Medimagazin logo

Sarı nokta hastalığı

Gözümüzün arka kısmında bulunan sarı nokta, fonksiyonlarını yitirdiğinde sonuç, tamamen görme kaybına kadar gidebiliyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göz Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Sarper Karaküçük tıptaki son gelişmeler sayesinde erken tanı ve tedaviyle kör olma riskinin büyük oranda azaldığını ve hastanın yaşam kalitesinin daha da artırıldığını söyledi.
Sarı nokta hastalığı
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol

Merkezi görmeden sorumlu bir retina hastalığı olan sarı nokta hastalığı genellikle 65 yaş üzeri kişilerde görülse de gençleri de etkileyebiliyor. Gözün arka kısmında bulunan ve merkezi görmeyi sağlayan bölge olan sarı noktayı korumak görme yetisinin kaybedilmemesi açısından büyük önem taşıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Göz Sağlığı Direktörü Prof. Dr. Sarper Karaküçük sarı nokta hastalığında modern tıptaki yeni gelişmelerin, erken tanı ve tedavi seçeneklerine olanak vererek korkutucu tabloları ciddi oranda azalttığını hatırlattı.

 

Kimler risk altında?

Sarı nokta hastalığının “yaş” ve “kuru tip” olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Prof. Dr. Karaküçük, sarı nokta altında sıvı birikmesi sonucu görme kaybına yol açması nedeniyle, yaş tipinde erken teşhisin büyük önem taşıdığını söyledi. Prof. Dr. Karaküçük, sarı nokta hastalığında kalıtsal özellikler etkili olurken, yüksek tansiyonlu kişiler, sigara içenler, lipid ve kolesterol düzeyleri yüksek olanlar, obez hastalar, ultraviyole güneş ışınlarına korumasız maruz kalanların risk altında olduğunu belirtti.

 

Bu belirtilere dikkat!

Sarı nokta hastalığının belirtilerini; merkezi görme kaybı, cisimleri ve çizgileri eğri veya kırık görme, göz önünde karartılar, görme kalitesinde bozulma, renk görmede bozukluklar olarak sıralayan Prof. Dr. Karaküçük, “Bu bulgulara sahip hastalar mutlaka doktora danışmalı. Kontrolde ise özel merceklerle göz arkası muayenesinin yapılması, sarı noktanın optik koherens tomografi denilen cihazla ince kesitlerinin alınması (OCT), göz anjiyografisi (damardan verilen özel bir madde ile göz arkası damarlarının ve sarı noktanın görünür hale getirilmesi) ile incelenmesi çok önemlidir” dedi. 

 

Yaş tipi, kuru tipine göre daha hızlı ilerliyor!

Hastalığın kuru ve yaş tip olarak ikiye ayrıldığını söyleyen Prof. Dr. Karaküçük, “Sarı nokta altında sıvı birikmesi sonucu görme kaybına yol açan yaş tipi, sıvı bulunmayan kuru tipe oranla daha hızlı ilerler. Kuru tipte amaç, risk faktörlerini azaltmak ve kuru tipin yaş tipe dönmesini önlemektir” diye konuştu.  Bunun için, özellikle sarı noktaya etkili bazı özel vitamin komplekslerinin verilebileceğini anlatan Prof. Dr. Karaküçük, “Yaş tipte ise fazla geç kalmadan göze lazer ya da göz içine enjeksiyon yapılması gerekir. Hastalığın iyileşme durumuna göre göz içine yapılan iğneleri uzunca bir süre tekrarlamak gerekebilir” dedi. Hastalığın ilerleyen dönemlerinde, sarı nokta hastalığı bulunan kişilerin özel büyüteçler, mercekler, teleskopik camlar gibi düşük görme yardımcılarını kullanmaları gerekebileceğine değinen Prof. Dr. Karaküçük, “Okuma, yemek pişirme, dikiş dikme gibi işlerde bu yardımcı araç ve gereçler hastaya yardımcı olabilir” dedi.

 

Modern göz tıbbındaki son gelişmelerin yanı sıra erken tanının sarı nokta sonucu kör olma riskini azalttığını anlatan Prof. Dr. Karaküçük, özellikle yaş tipte modern yöntemlerle erken tanı ve bunu takip eden erken ve düzenli göz içi enjeksiyonları ile hastanın görmesi ve yaşam kalitesinin oldukça arttığını belirtti.   

göz
sari nokta hastaligi
retina hastaligi
prof. dr. sarper karakucuk
tani
tedavi
belirtilere
Bu habere ilk yorumu siz yapabilirsiniz...
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir