Hastanede hasta dehşeti: 1 ölü, 7 yaralı

Suçsuz yere 3 arkadaşımla sanık olduk, mahkemede suçsuz bulunduk. Birçok masrafımız oldu. Bizi gereksiz yere suçlayanlardan masraflarımı almak istedim. Malesef danıştay tarafından hakkımızda mahkeme kararı çıkarıldığından ortada suçlu bulamadım. Anlayamadığım şey doğru olmayan bir ihbara dayanarak yüksek mahkemeler neden böyle birşey yapabilir.Üniversite bizi haklı bulmuş ama yüksek yargı başka türlü karar vermiş.sonuçta masum olduğumuz ortaya çıkmış ama maddi ve manevi zararlarımızın tanzim edilmemesi hoş değil.Şu an pratik uygulamada hekimlik ateşten gömlek olmuş. Suçlu olup olmamak önemli değil.Mesleğimizi sevdiğimiz için tüm bu ağırlıklara katlanıyoruz, ama sevgimizin de istismar edilmemesi için büyüklerimiz tedbir almalı.Nitekim tedbirler alınmadığı için birçok ölümcül yaralılar hastane hastane dolaştırılıyor, kimse risk istemiyor, özel hastaneler bu tip olguları zaten almıyor. Her türlü açık kalp ameliyatlarının yapıldığı bir özel merkez basit bir damar yaralanmasını bu nedenlerden dolayı kabul etmiyor.

Milli Tıp Hukuku Formülü’nün acı verici yönlerine değinen Hocam yüzde yüz haklı. Size iftira atanlardan hiçbir şekilde hesap soramıyorsunuz. Cahil ve açgözlü hasta yakınlarını bana ve arkadaşlarıma karşı kışkırtarak dava açtıran, sonra da bizim aleyhimize akla hayale gelmedik yalanlar ve iftiralar uyduran, Hakim’i bile ayartmaya çalışan avukat, 7.5 sene önce bu işleri başlatırken aynen şöyle demişti bana: “Cezanı çekeceksin (hapisten bahsediyor), ve senden en az 400-500 milyar alacağız !” Kutsal bildiğim her şeyin üzerinde yemin ederim, harfi harfine böyle demişti. Ve bunları söylerken de gülüyordu. Avukat bize dava açtığı haberini şehirde derhal yaydığı için hastalarımın çoğu bizim durumdan haberdar olmuşt. Bunlardan birisi bu avukatın sonradan bir yerde aynen şöyle konuştuğunu duymuş: “Biz aslında doktorların suçsuz olduklarını biliyoruz, ama işte biraz para kazanmamız gerekiyor !” Biz de araştırdık bu şahsı Baro’dan: Avukat meslektaşları şöyle anlattılar onu: “Paraya çok ihtiyacı var, para için her şeyi yapabilecek durumda, sizinle de çok uğraşacak !” Aynen dedikleri gibi çıktı. Sonra beraat edince, bu aşağılık herifi Barosuna şikayet ettik. (Bu arada; bir avukatı şikayet etmek için de eşek yüküyle para ödüyorsunuz Baro’ya. Ve mutlaka geçerli bir sebep sunmanız gerekiyor). Ne oldu ? Kocaman bir hiç. İftiracı hasta yakınlarına da dava açmak istedik. Bizzat kendi avukatlarımız engel oldular buna: “TÜRK HUKUK SİSTEMİ’NDE DOKTORUNU ŞİKAYET EDEN, HATTA İFTİRA ATAN BİRİ SONUNDA YÜZDE YÜZ HAKSIZ ÇIKSA DAHİ, ONA HİÇBİR ŞEY YAPAMAZSIN. YAPTIĞI HER ŞEY ONUN DOĞAL HAKKI KABUL EDİLİR. ZATEN SİSTEM HEKİMLERİ HİÇ SEVMEZ. DOLAYISIYLA BİR ŞEY ELDE EDEMEZSİN. YAPTIKLARI YANLARINA KALIR. BOŞUNA PARA VE ZAMAN HARCAMA. ÜSTÜNE BİR BARDAK SU İÇ” dediler. Amerika’da öyle değil ama. Doktora iftira atıp da dava kaybeden adamı resmen beceriyorlar. Burada ise ben becerildim. Neredeyse 8 senem acılarla ve yoğun bir stresle geçti. Sapıklık derecesinde doktor düşmanı savcılarla muhatap oldum. Ve en az 35 milyar param gitti. Hayatta hiçbir şeyim yok. Tek ümidim var: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi. Bizzat bu devleti şikayet edeceğim.

Evet, artık yetkililer bu malpraktis yasasının abartı olduğunu görmeli. Aksi takdirde ciddi hastaları sahiplenen doktor bulamayacak kimse. Sokakta adam bıçaklayan bir psikopat en fazla 3-5 yıl yatar. Ama hekim... amaaan, boşver artık yazmayacağım

Sayın RKTR, Geçmiş olsun, "Milli Tıp Hukuku Formülü" diye başlayan yorumlarınızı, acı acı gülerek, uzun zamandır takip ediyorum. Abonesi oldum. Daha önce de yorumunuzun altına yazmıştım; belki okudunuz, belki de okumadınız: Yaşadığınız olayı mutlaka kitap haline getirin ya da kısa belgesel yapın. Bu konu mutlaka kamuoyunda tartışılmalı. Esenlikler dilerim

sağlık bakanlığı maalesef hekimleri ezerek prim yapmak istemektedir.çünkü hasta oy demek.