Medimagazin logo

Eczacıya gelen kota hastayı mağdur etti

Hasta oldunuz ve iş yerinizdeki hekiminiz size reçete yazdı. Ancak bu ilaçları her eczaneden alamıyorsunuz. Çünki gittiğiniz eczanenin ilaç kotası dolmuş olabilir <br />Bu kuyruklar artık tarihe karıştı ama
Eczacıya gelen kota hastayı mağdur etti
Abone Ol:
Medimagazin google abone ol
Hasta oldunuz ve iş yerinizdeki hekiminiz size reçete yazdı. Ancak bu ilaçları her eczaneden alamıyorsunuz. Çünki gittiğiniz eczanenin ilaç kotası dolmuş olabilir
Bu kuyruklar artık tarihe karıştı ama

38 milyon sigortalının serbest eczanelerden ilaç almasını öngören yeni düzenlemenin yürürlüğe girmesiyle birlikte SSK hastanelerinde yaşanan ilaç kuyruğu da ortadan kalktı. Ancak çile bitmedi. Zaman zaman doktorların uzmanlık alanları dışında kalan ilaçları da yazması, eczacılarla hastaları karşı karşıya getirirken şimdi de kota yüzünden hastalar eczane eczane dolaşmak zorunda kalıyor. SSK’lı hastalar Türkiye genelinde 7 bin serbest eczaneden ilaç alabiliyor.

Kotası dolan eczane hastaya ilaç verememekten, hasta da ilaçları almak için eczane eczane dolaşmaktan şikâyetçi. İş yeri hekimlerinin verdiği reçetelerdeki ilaçları almak isteyen SSK’lı hasta, gittiği eczanenin kotası dolmuşsa, hasta haliyle başka eczane aramak zorunda kalıyor.

İMZALAR ATILDI

SSK ile Türk Eczacılar Birliği arasında “İş yeri hekimlerinin reçetesi Ezcacılar Odası tarafından onaylanır.” ek protokolü imzalandı. İstanbul Eczacılar Odası, haziran ayında bu onaylamanın yanında eczacıların kota uygulamasını istedi. 1 Temmuz itibariyle eczanelerde kota uygulamaya başladı. Ancak bu uygulama hastane ve sağlık ocağı çevresindeki eczaneleri kapsamıyor.

2 BİN YTL

Bazı semtlerde 2 bin YTL olan kota, semtine göre 10 bin YTL’ye kadar çıkıyor. Ezcacılar ise bu uygulamanın düşünülmeden ve eczanelerin coğrafi konumuna bakılmadan yapıldığından şikâyet ediyor. Çünkü iş yerlerinin fazla olduğu Levent Maslak civarındaki eczanelere en az kota uygulanırken, daha çok konut olan yerlerdeki eczanelere ise daha fazla kota uygulanıyor. Mesela Gayrettepe Beşiktaş, Maslak gibi yerlerde kota 2 bin YTL olurken, Tuzla çevresinde 11 bin 400 YTL’yi buluyor.

BU NASIL UYGULAMA

İş yeri hekiminden aldığı reçeteyle eczane eczane dolaştığını ifade eden Neslihan Akıncı ise bunun mutlaka düzeltilmesini istiyor. Akıncı sıkıntılarını şöyle dile getirdi: “İş yeri hekimi tarafından SSK aracılığıyla yazılan reçeteleri yakınımızdaki eczaneye almaya gittiğimiz zaman, eczanelerin kotaları dolduğu için bizi çok daha farklı yerlere göndermek zorunda kalıyorlar. İş yerinde çalışırken farklı bir yere gidebilme şansımız yok. Akşamları çıktığımız zaman eczaneler kapanmış oluyor. Gün içerisinde ilaçlara ulaşabilme ihtiyacımız çok önemli. Benim bir an önce hastalığımı geçirmem lazım. Evde çocuklarım da olduğu için ve iş veriminden düşmemek için kendimi öncelikle sağlıklı duruma getirmem gerekiyor. Hasta biri olarak yakınımdaki eczaneden alamıyorsam, nasıl başka bir yere gidip alabilirim. Nerelere kadar gitmem gerekiyor? Ben zaten hastayım. Kotası dolmamış eczane mi arayacağım. Hangi eczane olduğunu nasıl bileceğim? İşten çıkacağım kaç saat dolanacağım?”

NE KOTASI

Özel bir bankada çalışan Özge Öksüztepe ise şu açıklamalarda bulundu: “Böyle bir kota konması rahatsız edici bir durum. Biz nereden bileceğiz hangi eczanenin kotasının dolup dolmadığını. Eczane eczane dolaşacak mıyız? İnsan hasta olunca nöbetçi eczane bile bulmakta zorlanırken, bir de bunlarla uğraşmak zorunda kalıyor.”

