Sağlık Bakanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği :
Bilindiği üzere 3959 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’na 5371 sayılı kanun ile eklenen hükümler ile tabiplere belli sürelerle devlet hizmeti yükümlülüğü getirilmiştir. Bu kanun uygulamasını göstermek ve ilgililerce yapılması gerekenleri belirlemek üzere çeşitli duyurular yapılmış ve bu meyanda Başbakanlık tarafından da bir genelge yayımlanmıştır.
Bu düzenlemelere karşı Türk Tabipleri Birliği tarafından, Anayasa’ya aykırılık iddiasıyla Başbakanlık aleyhine Danıştay’da dava açılmıştır. Basına yansıyan haberlere göre bu davada kanunun Anayasa’ya aykırılık iddiaları ciddi bulunarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuru kararı alınmış ve buna bağlı olarak Başbakanlık genelgesi hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilmiştir.
Bu karar henüz Başbakanlığa ve bakanlığımıza tebliğ edilmemiş olduğu için mahiyeti tam olarak bilinmemektedir. Ancak, kanunun Anayasa’ya aykırılık iddialarının iki noktada ciddi bulunarak Anayasa Mahkemesi’ne başvuru kararı alındığı öğrenilmiştir. Bunlardan biri, yurt dışında eğitim görenlerin devlet hizmeti yükümlülüğüne tabi tutulmaması, ikincisi ise pratisyenlik, uzmanlık ve yan dal eğitimlerinde ayrı ayrı yükümlülük getirilmiş olmasıdır. Dolayısıyla Danıştay tarafından Anayasa Mahkemesi’ne başvuru gerekçesi devlet hizmeti yükümlülüğünün esasına ilişkin değildir. Yani, devlet hizmeti yükümlülüğü temelinde Anayasa’ya uygun bulunmuş ve yüksek mahkemece devlet hizmeti yükümlülüğünün esasına ilişkin Anayasa’ya aykırılık gündeme getirilmemiştir. Bundan dolayı da verilen kararın Türk Tabipleri Birliği’nce “devlet hizmeti yükümlülüğü ortadan kaldırıldı” şeklinde lanse edilmeye çalışılması doğru değildir.
Kaldı ki kanunun Anayasa’ya aykırı olup olmadığı konusundaki kararı verecek merci Anayasa Mahkemesi’dir. Şu an için Danıştay’ın yaptığı Anayasa Mahkemesi’ne başvurudur. Dolayısıyla bu başvuruyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi’nce ne yönde karar verileceği henüz belli değildir.
Özetle konuyla ilgili Başbakanlık genelgesinin yürürlüğü durdurulmuş olmakla beraber kanun halen yürürlüktedir ve amir hükümleriyle uygulanmak mecburiyeti bulunmaktadır.