Medimagazin logo

Yeni çerçeve yeni duruyor

Sosyal güvenlik sistemindeki açıkta sağlık harcamalarının çok önemli payı bulunuyor. Reform, sağlık açısından sektörün bir endüstri olarak yeniden yapılandırılması anlamına geliyor
Yeni çerçeve yeni duruyor
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Sosyal güvenlik sistemi dediğimizde aslında üç temel fonksiyondan bahsediyoruz. Bunlardan ilki, emeklilik sigortası sistemi, ikincisi sağlık sigortası sistemi, üçüncüsü ise sosyal yardım sistemi. İlk ikisinin, her zaman olmasa bile, esas itibarıyla, sigortacılık ilkelerine bağlı olarak çalışması gerekirken, üçüncünün çalışma prensibinin farklı olması gerekiyor. Şimdi Türkiye'deki sosyal güvenlik sistemine baktığımızda bunlara bir dördüncü unsurun daha ilave edilmesi gerekiyor. Bizim ülkemizde, bir sosyal güvenlik kuruluşu sağlık işletmeciliği de yapıyor. Bütün işlerinin arasında fırsat bulup, bir taraftan da hastane işletiyor. Dolayısıyla Türkiye'de yapılmak istenenlere bu çerçevede yaklaşmakta fayda var. Bütüncül bir sosyal güvenlik reformu tasarımının tüm bu alanlarda çağdaş hizmet anlayışını ülkemize yerleştirmeyi hedeflemesi gerekiyor. Öyle anlaşılıyor ki, sosyal güvenlik sisteminde gündeme getirilen yeni reform çerçevesi, sistemimizin tüm unsurlarına yönelik bütüncül bir yaklaşımı gündeme getiriyor. Bu açıdan da son derece olumlu bir çerçeve çizmektedir.

Beyin ameliyatının maliyeti
Meseleyi ortaya koyunca, insan derin bir parantezle söze başlamaktan kendini alamıyor. Türkiye'de sosyal güvenlik sistemi reformu demek aynı zamanda sağlık sektöründe kapsamlı bir yeniden yapılanmayı gündeme getirmek demektir. Çünkü sistemin ödenen primlerle finanse edilemediği için açık veren harcamaları emeklilik sigortası ödemeleri ile sağlık hizmetleri ödemelerinden oluşmaktadır.
Ve bizim geçen yüzyıldan kalan raporlardan edindiğimiz izlenime göre, sosyal güvenlik kurumları tarafından işletilen hastanelerde örneğin bir beyin ameliyatının kaç liraya yapıldığını bilebilmek mümkün değildir. Bilinen yalnızca hasta başına ortalama harcama rakamıdır ve bu rakam hastanelerin ne kadar etkin çalıştırıldığına ilişkin malumat iletmemektedir.
Kaldı ki, konu yalnızca kamu maliyesi sonuçları açısından değil, üstlenilen işin ne kadar başarılı yerine getirildiği ile de ilgilidir. Örneğin, Emekli Sandığı sisteminin korunmasına yönelik direncin kaynağında, sağlanan sağlık hizmetlerinin kalitesi gelmektedir. Sağlık sistemimize sağlanan hizmetin kalitesi açısından bakma vakti artık gelmiştir.

Önce ilaç sorunu çözülmeli
Sağlık sektöründeki kapsamlı bir yeniden yapılanma, yalnızca hastane işlemeciliği ve eczaneler gibi hizmetler kesimini değil, doğrudan sağlıkla ilgili olan sanayi kollarını da içermek durumundadır. Örneğin, ilaç sektörü reformu olmadan, Türkiye'de sosyal güvenlik reformunun tamamlanması esasen mümkün değildir. Türkiye'de yaklaşık olarak 3 milyar ABD Doları olduğu söylenen toplam ilaç pazarının asıl müşterisi devlettir. İlaç harcamalarının yaklaşık yüzde 74'ünü kamu sosyal güvenlik kurumları üstlenmektedir. Bu harcamalar içinde SSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'nın payı sırasıyla yüzde 23, yüzde 28 ve yüzde 23 olarak görünmektedir.
Dolayısıyla Türkiye'de sosyal güvenlik alanında önemli bir reform yapmaya soyunmuş olan bir idarenin ne yapmaya çalıştığını önceden çok iyi belirlemesi ve tartışmanın tüm iddia sahiplerini içerecek biçimde çok taraflı olarak yürütülmesi gerekmektedir. Belki de Türkiye'nin dün başladığı reform sürecinde tam olarak başarılı olmamasının temel nedenini bu noktada aramak gerekmektedir.
Sosyal güvenlik reformu emeklilik ve sağlık sigortası sistemlerini tasarlamanın çok ötesinde, Türkiye açısından bakıldığında, sağlık sektörünün bir endüstri olarak yeniden yapılandırılması demektir. Bu nedenle de son derece önemlidir. Hazırlıkların boyutlarına bakarak söylenmelidir ki, bunun için de, yeni sosyal güvenlik reformu çerçevesi hakikaten yenidir.

Siyasiler için olumlu puan
1999'da uygulamaya giren 'sosyal güvenlik reformu' çalışmaları, esas itibarıyla, sistemin bütünü açısından kapsayıcı olamadı. Başlanıp istendiği gibi bitirilemeyenleri not ettik. Çalışmaların kapsamı emeklilik sigortası sistemini aşamadı. Halbuki bu kez daha farklı çerçeveyle karşı karşıya bulunuyoruz. Yeni reformun çerçevesini açıklamak için yazılan 'Sosyal Güvenlik Sisteminde Reform Önerisi' başlıklı Beyaz Kitap reformunun dört ana bileşenini özetliyor. Buna göre, bunlardan ilki, herkese eşit, kaliteli bir sağlık hizmeti sunumunun finansmanına yönelik Genel Sağlık Sigortası'nın oluşturulmasıdır.
İkincisi, sosyal yardımları toplulaştırarak nesnel yararlanma ölçütlerine dayalı, muhtaç kesimlerin erişebileceği sistem oluşturulması. Üçüncüsü, sağlık dışındaki kısa ve uzun vadeli sigorta kollarının yer aldığı tek bir emeklilik sigortası rejiminin kurulmasıdır. Dördüncüsü ise, yukarıda anılan üç temel işleve ilişkin hizmetlerin vatandaşın hayatını kolaylaştıracak şekilde sunulmasına olanak sağlayacak kurumsal yapı oluşturulması.
Dikkat edilirse, bunlar daha önce uygulama fırsatı bulunamamış konular. Bu siyasi kadrolar açısından kesinlikle olumlu bir puandır.


Sağlık sigortası kara delik mi?
Genel Sağlık Sigortası diye bahsedilen konu, sosyal güvenlik kurumlarının emeklilik ve sağlık sigortası birimlerinin birbirinden ayrılması demektir. Dolayısıyla, zaten var olan bir idari örgütlenmenin yapılanması değiştirilecektir. Bu elbette hiç maliyet artışı olmayacak değildir, ancak etkinlik artışından bir tasarruf da beklemek gerekmektedir. Ayrıca sistemin genişletilen kapsamı, mevcut durumdaki bir sağlık karnesi ile tüm mahalle halkının efektif olarak sigortalanması anlamına gelen işleyişe son vereceği için, ortaya bir ek maliyet avantajı daha çıkacaktır.
Bundan böyle sağlık sigortası primlerini harcayacak olan birimle, emeklilik sistemindeki primleri ödeyecek birim birbirinden ayrı olacaktır. Yapılan işin niteliği itibarıyla bakıldığında, bu iki birimin birbirinden tamamen ayrı olmasından daha doğal bir durum da olamaz. Sağlık sigortasının finansmanını amaçlayacak birim, sağlık hizmetlerini hepimiz adına almak amacıyla örgütlenecektir. Kamunun bu alandaki satın alımlarının tümü, merkezden, rekabet ilkelerine uygun bir biçimde yapılabilecektir. Sağlık endüstrimizde devrim yaratacak olan da esasen bu olacaktır. Hiç "İlaç fiyatları ülkemizde nasıl belirlenir?" diye düşündünüz mü? Bize kalırsa, düşünmeniz çok faydalı olacaktır. Bu uygulama ile pek çok süreç şeffaflaşacak ve izlenebilir hale gelecektir.

