Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği Etik Kurulu Üyesi Dr.Samet Bayrak, uzmanlık dallarına göre açılan davalar ve Adli Tıp Kurumu’na gelen vakaların detayları ile ilgili Medimagazin’e açıklamalarda bulundu.
Dr.Samet Bayrak
Dünya literatürüne göre tıp uzmanlıkları arasında en riskli olan uzmanlık alanının Kadın Hastalıkları ve Doğum olarak gösterildiği bilgisini veren Bayrak,
‘’Türkiye’de Yüksek Sağlık Şurası’na gelen dosyalara bakıldığında yüzde 34,7’sinin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarına ait olduğu, ikinci sırada Genel Cerrahi, üçüncü sırada ise Pediatri Uzmanlığı geldiğini görüyoruz.’’ açıklamasında bulundu.
Türkiye’ de 2001-2005 yılları arasındaki Yüksek Sağlık Şura’ sına gelen dosyaların uzmanlık dallarına göre dağılımı - Kaynak: Prof. Dr. A. Nezih Gök (GATA 5 Mart 2005)
Beş dosyadan biri!
Adli tıp kurumunda aleyhinde karar verilen dosyaların 5’te birinin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarına ait olduğuna dikkat çeken Bayrak, ‘’ Bunun nedeni şu ki; Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak hem kadına hem de annenin karnındaki bebeğe bakıyoruz ve doğum yaptırıyoruz. Bu çok büyük riskler içeren bir ihtisas dalı.‘’dedi.
Adli Tıp Kurumunda klinik uygulama hatası saptanan uzmanlık dallarına göre dağılımının detaylarına da değinen Bayrak, ‘’Bu rapora göre de en sık hata saptanan uzmanlık dalı yüzde 22,2 ile kadın doğum iken, genel cerrahi ve pratisyen hekimlik alanları da onu izliyor.’’ ifadelerini kullandı.
Adli Tıp Kurumunda klinik uygulama hatası saptanan uzmanlık dallarına göre dağılım
‘’ABD’de uzmanların yüzde 78’ine en az bir kere dava açılmış’’
Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Kadın Hastalıkları ve Doğum Cemiyetinin verilerine de değinen Bayrak, ‘’ABD’de uzmanların yüzde 78’ine en az bir kere, yüzde 34’üne ise 3 kere dava açılmış. Uzmanların yüzde 12'si açılan davalar nedeni ile mesleği bırakmış. Mesleğe devam edenler ise büyük kanser ameliyatları ve diğer büyük girişimleri yapmayı bırakmış. Tüm bu nedenlerle hem ABD’de hem de Türkiye’de defansif tıp gelişiyor.’’ dedi.
Doktorları bekleyen 5 hukuki risk ve bu riskleri azaltıcı altın öneriler!
Türkiye’de açılan davalar konusunda istatistiki bir verinin olmadığını söyleyen Bayrak, ‘’Ancak Türkiye’de de şunu görüyoruz ki; uzun yıllar önce çok yüksek puanlarla girilen Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlığı Bölümü 50 puanın altına düştü ve son 3 Tıpta Uzmanlık Sınavında bu bölüm tercih edilmedi.’’ ifadelerini kullandı.
Uzmanlar en çok bu nedenden dava ediliyor!
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarının en çok otuz yedinci hafta ve sonrası gebeliklerde yaşanan problemleri nedeni ile dava edildiği bilgisini veren Bayrak,
‘’Bebek kaybı, erken doğum, özürlü bebek doğması ve erken doğuma bağlı bebekte oluşan sıkıntılar davaların çoğunluğunu oluşturuyor. Bebek 3-5 aylıkken yaşanan problemler çok az. Yine çok az yaşanan bir diğer sıkıntı ise hekimin hastaya yeterli ilgi göstermediği iddiasından kaynaklanıyor.
Farklı bir diğer neden ise bebekte meydana gelebilecek bir sıkıntı hakkında aileye bilgilendirmede bulunan komşular ve çocuk hekimleri. Bu kişiler ailelere oluşan problemin kadın hastalıkları ve doğum uzmanının hatası olduğunu söyleyebiliyorlar.’’ şeklinde konuştu.
Davalarla nasıl başa çıkılır?
Türkiye’ de yer alan malpraktis sigortaları ile kamu, üniversite ve özel hastanelerde çalışan doktorların aleyhine açılan davalarda ücretin yarısını hekim öderken yarısını ise çalıştığı kurum üstleniyor.
İskandinav ülkelerinde bu tip davalarda hekimler aleyhine dava açılmadığını belirten Bayrak, ‘’Orada şu sorgulanıyor; acaba hekim bu hatayı neden yaptı? Sistem sorgulanıyor. Bugün Türkiye’de bilirkişilik ile ilgili dosyalar Danıştay 10.Daire emsal kararları var onda da; ‘İdareyi sorgulayın’ diyor. Acaba idare işlerin işleyişin özenle yürütülüp yürütülmediğini takip ediyor mu? Bizim en büyük sıkıntımız, özellikle kadın doğum uzmanlarının, sistem sorgulanmadan günah keçisi haline getirilmesi.’’ ifadelerini kullandı.