HASTALARA YAZIK

Maslak’ta eczaneleri olan Yaşim - Nevzat Genç çifti hastaları mağdur etmekten yakındı. Eczacı çift “Bu hasta haklarına aykırı bir şey. İnsanların istediği eczaneden özgürce ilaç almasını engelleyemezsiniz. Biz kamu menfaatini düşünüyoruz dediler. Burada kamu bir devlet mi? Önemli olan hastanın haklarıdır. Biz Maslak’ta Plaza bölgesinde çalışıyoruz. Buradaki insanlar sabah işyerlerine giriyorlar akşama kadar kalıyorlar. İnsanlar servislerine binip evlerine gidiyorlar. Saat 19.00’da eczane kapanacak siz nöbetçi eczane arayacaksınız. Kaldı ki bulduğunuz eczanenin de kotası dolmuş olabilir. Bu insan haklarının ihlalidir. Rahatsız olan insan bir an önce ilacını alıp sağlığına kavuşmak ister. Siz ona zorluk çıkartıyorsunuz. Ben parayla alsaydım bana verecektiniz ama SSK’lı olduğum için bana vermiyorsunuz diyorlar. İş yeri hekimlerine potansiyel hırsız diye bakıyorsunuz ve onun reçetelerini belli bir şekilde kotalıyorsunuz. Bölge bölge fiyat değişiyor. Bu ayrım neye göre yapılıyor bilmiyoruz. Türk Eczacılar Birliği’ne dilekçe yazdık, İstanbul Eczacılar Odası’na, SSK’ya dilekçe yazdık. Ama sonuç yok.” dedi.

DAVA AÇTI

2 bin YTL’lik kotaya sahip olan Ümit Eczanesi’nin sahibi Ülkü Eriş, bunun hasta hakları açısından doğru olmadığını söyledi. “Ben bir kamu hizmeti görüyorum. Buraya hasta girdiği zaman, ‘Senin ilacını karşılayamıyorum. Benim kotam doldu.’ demek eczacılık yönünden ayıp bir şey” şeklinde dert yanan eczacı çift, “Zar zor yürüyen bir hastaya ben ‘Kusura bakmayın kotam doldu size ilaç veremem.’ diyeceğim. Elinde reçete, eczane eczane dolaşacak. Bu kota uygulanacaksa eczanenin coğrafi konumuna bakmaları lazım. Bu konuyla ilgili birkaç eczaneyle birlikte dava açtık” diye konuştu.

ÇOK YAZIK

Levent’te eczanesi olan Eczacı Olcay Domaç hastaların düşünülmesinden yana olduğunu söyledi ve şu şekilde konuştu: “Eczacı odası belli bir limit koydu. Eczanelere limiti koyarken ben Eczacı Odası’nın yeterli araştırmayı yaptığını düşünmüyorum. Eczanelerin coğrafi konumuna ve yerleşim konumuna bakması lazımdı. Bizim limitimiz 2 milyar. Bilinçsiz yapılmış bir sınırlama. Hastalar büyük bir eziyet çekiyor. Bize geliyorlar kotamız doldu deyince eczane aramak zorunda kalıyorlar. Hasta için bu çok zor bir durumdur ve doğru değildir. Hangi eczanenin kotasının dolup dolmadığını da bilmiyoruz. Kotaların yükseltilmesi gerekiyor ya da bölgelerin çok iyi bilinmesi gerekiyor. Bu Eczacı Odası’nın görevidir.

Limitlerin araştırılması lazım, neye göre belirliyor bilmiyoruz. Bölgenin sanayi kesimi olup olmadığını çıkarmışlar mı? Ne kadar işçi çalışıyor biliyorlar mı?”

Bugün
eczacıya
gelen
kota
hastayı
mağdur
etti
Yorum (2)
cüneyt
sayın hocam hanımefendi; tıp ilmi her on yıda bir akılalmaz aşamalar kaydediyor.sizin deontoloji braşında hipokrattan buyana hiç değişim yokmu? sizin bahsettiğiniz, bu güne göre güdük kalmış olan hekim hakları hekimlere bahşedilmiş olan haklar değil,hekimlerin fetret döneminde kendilerinin elde ettiği onurları idi.ama aradan yıllar geçti.hasta hakları kat kat arttı.peki hekim hakları geçen yüzyıldaki haliylemi kalacak.ozaman deontoloji bir bilim olmaktan öte gelişime kapalı bir doğmadır.mesela... 1.hekimin dinlenme hakkı yokmudur? 2.hekimin uykusunu uyuma hakkı yokmudur? 3.hekimin bakabileceği kadar hasta bakma hakkı yokmudur? 4.hekimin saldırısız bir yaşam hakkı yokmudur? 5.uyumadan,dinlenmeden çalışarak hata yaparsa allahınızdan bulun deme hakkı yokmudur? 6.hekimin hertürlü çalışma alternatifine sahip olma hakkı yokmudur? şayet yoksa nalet olsun böyle hekimliğede böyle deontolojiyede.SAYGILARIMLA SAYIN HOCAM.
0
Cevapla
fd
Biz kamu göreviyaptığımıza göre hastalardan bize gelen saldırılarda kamu davası olarak gerekenin yapması gerekmez mi
0
Cevapla
Yorum Yaz
0/300

Bu haberler de ilginizi çekebilir