İdare pazarlığı yürütecek
Genel Sağlık Sigortası İdaresi, faturaları ödemekle görevli olduğu için, hizmet sağlayanlarla pazarlık edecek ama kendisi hizmet sağlamayacaktır. Yine Beyaz Kitap'ın yirmi yedinci sayfasında "yeni bütünleşik yapıda, GSS'nin sağlık hizmeti sunması düşünülmediği gibi, SSK'da olduğu üzere eczane işletmeciliği yapması da düşünülmemektedir." Açıktır ki, Genel Sağlık Sigortası'nın planlandığı gibi işleyebilmesi için, sağlık sektöründe dönüşümün de tamamlanması gerekmektedir. Bu çerçevede, özellikle Sağlık Bakanlığı'nın yürüttüğü Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın önemine işaret edilmektedir.
Bu programın, temel sağlık hizmetleri ve aile hekimliği, sevk zinciri sağlanması, özerk sağlık işletmeleri, nitelikli ve etkili sağlık hizmeti için kalite ve akreditasyon, ilaç ve tıbbi cihaz kurumlarının oluşturulması, bilgi sistemleri modülleri ile bütünleşik bir reform yürütülmesi ilgili metinde vurgulanmaktadır. Burada anılanları, esas olarak, sağlık endüstrimizde büyük bir dönüşüm olarak takip etmek gerekir.


Hastanelerin Sağlık Bakanlığı'na devri belki uygulamanın ilk ayağıdır
SSK hastanelerinin, Sağlık Bakanlığı'na devrini, bu çerçevede, hizmeti satın alanla, hizmeti sağlayanı birbirinden ayırmak yolunda atılmış önemli bir adım olarak görmek gerekmektedir.
Hizmeti satın alanla, hizmeti sağlayanı birbirinden ayırmakla özerk sağlık işletmelerine gitmek arasında uzunca ama dolaylı bir bağlantı elbette vardır. Ama daha bu konuyla ilgili ayrıntılı bir plan ortada görünmemektedir.
Ayrıca burada ortaya konulan amaçlar ve yeni yapılanma gereği, hastanelerin özelleştirilmesini gerekli kılmamaktadır.
Yeni sistemde, öncelikle, hizmeti satın alana bundan böyle her bir tedavi için ayrı ayrı faturalar türetmek gerekecektir. Fatura türetmek için ise, hizmeti sağlayanın hesap kayıtlarına ihtiyacı vardır. Kayıtların olması demek, ölçülebilir bir performans ve denetim imkânı demektir. Şu anda kamuda yapılan denetim yalnızca "Yetkili kimseler yetkileri dahilinde iş yapıyorlar" denetimi iken, bundan böyle "bu işin bu biçimde ifa edilmesi mi gerekir, yoksa daha az maliyetli, hizmet kalitesini artırıcı bir başka bir yol var mıdır?" denetimine dönüşecektir. Ve bu dönüşüm esas itibarıyla kesinlikle negatif bir gelişme olarak değerlendirilmemelidir. Ancak SSK hastanelerinin, Sağlık Bakanlığı'na devrinin bu programın bir unsuru olup olmadığı Beyaz Kitap'tan anlaşılamamaktadır. Dolayısıyla şimdilik bu konuda bir değerlendirme yapmamakta fayda vardır.

GÜVEN SAK

Radikal
yeni
çerçeve
yeni
duruyor
Yorum (6)
selim
sizi tanıdım ve hiç sevmedim
45
Cevapla
hale
hastalara tavrınız hiç hoş değil
46
Cevapla
Ali
Hoca için niye öyle diyorsunuz fahri hocaya minnet borcumuz var allahtan sonra benim çocuğum fahri hoca sayesinde yaşıyor
2
Cevapla
tergan
hastalara tavrı hoş değil
43
Cevapla
halim
diş hekimliği dekanı olan yenidoğan uzmanı doktor ...
34
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir