayaliniz İçin İzin Sizin” olursa Çiğdem Yücel’in bu önerilerine göz atmayı unutmayın!

  • Gideceğiniz yerlerde yapacağınız aktiviteleri veya gezi programınızı mutlaka gitmeden önce planlayın. Örneğin; “sabbatical” sırasında bir kursa gitmek istiyorsanız öncesinden gerekli planlamalarınızı yapın. Üç aylık izin süresi sanki çok uzunmuş gibi gelebilir ama bu program sırasında zaman öylesine hızlı akıyor ki inanamazsınız…
  • Üç aylık molanızın hakkını vermek istiyorsanız gündeminizi tamamen değiştirmeye çalışın. Yani bu süre zarfında kesinlikle iş düşünmeyin ve mümkün olduğu kadar mesajlarınızı kontrol etmeyin.
  • Siz “sabbatical”da iken işlerinizin aksamaması için gitmeden önce iş planınızı en detaylı şekilde yapın. Siz yokken işlerinizi kim yürütecek, kritik durumlarda ne gibi aksiyonlar alınacak, gibi bir iş listesi çıkarın ve ilgili kişilerle paylaşın. Önemli bir detayı atlamamak adına bu planlamayı birkaç ay öncesinden yapın.
  •  “Sabbatical”da yurt dışına gidecekseniz geri geldiğinizde işinize ve yaşadığınız yere uyum sağlamak açısından dönüşünüzü işe başlayacağınız tarihten belli bir süre öncesine planlayın. Özellikle zaman dilimi Türkiye’den oldukça farklı bir ülkeye gidecekseniz geri döndüğünüzde “jet lag” yaşama ihtimaliniz oldukça yüksek olduğu için işe başlamadan en az bir hafta-10 gün erken dönmeye çalışın.
  • Sağlık kontrollerinizi gitmeden önce yaptırın, anlaşmalı olduğunuz özel sağlık sigortası yetkililerinden gittiğiniz yerdeki sağlık haklarınız konusunda bilgi ve destek alın.
  • Son söz; “sabbatical” şahane bir fırsat, o nedenle her çalışan bir gün mutlaka “sabbatical”ı tatmalı!

Bu gezi ile ilgili daha fazla fotoğraf ve videoya ulaşmak için Çiğdem Yücel’i “Chichiycl” instagram hesabından #Hayalinicinizinsenin “hashtag”i ile takip edebilirsiniz.

izin
sabbatical
pfizer
dr. cigdem yucel
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir