Memur ve esnafın 'eşdeğer ilaç' çilesi

İlacını almak için cebinden para harcayan esnaf ve memur isyanda. Eczacılar ise "Yanlış hazırlanmış eşdeğer ilaç listeleri yüzünden sistem çöktü" diyerek çözüm bekliyor.

İlacını almak için cebinden para harcayan esnaf ve memur isyanda. Eczacılar ise "Yanlış hazırlanmış eşdeğer ilaç listeleri yüzünden sistem çöktü" diyerek çözüm bekliyor. Bağ-Kur ve Emekli Sandığı mensubu hastalar, üretimden kalkmış ilaçların da 'eşdeğer ilaç' kapsamında olması, dolayısıyla bu ilaçların bulunamaması nedeniyle, ceplerinden para ödeyerek ilaç almak zorunda kalıyor. Devlet memurlarına tedavi yardımı kapsamında 1 Temmuz'da başlatılan 'eşdeğer ilaç uygulamasıyla', ruhsat almasına rağmen üretilmeyen ilaçların da bu kapsama alınması, eczacılarla hastaları karşı karşıya getirdi.

Konuyla ilgili olarak hasta ve eczacıların büyük sıkıntı yaşadığını dile getiren İstanbul Eczacı Odası Yönetim Kurulu üyesi Ertan Çiftçi, "Devlet haklı olarak 'ben en ucuz ilacı baz alırım' diyor. Bunda haklı. Ancak yeni uygulama ile Bağkur ve Emekli Sandığı, Sağlık Bakanlığı'ndan ilaçların listesini olduğu gibi aldılar. Oysa bu listede ruhsatı olan, ancak on yıl, beş yıl önce üretimi durmuş, bu yüzden de fiyatı en düşük görünen ilaçlar var" dedi.

'En ucuz' ama üretilmiyor

Bütçe Uygulama Talimatında, 'Eşdeğer ilacın en az beş aydır piyasada olması ve genel tüketimin yüzde 1'ini sağlaması' kriterinin bulunduğunu hatırlatan Çiftçi, ilaç listeleri bu kriter göz önünde bulundurulmadan, olduğu gibi alındığı için sorunlar yaşandığını belirtti.

Çiftçi, "Bir Bağ-Kur'lu hasta reçetesi geliyor, reçete tutarı 70 milyon. Hastadan 45 milyon fark alıyoruz. Bazı ilaçlarda kurumlar, ilacın birkaç kuruşunu karşılıyor. Örneğin 7 YTL'lik ilacın sadece 170 kuruşu karşılanıyor. Neredeyse reçetenin tamamı hastanın cebinden çıkıyor" dedi. Çiftçi, ilacı bulamayan hastanın eczacıları suçladığını, eczacının da derdini anlatmakta zorlandığını da kaydetti.

Kanser hastaları zorda

Aynı etken maddeyi içermese de bazı ilaçların aynı gruba sokulduğunu vurgulayan Ertan Çiftçi, eskiden biyo yararlılık ve eşdeğerliliğin baz alındığını, şimdi ise kimyasal formülün baz alındığını söyledi. Maddi açıdan özellikle kan ve kanser hastalarının çok büyük zorluklar yaşadıklarını da belirten Çiftçi, kan ürünü ve kanser tedavisi için kullanılan bazı ilaçlarda aynı eşdeğer uygulamasından dolayı 8000-9000 YTL gibi karşılanması imkansız farklar oluştuğunu vurguladı. Çiftçi, TBMM mensuplarının bu uygulamanın dışında tutulmasına da tepki duyulduğunu dile getirdi. Eczacı Odaları olarak, sorunun çözümü için eşdeğer ilaç listesi üzerinde uzmanlarca detaylı inceleme yapılmasını istediklerini ve yaşanan sorunları, yetkililere bildirdiklerini anlatan Ertan Çiftçi, sıkıntıların çözümü için gerekenlerin yapılacağını umduklarını söyledi.

Fiyatlar arasında uçurum var

Kan ilaçlarında 10 milyara ulaşan reçetelerin yalnızca 3.5 milyarını kurumu karşılıyor.

Sifloks adındaki antibiyotik 10 milyon liranın üzerinde, bunun 3 milyonu ödeniyor.

Ferrum isimli demir ilacı var, bunun yıllardır üretilmeyen formu baz alınıyor, bu formun fiyatı da sadece 39 kuruş, halbuki ilacın bugünkü fiyatı 11 YTL.

Firmalar ruhsat almışlar, ama yıllardır üretmiyorlar. Cycladol adlı ilacın eşdeğeri 2.47 YTL gözüktüğü için bunu karşılıyor, halbuki ilaç 18.07 YTL. Aradaki farkı hasta ödüyor.

Apranax 1.8 YTL'nin 142 kuruşu,

Benexol vitamin 13.8 YTL'nin 1.8 YTL'si,

Novalgin 1.6 YTL'nin 43 kuruşu,

Rilace Plus adlı tansiyon ilacı 18.6 YTL'nin 3 YTL'si,

Lipitol kolestrol ilacı 50.7 YTL'nin 24 YTL'si

Tamol ağrı kesici 1.2 YTL'nin 43 kuruşu,

Koraspin 2.3 YTL'nin 41 kuruşu karşılanıyor.

Yenişafak